Iğdır’da küçükbaş hayvan yetiştiriciliğiyle uğraşan besiciler, ilkbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte günler süren zorlu yayla yolculuğuna çıktılar.
Iğdır’da küçükbaş hayvan yetiştiriciliğiyle uğraşan besiciler, ilkbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte günler süren zorlu yayla yolculuğuna çıktılar.
Iğdır’da havaların ısınmasıyla birlikte yayla sezonu da açıldı. İlkbahar mevsiminin gelmesiyle birlikte Iğdır’da küçükbaş hayvan yetiştiriciliğiyle uğraşan besiciler, 2 bin koyundan oluşan sürüyü önlerine katarak günler sürecek zorlu yayla yolculuklarına başladılar. 10-15 gün sürecek yolculuğun sonunda Ağrı’da kiraladıkları yaylalara varmayı planlayan besiciler, 3 ay kadar bu yaylalarda kalacaklar.
2 bin küçükbaş hayvanı otlatarak Iğdır’dan Ağrı’ya götürmenin kendilerini oldukça fazla yoracağını belirten sürü sahiplerinden Mehmet Sarcan, “Şu anda Iğdır’dan Ağrı ilinin yaylalarına doğru 7-8 eve ait olan 2 bin küçükbaş hayvanımızı götürüyoruz. Bu yolculuğumuz 10-15 gün kadar sürecek. Hayvanlarımızı hem gece hem gündüz otlatarak yaylalara ulaşmaya çalışıyoruz. Bu esnada arkadaşlarla beraber birbirimize yardım ederek sürüyü götürmeye çalışıyoruz. Hayvanlarımızın sayısı fazla olduğu için bazen sıkıntı çekebiliyoruz. Yapacak başka bir işimiz olduğu için küçükbaş hayvancılıkla uğraşıyoruz. Tabi zaman zaman zorlandığımız ve sıkıntı yaşadığımız anlar oluyor” dedi.
"Yaklaşık 3 ay kadar yaylalarda kalacağız"
Sürüyü olası kurt saldırılarına karşı korumak için yanlarında çoban köpekleri bulundurduklarını söyleyen koyun yetiştiricilerinden Mehmet Salduz ise şunları söyledi:
“Ağrı’da yayla kiraladık. Yaklaşık 3 ay kadar yaylalarda kalacağız. Yaylada hayvanlarımızdan elde ettiğimiz et, süt, yoğurt ve yağ gibi ürünleri satarak geçimimizi sağlıyoruz. Sürüyü kurt saldırılarından koruyabilmek için yanımızda çoban köpekleri bulunduruyoruz. Yiyeceklerimiz, içeceklerimiz ve bizi akşam soğuğundan koruması için getirdiğimiz battaniyelerimizi eşek sırtlarında taşıyoruz. Gündüz vakitlerinde ise hava sıcak olduğu için battaniyelerimizi eşek sırtlarında beraberimizde götürüyoruz. Uzun bir yol gideceğimiz için hem biz hem de sürümüz yorulduğu zaman meralarda uygun bir yer bulunca orada dinleniyoruz.”