Iğdır’ın merkeze bağlı Hakmehmet köyünde 1919 yılında Ermeniler tarafından katledilen şehitler törenle anıldı.
Iğdır’ın merkeze bağlı Hakmehmet köyünde 1919 yılında Ermeniler tarafından katledilen şehitler törenle anıldı.
Doğu Anadolu’da Ermeni çetelerinin yaptığı katliamların izleri devam ederken, Ermeni diasporasının her yıl 24 Nisan’da 1915 olayları ve sözde ’Ermeni soykırımı’ yalanını gündeme getirmesine tepkiler devam ediyor. Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal ve Hakmehmet köyü sakinleri, köyde 1919 yılında Ermeniler tarafından katledilen şehitler için Kur’an-ı Kerim okuyup dua etti. Burada bir açıklama yapan Iğdır Azerbaycan Evi Derneği Başkanı Serdar Ünsal, “1919 yılında Ermeniler Iğdır’ın Tuzluca ilçesindeki Gedikli köyünde, yine Iğdır merkezdeki Oba ve Hakmehmet köylerinde bir katliam gerçekleştirmişlerdir. Oba köyünde ve Gedikli köyünde insanları tandır damlarına doldurarak diri diri yakmışlardır. Yine şu an içinde bulunduğumuz Hakmehmet köyünde bulunduğumuz bu yerde insanları su kuyusuna doldurarak yüze yakın insanı diri diri su kuyusunda boğarak şehit etmişlerdir. 1919 yılında Türkiye’de Doğu Anadolu Bölgesi’nde Iğdır’da katliam yapanların torunları, 1992 yılında Azerbaycan’ın Hocalı şehrinde aynı soykırımı gerçekleştirmiştir. Türk bayraklarını, Azerbaycan bayraklarını bugün Ermenistan’da yakmışlardı. Biz asil Türk milleti olarak Ermenilere hiçbir zaman soykırım yapmamışız, onları hep korumuşuzdur, müdafaa etmişizdir. Osmanlı tarihine baktığımız zaman koruduğumuz, ’Sadık-ı Millet’ dediğimiz Ermenilerin Dışişleri Bakanlığında, Maliye Bakanlığında çeşitli görevlerde olduğunu görmemiz mümkündür. Hastalıktan ölen insanları Türkler öldürdü diye yaygara yapmaktadırlar. Biz asil Türk milleti olarak hiçbir zaman Ermenilere veya başka milletlere katliam yapmamışız, yapmamız da mümkün değildir” dedi.
Garo Paylan’a tepki
Garo Paylan’ın sözde ’Ermeni soykırımı’nın tanınması için TBMM’ye verdiği kanun teklifine de sert tepki gösteren Ünsal, “Bugün Türk vatandaşı olan Ermeni kökenli Garo Paylan, Türkiye Büyük Millet Meclisine bir soru önergesi, bir teklif vererek soykırımı tanıyın demiştir. Bu bir terbiyesizliktir. Türk devletine meydan okumaktır. Garo Paylan ve partisini kınıyoruz. Garo Paylan, Türk milletinden özür dilemelidir” dedi.
Katliamı canlı tanıklardan dinlediğini söyleyen Iğdır Muhtarlar Derneği Başkanı Mikail Ud ise, "Ermeniler tarafından şehit edilen 83 tane şehidimizin nasıl şehit edildiklerini, geçtiğimiz yıllarda rahmetli olan canlı şahitlerinin ağzından defalarca dinledim. Bunlardan Hacı Abbas Güneş ve Hacı Oruç Türkeli adındaki vatandaşlarımız katliamın yapıldığı gün 11-12 yaşlarındaydılar. Hemen karşıdaki duvarın arkasında bu olayın nasıl gerçekleştiğini bize anlatıyorlardı. Ölünceye kadar da anlatıp ağlıyorlardı. Düzenli Ermeni ordusu bunlar, çete değil, köylüyü toplamışlar. Van tarafından gelen Ermeniler ile birleşerek bu köyün etrafını sarıyorlar, bütün aile reislerini, silahsız Müslümanları burada toplayarak, 12-13 metre su aldığımız kuyuların başına getiriyorlar. Burada hepsini hançerleyerek, kurşunlayarak su kuyusuna atıyorlar. Bir tane de büyükbaş hayvanı üzerlerine atıyorlar ki yaralı olanlar çıkmasın" diye konuştu.
"Kuyu 1999 yılında açıldı"
Mikail Ud, “1999 yılında dönemin valisi Sayın Şemsettin Uzun ile Atatürk Üniversitesi’ndeki hocalar ile bu kuyunun açılmasına karar verildi. Bu kuyuyu 1999 yılında açarak dünya kamuoyu gözünün önünde şehitlerimizin naaşını burada sergiledik. Avustralyalı İtalyan tarihçi ve BBC televizyonu da buradaydı. Müslümanların burada nasıl katledildiğini, gözlemlerini burada yaptılar ve kamuoyuna duyurdular. Bir köyün 83 tane hane reisini bir anda dünyadan siliyorlar. Köyün tarihçesini yok etmek için böyle bir katliam yaptılar. 1919 yılında burada yaptıklarını 1992 yılında Azerbaycan’da soydaşlarımıza yine yaptılar” dedi.
Türk milletinin hiçbir zaman katliam yapmadığını belirten Sözer Akyıldırım ise, “Türkiye mazlumların vatanı haline gelmiştir. Türk Devleti, Türk milleti her zaman azınlıklara kol kanat germiştir. Ama maalesef Osmanlı’nın son dönemlerinde devlet zayıflayınca içimizde yaşayan, ekmeğimizi yiyen, suyumuzu içen, havamızı soluyan bu gruplar bu insanlar maalesef Van’da, Erzurum’da, Erzincan’da, Malatya’da, Kahramanmaraş’ta, Kars’ta katliamlar yapmışlardır” dedi.
1991 Hakmehmet köyü katliamından sadece babası sağ kurtulan Feremez Duman, “Bu katliamda sadece babam sağ kurtuldu. Bu kuyuya babamın ismi, Uzun Hüseyin kuyusu adı verildi. Eğer biz Ermenilere katliam yaptıysak Türkiye’nin en güzel yerlerinde bunlar nasıl yaşıyor. Bunlara katliam yaptıysak bunlar nasıl bugün varlar. Katliam istiyorlarsa buyursunlar Azerbaycan’a baksınlar. Şuşa, Laçin, Karabağ ve diğer yerlerdeki şehitler Ermeni midir? Biz Türk halkıyız, biz kimseye haksızlık yapmadık, kimse de bize haksızlık yapamaz” dedi.