Erzincan’da 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında şehit aileleri ve gaziler onuruna yemek programı düzenlendi.
Kentteki bir sosyal tesiste düzenlenen programa Erzincan Valisi Ali Arslantaş, eşi Hatice Arslantaş, 3. Ordu Komutanı Orgeneral İsmail Serdar Savaş, eşi Nesrin Savaş, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, 3. Ordu İdari Kurmay Başkanı Tuğgeneral Bülent Temizer, şehit aileleri, gaziler, kamu kurum müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda Şehit Aileleri Derneği Başkanı Abdulkadir Zengin, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Muhammer Doğan, Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Mehmet Cavit Şireci, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Ayhan Doğan, Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Salih Aksu ve Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun birer konuşma yaparak, birlik ve beraberlik mesajı verdiler.
Programda konuşan Vali Ali Arslantaş, “Aziz milletimiz, şehit ve gazi ailelerini kendi değerlerinden, kendi ailelerinden daha üstün tutmaktadır. Millet olarak her vesileyle bu teveccühü, bu ilgiyi gösteriyoruz. Çünkü millet olarak sizlere minnet borcumuz var. Devletimiz de hamdolsun şehit ve gazi yakınlarımızın ihtiyaçlarına, dertlerine, isteklerine karşı oldukça duyarlı davranıyor. Sizler bize şehitlerimizin emanetisiniz. Bu nedenle sizlerin huzur ve güven içerisinde bir yaşam sürmesi, bizi bahtiyar edecektir. Tarih boyunca kutsal vatan topraklarımızın müdafaası için büyük beldeler ödedik. Evet, bu aziz millet her zaman büyük imtihanlardan geçti. En çetin şartlarda bile yeise, karamsarlığa ve ümitsizliğe kapılmadık.
Her zaman zalimlerin karşısında olduk ve hamdolsun ki hep zaferler kazandık. 15 Temmuz da bu zaferler manzumesinin son halkasıdır. FETÖ, dış yüzüyle dinî bir hizmet faaliyeti gibi görünse de aslında gizli yüzü ile siyasi, ideolojik ve ekonomik hedefleri olan bir “menfaat şebekesi”, aynı zamanda 15 Temmuz’la birlikte hain karakteri gün yüzüne çıkmış olan bir “terör örgütü”dür.
15 Temmuz gecesinde, yıllarca bu aziz milletin ekmeğini yiyen FETÖ’cü hainler, cennet ülkemizi işgal etmeye yeltendiler. Tarihinin hiçbir döneminde esareti kabul etmemiş aziz milletimizi boyunduruk altına almaya çalıştılar. Milletimizin ülke savunmasında kullanılsın diye ekmeğinden aşından kısarak aldığı uçaklarla, tanklarla, bombalarla yine milletimizin canına kast ettiler. Bu karanlık gecenin sabahında 251 şehidimiz oldu, 251 kahramanımızı ebediyete uğurladık. Bu şehitlerimizden 4’ü Erzincanlı kahramanlarımızdı.
4 Erzincanlı şehidimizi biraz anlatmak istiyorum. Mete Sertbaş, Refahiyeli. 49 yaşında evli 2 çocuk babası. Acıbadem Mahallesi muhtarı. 15 Temmuz gecesi Acıbadem’de bulunan Türk Telekom binasına gitti. Darbeci hainleri vazgeçirmeye çalıştı. Açılan ateş sonucu şehit düştü.
Burak Cantürk, Kemahlı. 23 yaşında üniversite öğrencisi. Darbe girişimini duyunca sokağa çıktı. Karşı koydu, darbeci hainlerin açtığı ateş sonucu Çengelköy’de şehit oldu.
Hüseyin Güntekin, Kemahlı. 47 yaşında evli 10 ve 17 yaşında 2 çocuk babası. Kasaplık yapmaktaydı. Darbe girişimi gecesi Ankara Emniyet Müdürlüğüne gitti. Darbeci teröristlerin silahlı saldırısı sonuncu şehit düştü.
Recep Gündüz, Tercanlı. 27 yaşında bekar, İstanbul’da inşaatlarda çalışıyordu. Haberi alır almaz 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne gitti. Hainlerin açtığı ateş sonucu şehit oldu.
Büyük acılar yaşadık, üzüldük, ama ay yıldızlı bayrağımızı yere düşürmedik. Hainlerin, teröristlerin ülkemizi istila etmelerine, aydınlık geleceğimizi karartmalarına izin vermedik. Bugün, bu topraklar üzerinde huzur ve güven içerisinde yaşıyor isek, eğer bu coğrafya üzerinde şanlı bayrağımız özgürce dalgalanıyor ise, eğer bu topraklar üzerinde ezanımız okunabiliyor ise, bilin ki; vatanı, milleti, bayrağı ve tüm kutsalları uğruna Çanakkale Savaşında, Kurtuluş Savaşında, terörle mücadelede, 15 Temmuz’da, Fırat Kalkanı Harekatında, Zeytin Dalı Harekâtında ve şu an hala devam etmekte olan Pençe Harekâtında canını feda eden aziz şehitlerimizin sayesindedir.
İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi:
"Bu, taşındır" diyerek Kâ’be’yi diksem başına/Rûhumun vahyini duysam da geçirsem taşına/Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle/ Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle/ Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan/ Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan/Sen bu âvîzenin altında, bürünmüş kanına/Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına/Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem/Gündüzün fecr ile âvîzeni lebriz etsem/Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana/Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Bu nedenle şehitlerimiz için ne yaparsak yapalım onların hakkını ödeyemeyiz, “bu toprakların üzerinde yaşamak nasip değilse altında yatarız” diyebilen serdengeçtilerin hakkı nasıl ödenebilir ki?
Ben bu duygu ve düşünceler içinde, başta 15 Temmuz gecesi vatanımızın bağımsızlığı için şehadete erişen kahramanlarımız olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Bizlere emanet olan şehit ailelerimize baş sağlığı diliyorum. Gazilerimize sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyorum.” diye konuştu.
Düzenlenen programda şehit yakınları ile aynı masayı paylaşan Vali Arslantaş ve beraberindeki protokol mensupları salonda bulunan tüm şehit aileleri ve gazilerle görüşerek, istek ve taleplerini dinlediler.