Elazığ’da hobi olarak başladığı ahşap yakma ve oyma sanatında erkeklere taş çıkartan 2 çocuk annesi Mine Karakaş, 5 metrekarelik atölyesinde aile ekonomisine katkı sağlıyor.
Elazığ’da hobi olarak başladığı ahşap yakma ve oyma sanatında erkeklere taş çıkartan 2 çocuk annesi Mine Karakaş, 5 metrekarelik atölyesinde aile ekonomisine katkı sağlıyor.
Ağın ilçesinde yaşayan 2 çocuk annesi Mine Karataş (42), hobi olarak ahşap yakma ile hat yazısına başladı. Yaptığı ürünlerle sosyal medya üzerinden geniş bir kitleye ulaşan Karataş, bir süre sonra ürünlerini satarak para kazanmaya başladı. Karataş, ardından kendine 5 metrekarelik bir dükkan kiralayarak atölye kurdu. Bir yandan da ahşap oyma işine giren Karataş, makinelerini aldı. ‘Kadın tornacı mı olur, bu bıçaklarla sen oranı buranı kesersin, ellerini parçalarsın, yakışmıyor’ diyenlere inat bırakmayan Karataş, ahşap oyma sanatında da profesyonelleşti. Karataş, şimdi yaptığı birbirinden farklı hediyelik eşyaları satarak aile ekonomisine katkı sağlıyor.
Bu işe evde hobi olarak başladığını aktaran Mine Karakaş, “İlk önce ahşap yakmayla, hat yazısıyla başladım. Daha sonra sosyal medya sayesinde bu geniş bir kitleye ulaştı. Daha sonra gelire dönüşmeye başladı. Gelire dönüştükten sonra ufak çaplı bir atölye açmaya karar verdim. Sonra o işleri yaparken birden bire ahşap oymacılık fikri aklıma geldi. Denemek istedim, yapabilirim diye düşündüm. Makinelerimi almadan önce el bıçaklarıyla çalışmaya başladım. Birkaç sene onu geliştirdikten sonra profesyonel olarak makinelerimi aldım. Makinelerle şu an devam etmekteyim. Yapamazsın dediler, tepki aldım. ’Torna kullanmak zordur. Şerit testere kullanmak çok tehlikelidir’ dediler. Dedim ki tehlike olmadan hiçbir şey olmuyor. Ben kendime güveniyorum. Eşim de bana her konuda yardımcı ve destek oldu. Onun destekleriyle başardığıma inanıyorum” dedi.
“Hobim mesleğe dönüştü diyebilirim”
İş yerini geliştirmeyi ve geniş çaplı çalışmayı düşündüğünü dile getiren Karataş, "Yerim tamamlanınca yan taraftaki dükkana taşınacağım. Orası iki taraflı bir dükkan. Bir tarafı atölye olarak devam edecek, diğer tarafı da satış ofisi olacak. Güzel şeyler yapmayı planlıyorum. Hobim mesleğe dönüştü diyebilirim. Evde başladım, yavaş yavaş kendini mesleğe dönüştürdü. Mesleğe dönüşmesi 10 yıllık bir zaman aldı. 10 yıl içerisinde çok şeyler yaptım. Çok ahşaplar ziyan ettim. Hatta kimseler görmesin diye gizli gizli attığım ahşaplarım oldu. Vazgeçmeyip devam ettim. Vazgeçmeyince başarılı olabiliyorsun. Ben buna inanıyorum, bir kadın olarak kafamıza koyduğumuz şeyi yapabileceğimize inanıyorum. Bu biraz da eşiniz ve çocuklarınızın desteği ve morali çok önemli şeyler. Moral ve destek olunca insanlar bir şeyleri başarabiliyor. Ben bu aşamada kimseye kulak asmadım. Hatta gülüp dalga geçenler oldu. Ya kadın tornacı mı olur, bu bıçaklarla sen oranı buranı kesersin, ellerini parçalarsın yakışmıyor diyenler oldu. Dedim olabilir, o sizin fikriniz, ben böyle düşünmüyorum. Sonradan ise ’Ya ne kadar güzel şeyler çıktı ortaya, güzel şeyler başarabilmişsin’. Demek ki oluyormuş dedim” diye konuştu.
“Hayatım boyunca çalışmayı ve üretmeyi seven bir insanım”
Boş durmayı sevmediğini aktaran Karakaş, “Hayatım boyunca çalışmayı ve üretmeyi seven bir insanım. Boş durmak hoş bir şey değil, hem bana meşgale oluyor. Ahşap oymacılık, bir nevi torna terapi gibi geliyor. Bütün sıkıntılarınızı attığınız bir noktaya geliyorsunuz. Ham ahşaptan ince işçilik çıktığı zaman terapi gibi geliyor. Kadınlar girişimciliğe yatkın olsunlar. Korkmasınlar, çekinmesinler, başaracaklarına inanıyorlarsa kimsenin sözlerine kulak asmasınlar. Başaramazsın diyenleri dinlemesinler. Mutlaka başarırlar. Hayallerinin peşinden gitsinler” şeklinde konuştu.