TBMM PLAN BÜTÇE KOMİSYONU’NCA KABUL EDİLEN “İŞSİZLİK SİGORTASI KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ” GÖRÜŞMELERİNDE SÖZ ALAN AK PARTİ ERZURUM MİLLETVEKİLİ İBRAHİM AYDEMİR, DİJİTAL ZE
TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nca kabul edilen “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” görüşmelerinde söz alan AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Dijital Zemine Dönük Komisyon Kurulmasının önemine işaret etti, iftira, yalan, hakaret alanının temizlenmesinin şart olduğunu kaydetti.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2/3037 esas numaralı Kanun Teklifi görüşmelerinde Milletvekilleri Cemal Öztürk Mustafa Kalaycı Şirin Ünal, İbrahim Aydın, İbrahim Aydemir, Nilgün Ök "Dijital Mecralar Komisyonu” kurulması teklifinde bulundular. "Dijital Mecralar Komisyonu” kurulması konusunda görüşlerini paylaşan Milletvekili Aydemir, “Yayıncı olmam hasebiyle uzun zamandır, hususen çok ciddi bir sıkıntı olduğunu görüp böyle bir açığın giderilmesini beklemekteydik. Böyle bir komisyonun kurulacağını duyunca yani böyle, yüreğimde bir ferahlık hissettim” dedi.
İnsanların izzet, iffet ve haysiyetinin her şeyin üzerinde olduğunu vurgulayan Milletvekili Aydemir, “Sebebi şu arkadaşlar; hepimiz biliyoruz bunu, hepimize ucu değmiştir mutlak, değenleri ben biliyorum. Ama kimileri mahkemeye falan gidiyor, işte, avukatlarla, şunlarla bunlarla senelerce bu işleri takip edip belki kazanç kapısı hâline getirenler de var bu durumu. Ama ben, insanların izzetinin, iffetinin, haysiyetinin her şeyin üzerinde olduğuna inananlardanım” diye konuştu.
Dijital mecrada kontrol mekanizmasının mutlak şart olduğunu aktaran Milletvekili Aydemir, bir milletvekilinin yaşadığı bir olayı aktararak Dijital Mecra Komisyonu gerekliliğine vurgu yaptı. Milletvekili Aydemir, “Bakın, iki gün önce bizim bir milletvekilimiz Milletvekilimiz, beni aradı telefonla dedi ki: “İbrahim Bey, İstanbul Kurtköy’de bir hastane başhekimi benim arkadaşım, sizinle ilgili sıkıntılı bir hâl varmış, doğru mudur diye aradım seni.” dedi. Nedir, hayırdır? “Efendim, yeğeniniz orada tedavi görmüş sonrasında ücretle ilgili falan birtakım sıkıntılar varmış, tedaviyle ilgili sıkıntılar varmış, siz de sosyal medyadan bunlara yazmışsınız, bunlarla irtibata geçmişsiniz. Böyle zamirinde biraz da tehdit olan birtakım söylemleriniz olmuş.” gibi. Ben “Doğru değildir.” falan dedim. Sonra ilgili başhekimle görüştüm, adamcağız bana yazışmaları gönderdi. Benim adıma- bu mecrada da hiç hesabım kitabım yok- Linkedin diye bir mecra, orada benim adıma; ismimle, resmimle, adresimle, benim kendi bilgilerimi de çok hususi alıp kayda geçmiş ve kendi adına hesap açmış. Ve hakikaten adamlardan yazışmalar var burada çok sayıda- yeğenini addederek aslında başka şeyler talep etmiş. Onlar da milletvekilidir düşüncesiyle çok saygılı, özel bir üslup kullanmışlar. Biz şimdi bunu takip ediyoruz elbette, ben ilgileniyorum ancak bunların hiç olmaması lazım, bunlara insanlar cesaret edememeliler. Zemin o kadar açık ki hakikaten, sabahleyin kalkan “Kime nasıl küfrederim, kime nasıl iftira atarım?” gibi bir tarz üzere hareket ediyor. Burada hepimizin, siyaset yapanların ki özellikle hepsine ucu dokunmuştur” dedi.
“Özgürlük demek hakaret etmek ve iftira atmak mıdır?”
