Erzurum’da 45 yıldır gramofon ve plakçalar tamirciliği yapan Necip Aksakal, yarım asırlık cihazları tamir ederek ilk günkü haline getiriyor. 69 yaşındaki Aksakal, Erzurum’da ise tek gramofon tamircisi olarak tanınıyor.
Erzurum’da 45 yıldır gramofon ve plakçalar tamirciliği yapan Necip Aksakal, yarım asırlık cihazları tamir ederek ilk günkü haline getiriyor. 69 yaşındaki Aksakal, Erzurum’da ise tek gramofon tamircisi olarak tanınıyor.
Erzurum’un Yakutiye ilçesine bağlı olan tarihi Tebrizkapı bölgesinde mütevazi bir dükkanı olan Necip Aksakal, 45 yıldır bozuk olan gramofonları tamir ediyor. 69 yaşındaki gramofon ustası Aksakal, tamir ettiği asırlık gramofon ve plakçalarları ilk günkü seslerine kavuşturuyor. Gramofon ve plakçalarları milli servet olarak gören Aksakal, diğer taraftan ise yanında çalıştıracak çırak bulamıyor. Erzurum’da bu işi sadece kendisinin yaptığını ve 16-17 yıldır yalnız çalıştığını belirten Aksakal, “Erzurum’da bu işi yapan tek kişiyim. Çırağım yok gelenler de zaten çalışmıyorlar ben tek çalışıyorum. 16-17 yıldır yanımda hiç çırak olmadı. Kimse çalışmak için gelmedi. Gelenler de okullar tatil olunca 8 yaşındaki çocuğunu getiriyor” dedi.
“Bu işi yapan tek kişiyim”
Erzurum’da 45-50 yıllık gramofon ve plakçalarları tamir eden tek kişi olduğunu söyleyen Necip Aksakal, “Gramofon ve plakçalar tamir ediyorum. Elimde olan cihazlar ise yaklaşık 45-50 yıllık cihazlardır. Ayrıca lambalı radyolarım da var bunlar da yaklaşık 50 yıllık radyolardır. Bunların yanında farklı elektronik aletlerin tamirlerini de yapıyorum. Bu işi yapan tek kişiyim şu anda. Bu cihazlar insanların evlerinde tek çocuklarıymış gibi sayılır. Atasından, dedesinden veya babasından kalmıştır. Onlar buraya getiriyor ben de tamir ediyorum. Bunların hepsi milli servettir” diye konuştu.
“Çırak diye getirdikleri çocuklara bakıcılık yapmamı istiyorlar”
17 yıldır yanında çalışacak çırak bulamadığını da kaydeden Aksakal, “Çırağım yok zaten çalışmıyorlar ben tek çalışıyorum. 16-17 yıldır yanımda hiç çırak olmadı. Kimse çalışmak için gelmedi. Gelenler de okullar tatil olunca 8 yaşındaki çocuğunu getiriyor mahallede yaramazlık yapmasın diye. Bu şekilde de küçük çocuk bu sanatı öğrenmek için gelmediğinden benim işime yaramıyor. Bir nevi çırak diye getirdikleri çocuklara bakıcılık yapmamı istiyorlar. Zaten 8-9 yaşında çocuk daha sanata bir yatkınlığı da yok. 15 yaşlarında olacak ki hem benim işime yarasın hem de kendisinin işine yarasın” açıklamalarında bulundu.
“Yeni nesilde bu işi yapan hiç kimse yok”
Kendisinden sonra bu işi yapacak kimsenin kalmayacağını düşündüğünü de belirten Aksakal, “Bir sanat öğrenmek altın bileziktir. 69 yaşındayım 45 yıldır bu işle uğraşıyorum. Zaten bu gösterdiğim cihazların hepsi de 45-50 seneliktir benim çıraklık dönemimden kalma. Bu işi Erzurum’da başka kimsenin yapacağını da artık sanmıyorum. Benden sonra insanlar büyük ihtimal cihazlarını şehir dışına gönderip tamir ettirirler. Oralarda da hep belli yaştaki insanlar kalmış bu işi yapan. Yeni nesilde bu işi yapan hiç kimse yok” dedi.