Hakkari’nin Yüksekova ilçesinin Suüstü köyünde yaşayan ve kentin ilk kadın güvenlik korucusu olan 80 yaşındaki Gülşen Öztepe ile eşi Seyit Tahir Öztepe, 37 yıldır evlerinin 150 metre ilerisindeki tepeye diktikleri Türk bayrağını da
Hakkari’nin Yüksekova ilçesinin Suüstü köyünde yaşayan ve kentin ilk kadın güvenlik korucusu olan 80 yaşındaki Gülşen Öztepe ile eşi Seyit Tahir Öztepe, 37 yıldır evlerinin 150 metre ilerisindeki tepeye diktikleri Türk bayrağını dalgalandırıyor.
İlçe merkezine 20 kilometre uzaklıktaki 120 haneli, yaklaşık 2 bin nüfuslu Suüstü köyünde yaşayan 7 çocuk babası Seyit Tahir Öztepe (84) ve kentin ilk kadın güvenlik korucusu olan eşi Gülşen Öztepe (80), vatan sevgisi ve bayrağa olan saygısıyla tanınıyor. Öztepe, 37 yıl önce dönemin Yüksekova Tabur Komutanının "Her yerde Türk bayrağını dalgalandıralım" sözüyle evine yaklaşık 150 metre uzaklıktaki tepeye diktiği direkte eşi Gülşen Öztepe ile Türk bayrağını dalgalandırmaya başladı. Öztepe çifti, o günden sonra canı gibi sevip koruduğu Türk bayrağını sadece yıpranmışsa değiştirmek, kirlenmişse de yıkamak için indiriyor. Öztepe, tüm zorluklara karşı hiçbir zaman vazgeçmeden 37 yıldır evinin yanında bulunan ve ’Zirve Tepe’ olarak adlandırılan yere tüm köyün çevresinden görülecek şekilde büyük Türk bayrağını dalgalandırıyor.
“Ömür yettikçe Türk bayrağının nöbetini tutacağız”
37 yıldır her sabah kalktığında bayrağın yerinde olup olmadığına baktığını söyleyen Öztepe çifti, tüm zorluklara rağmen gece gündüz nöbet tutarak ömrü boyunca bayrağın hiçbir şekilde inmeyeceğini söyledi. Bayrağın şeref ve onur olduğunu dile getiren Öztepe, ömürleri yettikçe bayrak nöbetini sürdürmeye devam edeceklerini belirttiler.
“Tüm tehditlere rağmen 37 yıldır bayrağımız dalgalanıyor”
Tüm tehditlere rağmen bayrağın 1984’ten beri en zirve tepede dalgalanmaya devam ettiğini ifade eden Seyit Tahir Öztepe, “Bu bayrak ben yaşadıkça Allah’ın izniyle ebediyen dalgalanacaktır. Bu bayrak vatan bayrağıdır. Kimsenin bayrağı değildir, malı değildir. Kimse demesin bu bayrak tek kişinindir. Bu bayrak hepimizindir. Bizler bu bayrağa bakmakla mecburuz. Bizler bu bayrağa canımızı feda etmişiz. Bu zirvede olan bayrağımızın rengi kıpkırmızıdır, çünkü içinde şehitlerimizin kanı vardır. Bu vatan asla sahipsiz olmadı olmaz. Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar devam edecek Allah’ın izniyle. Bayrağımız 1984’ten beri, tam 37 yıldır ilk günkü gibi heybetiyle dalgalanıyor. Bu bayrağa çok sefer tacizler yapıldı, hatta direğe bomba da bağladılar. Ama ne yaptıysalar bu bayrak karşısında duramadılar. Çünkü bu bir peygamber ocağında geliyor. Ben olmadığım zamanlarda eşim silahlanıp bayrak nöbetine devam etti. Allah’ın izniyle ebediyen de burada dalgalanacaktır” dedi.
“Askerlerimize zarar gelmesin diye sabah saat 04.00’e kadar nöbet tutuyordum”
Kentin ilk kadın güvenlik korucusu Gülşen Öztepe ise Türkiye’de ilk koruculuk yapmış biri olduğunu ve bununla gurur duyduğunu söyleyerek, “O zaman gençtim devletle birebir çalışıyorduk. Ben devletimi canımdan daha çok seviyorum. En zirve tepede Türk bayrağının dalgalanması bizim için bir şereftir. Bununla gurur duyuyoruz. Bayrak bizim canımızdır, her şeyimizdir. Benle eşim tüm tehditlere rağmen bayrağımızı 37 senedir hiç vazgeçmeden dalgalandırıyoruz. Ben o dönem tim başkanıydım, tam 60 kurucunun başkanıydım ve ben yönetiyordum. Ben makineli silahlarla nöbet tutuyordum. Ben saat 04.00’e kadar gözümü kırpmadan nöbet tutuyordum, yeter ki bizim askerlere zarar gelmesin diye. Biz sağ oldukça da bu bayrak ebediyen dalgalanacak” şeklinde konuştu.