Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümü ve12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.
Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 103. yıl dönümü ve12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü münasebetiyle bir mesaj yayımladı.
Rektör Bülent Çakmak yayımladığı mesajda şu ifadelere yer verdi:
“Her şehrin bir ruhu vardır ve şehirler ruhlarını içinde yaşayan insanların yüzyıllar boyunca tecrübe ettiği tarihsel, toplumsal ve siyasal deneyimlerin sonunda ele edilen kolektif bilinçle var ederler. Bazı şehirlerin ruhları ise; bu bilince bir ülkeyi oluşturan bütün milletin kaderine yön vererek ulaşır. Dünya üzerinde bir milletin kaderine etki eden pek az şehir vardır. Bir toprağın vatan hâline geldiği ilk andan itibaren milletlerin kaderi açısından hayatî önem taşıyan olaylarda sahip olduğu ruhla ortaya çıkan şehirler, içinde barındığı insanların metanetleri ve cesaretleriyle milletin geleceğine yön verir. Erzurum bu ruha sahip şehirlerden biridir ve Anadolu’nun Türk milletinin vatanı olmaya başladığı ilk andan itibaren bu coğrafyaya ve bu coğrafyanın tarihine Palandöken dağlarının doruklarından bakar. Bütün bir Türk yurdu, 12 Mart 1918’de Erzurum’da yakılan bağımsızlık ateşinin verdiği cesaretle kendi kaderini kendi oluşturur. Erzurum, millet olma şuurunun uçurumun kenarında yeşerdiği bir şehirdir ve o dönemde milletin kaderini nasıl belirlediyse bundan sonra da Türk milletinin tarihi macerasının kilit şehirlerinden biri olmaya devam edecektir. Bu vesileyle Erzurum’un düşman işgalinden kurtulması için canını feda eden isimsiz kahramanları minnet ve şükranla anıyorum. Millet kavramı aynı ortak idealler etrafında ortak bir coğrafyayı vatan edinmiş insan topluluklarını tanımlamak için kullanılır. Bir topluluğun millet olabilmesi için bunlar dışında sembolik niteliği olan başka değerlere de ihtiyaç vardır. Bu değerlerden bir olan millî marşlar milletin ortak hafızasından ve kolektif şuuraltından beslenen kurucu metinlerdir. Bu metinlere milletin tarihi macerası, bağımsızlık ülküleri, mücadeleleri ve gelecek tasavvurları yansır. Millî marşların yazılış süreçlerine bakıldığında her birinin esarete ve sömürüye karşı bir milletin verdiği savaşın manifestoları olduğu görülür. Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı “İstiklâl Marşı” bu manada dünya tarihinin en etkili manifestolarından biridir. Türk milletinin esarete, sömürüye ve yok edilmeye karşı verdiği tarihî cevabın bütün ruhu İstiklâl Marşı’nın muhteşem dizelerine yansımıştır. İstiklâl Marşı aynı zamanda Türk milletinin gelecek vizyonunu da belirleyen kurucu bir metindir, Türk milletinin tapusudur. Bu vesileyle Mehmet Akif Ersoy’u minnet ve şükranla anar, aziz şehitlerimizin manevi huzurunda saygıyla eğilirim.”