Bingöl’de iki kardeş, sokaklarda ayakkabı boyacılığı yaparak biriktirdikleri parayla 27 yıl önce açtıkları ve ‘Ayakkabı hastanesi’ ismini verdikleri 16 metrekarelik iş yerinde kendilerinin yanı sıra 4 kişiyi de istihdam ediyor.
Bingöl’de iki kardeş, sokaklarda ayakkabı boyacılığı yaparak biriktirdikleri parayla 27 yıl önce açtıkları ve ‘Ayakkabı hastanesi’ ismini verdikleri 16 metrekarelik iş yerinde kendilerinin yanı sıra 4 kişiyi de istihdam ediyor.
Bingöl’de yaşanan Nurettin (49) ve Selahattin Kılıç (47) kardeşler, yıllarca kentin sokaklarında ayakkabı boyacılığı yaparak geçimini sürdürdü.
Eğitimlerini de yarıda bırakan kardeşler, biriktirdikleri parayla Yenişehir Mahallesi Hastane Caddesinde 16 metrekarelik bir iş yeri açarak ayakkabı tamirciliğine başladı. İş yerlerinin ismini ‘Ayakkabı JÜHastanesi’ olarak belirleyen iki kardeş, müşterilerin getirdiği yıpranmış ayakkabıları dikim, boya ve cila yaparak ilk gün haline getirmeye çalışıyor. İlk olarak 2 kişi çalışan kardeşler, 27 yıl içinde 16 metrekarelik iş yerinde 4 kişiyi daha istihdam etti. İşlerini daha da büyütmek isteyen kardeşler, işin küçümsendiğini için kimsenin gelip çırak olarak çalışmadığından dolayı da dert yanıyor.
’’Bu mesleği ayakta tutmaya çalışıyoruz”
Yıllarca sokaklarda ayakkabı boyacılığı yaptıklarını ve daha sonra bir ustanın yanında işi öğrendiklerini belirten kardeşlerden Selahattin Kılıç, birikimleriyle bu iş yerini açtıklarını söyledi. Selahattin Kılıç, “Abim ile beraber sokak boyacılığı yapıyorduk. Bu işi yapan bir esnaf çağırdı bizi. Bizi yanına aldı ve onun yanında bu işi öğrendik. Allah’a şükür bizi yanına aldıktan sonra kendi biriktirdiğimiz parayla 16 metrekarelik bir dükkan açtık ve işimizde çok iyi Allah’a şükür. Şu an 6 kişi çalışıyoruz. Gönül ister ki bu işi daha fazla geliştirelim ve daha fazla eleman çalıştıralım. Ama maalesef ortam elvermiyor çünkü bizim bu işi küçümsüyorlar. Kimse gelip çıraklık yapmıyor yanımızda. Buraya ayakkabı hastanesi dememizin sebebi hastanelerde nasıl her türlü cihaz varsa biz de bu sektörün cihazları var. Her türlü ayakkabıyı onarıyoruz, yeni hale getirip müşterimize takdim ediyoruz. Onun için buraya ayakkabı hastanesi dedik ve iyi de karşılandı halk arasında. 30 yıldır bu şekilde devam ediyoruz, inşallah ölene kadar da bu mesleği ayakta tutmaya çalışıyoruz. Ve yaşatacağız bu mesleği inşallah” dedi.
’’İşimizi küçümsüyorlar”
İşlerinin küçümsendiğinden dolayı çırak bulmakta zorluk yaşadıklarını ifade eden Nurettin Kılıç ise “Kardeşimle beraber toplamda 6 kişiyiz. Hepsi de çocuk sahibi hepsi de evine ekmek götürüyor. Allah’a şükür işimizde iyi. Bizim işimizi küçümsüyorlar genelde aslında el sanatlarını küçümsüyorlar. Çünkü el sanatları yavaş yavaş ölüyor. Eskiden çırak bulabiliyorduk şuanda bulamıyoruz. Çırağa ihtiyacım var, bulabilirsem işimi daha da geliştiririm” şeklinde konuştu.
10 yıldır ayakkabı boyası ve tamiri için bu dükkana geldiğini dile getiren Sami Koç, “Esnafım, 10 yıldan fazladır bu dükkana uğruyorum. 16 metrekarelik dükkanda iki kardeş birçok kişiyi istihdam ediyor. İşlerinin de erbabıdırlar. Helal olsun diyorum” diye konuştu.