Demokrat Büro Çalışanları Sendikası (DEB-SEN) Genel Başkanı Mehmet Zülfikar Kotanlı, kamu görevlileri ve emeklilerin 2022-2023 yıllarına ilişkin toplu sözleşme süreci büyük bir hayal kırıklığı ile sonuçlandığını söyledi. Kotanlı, “Aileleriyle birlikte 25 milyona yaklaşan bir kitlenin son yıllarda eriyen alım gücünün artırılması, yükselen enflasyon karşısında korunması, geçmiş dönem kayıplarının telafi edilmesi, büyümeden pay verilerek memurların refahının artırılması, 2018 yılında verilen sözün de bir gereği olarak tüm memurları kapsayacak adil ve hakkaniyetli bir 3600 ek gösterge düzenlemesi yapılması, kamudaki güvencesi olmayan sözleşmeli personele kadro verilmesi ile yardımcı hizmetler sınıfında görev yapan personelin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi konuları kırmızı çizgi olarak belirlenmiş olmakla toplu sözleşme sonucunda Çalışma Bakanı Vedat Bilgin 6.dönem toplu sözleşme görüşmelerine ilişkin yaptığı açıklamada, 3600 ek gösterge ve sözleşmeli personele 3+1 düzenlemesi, sözleşme dönemi içinde tamamlanacağını belirtti. Kamu görevlilerinin ve emeklilerin sorunlarının kalıcı bir biçimde çözülmesi için taleplerin ortaklaştırılmasını Demokratik bir girişim bir güç birliği olarak görmüştük ancak sonuç kamu çalışanları için hüsran olmuş bir kez daha memur ve emeklileri 2 yıl 730 gün ipotek edilmiştir.” dedi.
Memur Sen, Kamu Sen ve Keskin toplu sözleşme masasında 23 madde üzerinde anlaştığını daha sonra Kamu Sen ve Kesk’in çekilmesi ile Memur Sen’in mutabık kalınan maddelerden bir tanesinin de yüzde 1 sendika barajı ile beraber 135 TL olan sendika ikramiyesini 265 TL kazanımla 400 TL ye çıkarmış ancak sendikal tekelleşmenin önünü açmak için kanunsuzca baraj getirildiğini anlatan Kotanlı, “4688 sayılı sendikalar kanunu ve 375 sayıl kanun hükmünde kakar name gereği sendika aidatı ödeyen her üye sendika ikramiyesinden yararlanır denilmektedir yasa gerektiren bir düzenlemeyi toplu sözleşme maddesi ile engelleyemezsiniz. Bu yapılan düzenleme diğer sendikaların yok olması üç büyük konfederasyona yarayacaktı açılan dava sonucunda adaletin tecelli edeceği inancındayız. Çoğulcu Demokrasinin unsurları çalışma hayatını geliştiren özgürleştiren sendikal hareketin önü kesilmek istenmiştir sendikal tekelleşmenin önü açılmak istenmiştir.
Toplu sözleşme biteli daha 2 ay olmuşken o masada alınan 400 TL ve yüzde 5 zam kamu çalışanın cebine dahi girmeden uçup gitti son günlerde Memur Sen ve Kamu Sen ek zam talep etmeye başladılar her ne hikmetse toplu sözleşme masasında alamadıklarını taleple alacaklar” diye konuştu.
Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı yurt kur çalışanları mağdur edilmiş ve ötelenmiştir
Birçok Bakanlık çalışanlarına ek ödeme verirken bazı bakanlıklar bu konuda sessizliğini bozmadığını kaydeden Kotanlı açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Üyelerimizden gelen talep doğrultusunda Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü personellerinin mutsuz ve huzursuz olduğu bir gerçektir. Maaşlar düşük nöbet ücretleri yine öyle banka Promosyonları 6 yıl önce halk bankasına verildiğinde 1750 TL idi. Ancak üç yıl sonra yetkili sendika Eğitim Bir Sen olmasına rağmen usule aykırı olarak yetkisi olmadığı halde Büro Memur Sen pazarlık masasına alınarak Ziraat Bankası ile yine 1750 TL olarak Anlaşma imzalandı. Günümüzde yapılan birçok Promosyon pazarlıkları Rekor rakamlarla sonuçlanırken Gençlik ve Spor Bakanlığının yapacağı sözleşmenin de 8000 TL den aşağı olmaması gerekmektedir. Gençlik ve Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun bakanlığına bağlı tüm personelin özlük haklarını iyileştireceği Yurt Kur çalışanlarının gece nöbet ücretlerini makul ve tatminkâr bir düzeye gelmesini sağlayacağı sözleşmeli kadrolu memur ayrımına son vereceği ve gerekli düzenlemeleri yapacağı inancındayız” dedi.