İnternet sitesi kurmanın kolay olduğu, kontrolsüz biçimde içerik üretildiğine dikkat çeken Milletvekili Aydemir, “Yine benim yaşadığım bir hadise. Birini tenkit ettiğim, bir sosyal mecradaki yazışmamın altına sırf ben nakşedebilmek için benim adıma içerik üretmiş; geçmişe dönük, sanki benim bir beyanatım varmış gibi içerik üretmiş. Efendim bir internet sitesinde. Yok böyle bir şey ama bir defa yapıyor onu çok basit. Yani photoshopla bunu yapabilirsiniz, bir tane internet sitesi açmak kadar kolay bir şey yok ki 100 liralık bir maliyeti var. Orada istediğiniz şeyi yazarsınız, çıkarıp ondan sonra bir defa attınız mı? Oraya düştükten sonra da ilanihaye orada kalıyor. Bir başkası, adam Twitter’da bana hakaret etmiş, olmadık şeyler söylemiş, mahkeme beni haklı bulmuş “Bunun kaldırılması lazım.” demiş ama o mecra kaldırmamış. Ben ilgililerle konuşmuştum bana şunu şöyle söylemişlerdi: “Ya, İbrahim Bey, bununla hiç uğraşmayın yani 10 -15 gün sonra zaten tesiri geçer bunun. Şimdi uğraşırsanız onlar bir daha sizinle ilgili böyle şeyler, iftiravari yazışmalar yaparlar.” Şuraya bakar mısınız, böyle bir zemin olabilir mi? Ve biz, millet adına yetki almış insanlar olarak, milletin hukukunu koruma adına burada bulunan insanlar olarak bu konuda zamirine, arka planına “Efendim özgürlükleri kısıyoruz, kısıtlıyoruz.” gibi çok absürt -beni bağışlayın, hiç alakası yok- özgürlük
Çünkü bu özgürlük mevzunu herkes diline pelesenk etmiş. Ya, arkadaşım, özgürlük dediğiniz bana hakaret mi, bana küfür mü, bana iftira mı? Böyle bir şey yok. Hakaret ediyor, iftira atıyor “Git mahkemeye.” Mahkemeden karar alıyorum, orada kalıyor, niye? Boşluk var, zeminde büyük bir boşluk var. Bunu hepimizin ciddi bir biçimde, sadece kendimize ucu değdiğinde değil, başkasına değdiğinde düşüneceğiz. Hakkı, adaleti üstün tutmak zaten budur. Özellikle ben, bu çalışmanın, bu Komisyonun çok çok mübarek çok bereketli bir şey olacağına inanıyorum ve millet nezdinde de müthiş bir itibarı olacağına inanıyorum. O yüzden hepimizin bunu kabul etmesi lazım.
Dolayısıyla ben bunun çok faydalı olacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.
Dijital mecra komisyonunun görevleri
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’in de imza sahibi bulunduğu Dijital Mecra Komisyonu kurulması teklifinde Komisyonun görevleri:
“Kendisine esas veya tali olarak havale edilen işleri görüşmek; Başkanlığın talebi üzerine ya da istenildiğinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan kanun teklifleri ile olağanüstü hal
sırasında çıkarılan Cumhurbaşkanlığı kararnamelerini görev alanı yönünden inceleyerek ihtisas komisyonlarına görüş sunmak.
İnternet kullanımının kanunlara, bireylerin kişilik haklarına, özel hayatın gizliliğine ve diğer temel hak ve özgürlüklere aykırı yahut çocukların fiziksel ve psikolojik gelişimlerine zarar verici şekilde gerçekleşmesinin önlenmesi konularında görüş ve öneriler sunmak.
İnternet kullanımı yoluyla işlenen suçlarla etkin şekilde mücadele edilmesi konusunda görüş ve öneriler sunmak.
(b) ve (c) bentlerinde belirtilen konularda uluslararası alanda kabul gören gelişmeleri izlemek, bu konular hakkında gerektiğinde yurt dışında incelemelerde bulunmak ve bu gelişmeler konusunda görüş ve öneriler sunmak.
İnternetin hukuka uygun kullanımı konusunda kamuoyunu bilgilendirici etkinlik ve projeler yapmak. Dijital Mecra Komisyonunun Yetkileri ise;
Kabul edilen teklifte komisyonun bazı yetkileri de; Görevleri ile ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarından, bu Kanun kapsamında faaliyet gösteren içerik sağlayıcılar, erişim sağlayıcılar, yer sağlayıcılar ile yerli veya yabancı diğer gerçek ve tüzel kişilerden bilgi ve belge istemek ve ilgililerden bilgi almak. Görev alanıyla ilgili faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının çalışmalarından yararlanmak. Gerekli gördüğünde uygun bulacağı uzmanları fikirlerini almak üzere çağırmak olarak bildirildi.
Komisyon Ankara dışında da çalışabilecek.”