Türkiye’nin bir çok kentinde 35 yıl boyunca ünlü isimlerle sahne alan müzisyen Savaş Bal, şehirdeki gürültü ve stresten sıkılmasının ardından kendini dağlara bıraktı. 7 yıldır dağda yaptığı taştan barınakta kalan Bal, tüm iht
Türkiye’nin bir çok kentinde 35 yıl boyunca ünlü isimlerle sahne alan müzisyen Savaş Bal, şehirdeki gürültü ve stresten sıkılmasının ardından kendini dağlara bıraktı. 7 yıldır dağda yaptığı taştan barınakta kalan Bal, tüm ihtiyaçlarını da burada ektiği ürünlerden karşılıyor. Elinde kamerası ile yaşadığı anları kayda alan Bal, yaşantısını sosyal medya üzerinden takipçileri ile karşılıyor.
İstanbul, Antalya ve Mersin başta olmak üzere Türkiye’nin bir çok şehrinde piyanist şantör yapan ses sanatçısı Savaş Bal, 35 yıl boyunca mesleğini sürdürdü. Bal, bu süre zarfında aynı zamanda Elazığ’da da Türk tiyatro ve sinema oyuncusu Nejat Uygur adına festivaller düzenledi. Şehirdeki stresten ve gürültüden sıkıldığını, özellikle insanlardaki değişimin kendisini doğanın sessizliğine attığını dile getiren Bal, merkeze 30 kilometre uzaklıkta bulunan bir dağa yerleşti. Burada sadece taş kullanarak kendine küçük bir barınak yapan Bal, stres ve gürültüden uzak bir şekilde yaşamaya başladı. Para ve zamanla işinin olmadığını dile getiren 48 yaşındaki Bal, doğada yaşadığı anları kamerasıyla kaydederek sosyal medya üzerinden o anları takipçileriyle paylaşıyor.
“7 yıldır tek başıma dağda yaşıyorum, bütün ihtiyaçlarımı dağdan karşılıyorum”
Yaklaşık 35 yıl boyunca müzisyenlik yaptığını belirten Bal, "Türkiye’nin belirli yerlerinde piyanist şantörü olarak program yaptım. 11 yıl Elazığ Müzik ve Sanat Derneği Başkanlığı yaptım. Dört festival düzenledim ve bunlar da ulusal anlamda ‘Nejat Uygur Tiyatro Festivaliydi. Şehir hayatının stresi, yorgunluğu, koşuşturması beni doğayla iç içe olmak için bir nevi zorladı. İnsanların insanlara olan tutumu, bakış açısı beni şehir hayatından kopardı. 7 yıldır tek başıma dağda yaşıyorum. Bütün ihtiyaçlarımı dağdan karşılıyorum. Hiçbir şekilde hazır yiyecekler kullanmıyorum. 7 yıl doğada yaşamam, doğaya, dağa, taşa, toprağa bir nevi aşık olmama sebep oldu. Her geçen gün doğayı daha iyi anlıyorum. Ağaçları, bitki örtüsünü, hayvanları ve öyle bir tutku oldu ki ben de normal yaşantımda dağda doğada geçirmesem, sanki bende bir sorun oluşuyor. Şehre kalabalığa inemiyorum. Yalnız yatmaya alıştım. Biri yanımda olursa uyuyamıyorum. Tamamen doğanın güzelliklerinden faydalanıyorum" dedi.
"Paraya ve zamana ihtiyacım yok"
Bir çok ünlü sanatçı ile çalışma içerisinde olduğunu hatırlatan Bal, “Saygıdeğer hocam Haldun Dormen, rahmetli Kemal Sunal’ın eşi Gül Sunal, rahmetli hocamız Nejat Uygur ve çocukları Behzat Uygur ve Ahmet Uygur’a çok selam olsun. Bizim düzenlediğimiz festivalde birlikteydik. Böyle kalabalık sesli bir ortamdan gelip 7 yılımı dağda geçiriyorum. Köyleri geziyorum. Paraya ve zamana ihtiyacım yok. Yetişeceğim bir yer yok. O anki ruh halime göre nerede kalacaksam veya doğayı nereden izleyeceksem o an orada karargahımı kuruyorum. Ruhumu dinlendiriyorum. Zaten ruhumu dinlendirmek için şu an da burada bulunan bürün canlılar ağaçlar dahil olmak üzere bana yardımcı oluyorlar bunu hissedebiliyorum" diye konuştu.
Sonraki planı Anadolu’yu gezmek
Doğada edindiği tecrübeleriyle bundan sonraki planının Anadolu’yu gezmek olduğunu ifade eden Bal, "Bundan sonraki planım Anadolu’yu gezmek. Her gün bir yerde Anadolu’nun tabiatın güzelliklerini görmek çok istiyorum. 7 yıldır buradayım. Bir yere gitmememin sebebi biraz tecrübe edinmek. Çünkü doğada kalma, yaşam şartları nasıl, nelere ihtiyaç var, neresi daha emniyetli, bir tecrübe edindim bu birikim bana yetiyor. Doğada tecrübe edinmek bana 7 yılda bir deryada damla kadar olmaz. Ama ben o damlaları biriktirerek ve yüreğime serpiştirerek her geçen gün doğayla ilgili ve hayvanlarla ilgili çok güzel şeyler öğreniyorum. Gezdiğim güzel yerleri, köyleri aynı zamanda çekiyorum ve kendi youtube kanalımda yayınlıyorum. Bu güzellikleri insanlar görsün istiyorum” şeklinde konuştu.