Gazeteci-Yazar Kenan Gülerci, Türkmenlerle alakalı yayınlanan “Irak Türkmen Siyasi Hareketi” isimli kitabının içeriği hakkında, ŞEHİRDER’in dernek merkezinde gerçekleştirilen söyleşi programında hem bilgi verdi, hem de okurları için kitabını imzaladı.
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şube Başkanı ve Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği (ŞEHİRDER) Kurucusu Murat Ertaş’ın moderatörlüğünde söyleşi programı gerçekleştirildi.
Gazeteci - Yazar Kenan Gülerci, Kerkük’te meydana gelen kaygı verici siyasi gelişmelerin gölgesindeki Türkmenlerin durumunu, güncel gelişmeler doğrultusunda anlattı.
Gülerci konuşmasına şöyle devam etti, “Türkmen siyaseti konusunda uzman bir isim olan Kerküklü Akademisyen Dr. Hicran Kazancı ile birlikte hazırlayıp yayınladığımız bu kitap, kendi öz vatanlarında parya durumuna düşürülen Türkmenlerin sessiz çığlığıdır. Yaklaşık iki senedir araştırmalar yaparak çalıştığımız Musul - Kerkük yani Türkmeneli bölgesinde yaşayan Türkmenler üzerinde oynanan siyasi oyunların ele alındığı ‘Irak Türkmen Siyasi Hareketi’ isimli kitabımızın yayınlanması ve akabinde Türkmenler konusunda bu kadar duyarlı insanların heyecanını, yakın ilgisini görmek bizleri oldukça memnun etmektedir.”
Türkmenler’in Kerkük’te azınlık durumuna nasıl düşürüldüğünü anlatan Gülerci, daha sonra sözlerine şöyle devam etti, “Irak’ta 2021 Ekim seçimleri için önceden hazırlanan Türkmen vekillerin de imzaları ile geçerlilik kazanan bir belge Türkmen halkı için hezimete yol açmıştır. Türkmen yurdu olan Kerkük’te Türkmenler, siyasi temsilcilerinin yanlış politikaları yüzünden mi azınlık durumuna düşürüldü. Bu sorunun cevabını rakamlar veriyor, işte gerçekler; Aynı bölgede Araplar, toplam 60 bin küsur oy ile 4 milletvekili çıkardı. Türkmenler ise 60 bin küsur oy ile biri ITC’den olmak üzere 2 milletvekili çıkardı. Tuzhurmatu’da yaklaşık 80 bin Türkmen seçmene karşın 40 bin Kürt seçmeni bulunuyor. Türkmenler değil, Kürtler parlamentoya bir milletvekili gönderdi. Yani sahada kazanılmış mücadelenin masa başı oyunlarıyla kaybedilişinin tezahürü yaşanmış oldu. Kerkük üç bölgeye bölünmüştür, yüzde yüz Türkmen olan ilçe köy ve mahallelerdeki Türkmen nüfusu bölünerek Arap ve Kürt Bölgelerinde gösterilmiştir. Akıllara şu soru geliyor. Hangi mantıkla bu belge imzalanmıştır? Bu duruma itiraz eden diğer Türkmen siyasi parti temsilcilerinin itirazları neden dikkate alınmadı, neden görmezden gelindi? Türkmen yurdu olan Kerkük’te Türkmenler, siyasi temsilcilerinin yanlış politikaları yüzünden mi azınlık durumuna düşürüldü. Irak’ta yaklaşan 2023 seçimleri öncesi Türkmenlerin yeniden güçlü olabilmesi, seslerinin daha gür çıkabilmesi için siyaseten doğru ve başarılı vatansever isimlerin mutlaka öne çıkarılması gereklidir. Bu konuda da ciddi çalışmalar olduğunu gözlemlemekteyiz. Bu husus Türkmenlerin bölgedeki geleceği açısından önemlidir. Zira Irak Türkmen Cephesi (ITC) adı altında sergilenen siyasi çalışmaların Türkmenlere hep kan kaybettirdiğini görmekteyiz”
Söyleşi programı karşılıklı soru cevap şeklinde devam etti.