Elazığ’da yaklaşık 160 yıllık antika gümüş kaşık, 3 kuşak tarafından kullanılarak bugünlere kadar geldi. Dedesinin babasından kendilerine kalan ata yadigarı kaşığın şu anda babasında olduğunu kaydeden Çetin Özpürçüklü, "Babam bu kaşığı yanına almadan hiçbir yere gitmez" dedi.
Elazığ’da yaşayan Çetin Özpürçüklü, dedesinin babasından kalan 67 gram ağırlığındaki antika gümüş kaşığına gözü gibi bakıyor. Yemeklerde kullanılarak bugüne kadar gelen gümüş kaşığın son 44 yıldır babasında olduğunu belirten Çetin Özpürçüklü, Adana’daki akrabalarının yanına gittiği zaman bile babasının valizine koyup beraber götürdüğünü dile getirdi. Babasının kaşık olmadan hiçbir yere gitmediğini dile getiren Özpürçüklü, "Bu dedemin babasından yadigar kalma 160 yıllık bir kaşık. Kullanıla kullanıla bugüne kadar gelmiş. Bu kaşığın piyasada benzerleri vardır ama çok fazla kullanılmamıştır. Bu kaşığın özelliği dedemin babası yıllarca kullanmış ve dedeme kalmış, ondan babama kalmış. Ortalama 44 yıldır da babam kullanıyor" dedi.
Babasının gittiği her yere kaşığını da götürdüğünü aktaran Özpürçüklü, "Babam bu kaşık olmadan hiçbir yere gitmez. Adana’daki akrabalarımızın yanına gittiği zaman bile bu kaşığı valizine koyar o şekilde gider. Köyde ve ilçede de evlerimiz var, ilçedeki evden köye gittiği zaman birkaç saatliğine bile gitse bu kaşığını götürür, orada yemek yer ve evine getirir. Çekimi yap ve ondan sonra kaşığımı yolla, dedi. O derece kaşığa bir bağlılık var" diye konuştu.
Ellerinde bulunan 160 yıllık kaşığın diğer kaşıklardan farklarına da değinen Özpürçüklü, "Bu kaşık ağır ve gümüşten yapılmış. Derin ve geniştir. Bu kaşığı elde tutup yemek yemek bir maharet ister. Manevi değeri olduğu için kaşığı hiç satmayı düşünmüyoruz ama isteyenler oldu. Nesilden nesle aktarılarak hatıra olarak kalacak. Bu kaşık babamdan bana, benden de çocuğuma kalacak. Bu şekilde devam edecek" şeklinde konuştu.