Bursa Birlik Vakfı bünyesinde gönüllü olarak faaliyet gösteren Uludağ Üniversitesi öğrencileri, Ağrı’daki köy okulu öğrencileriyle bir araya gelerek Doğu ile Batı arasında gönül köprüsü kurdu.
2012 yılında Birlik vakfı Bursa Şubesi ve Genç Birlik Bursa tarafından başlatılan “Kitap Kardeşliği Projesi” ile Uludağ Üniversitesi’nde eğitim gören 23 öğrenci, Doğu ile Batı arasında gönül köprüsü kurmak amacıyla Erzurum, Ağrı ve Kars’ta bulunan köy okulu öğrencileriyle bir araya gelmek için Bursa’dan yola çıktı. Erzurum’dan sonra Ağrı’ya gelen ve burada Taşlıçay, Hamur ve Doğubayazıt’ta bulunan köy okullarını ziyaret eden gönüllü ekip, öğrencilere çeşitli hediyeler verdi. Çocuklara okudukları bölümlerle ilgili bilgiler anlatıp meslekleri tanıtan gönüllü ekip daha sonra okul bahçesinde çeşitli oyunlar oynayıp çocukların yüzlerini boyayarak doyasıya eğlendi.
2012 yılında başlattıkları projeyi 10 yıldır devam ettirdiklerini söyleyen Birlik Vakfı Üniversite Başkanı Mehmet Emin Şenses, “ 2012 yılında bir projeye başladık. Bursa Birlik Vakfı ve Birlik Vakfı’nın gençlik teşekkülü olan Genç Birliğin yürütmüş olduğu bir proje bu. Aynı zamanda Uludağ Üniversitemizde bulunan 3 toplulukla beraber 2012 yılından beri bu projeyi yürütüyoruz. Bu sene 10’uncu yılına girdik. Erzurum, Ağrı ve Kars’a geldik. Özellikle projemizde Birlik Vakfı’nın, Genç Birliğin, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın ve Genel Sekreterimiz Ulaş beyin çok fazla katkısı oluyor. Geldiğimiz illerde bizi misafir eden belediye başkanlarımız, kaymakamlarımız ve iş adamlarımız oluyor. Böylelikle 1 hafta süren bir yolculuğa çıkıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
“Projenin asıl amacı Doğu ile Batı arasında köprü kurmak”
Projenin asıl amacının Doğu ile Batı arasında köprü görevi kurmak olduğunu söyleyen Proje Koordinatörü Yunus Emre Güreli ise, “Biz buraya çocukların ve okulların ihtiyacını getiriyoruz ama projemizin asıl amacı Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi görebilmek. Buraya gelip çocuklara unutulmadıklarını göstermek asıl amacımız. Getirdiğimiz şeyler unutulup gider ama bir çocuğun gülümsemesine vesile olursak o bunu hiçbir zaman unutamaz. Bu süreçte yoruluyoruz ama buraya gelip çocukların yüzlerindeki gülümsemeyi gördüğümüz zaman bizim tüm yorgunluğumuz silinip gidiyor.” dedi.