Yargıtay, yurt dışındaki bir sanal mağazadan ithal ettiği eşyaları yurt içindeki bir site üzerinden vergi ödemeden satışa sunan sanığın 'kaçakçılık' suçunu işlediği sonucuna vardı.
ANKARA (AA) - Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yurt dışındaki "e-bay" isimli sanal mağazadan ithal ettiği eşyaları, vergi ödemeksizin yurt içindeki bir site üzerinden satışa sunan sanığın "kaçakçılık" suçunu işlediğine hükmetti.
İnternet üzerindeki büyük alışveriş sitelerinden sayılan Amerikan şirketi "e-bay" isimli sanal mağazadan çoğunluğu dijital kamera olan 485 elektronik eşyayı ithal eden bir kişi, her bir eşya bedelinin 150 avroluk posta gümrük muafiyet sınırını geçmediğinden gümrük vergisi ödemedi, getirttiği eşyaları ise yurt içindeki bir internet sitesi üzerinden satışa sundu.
Getirttiği elektronik eşya sayısının fazla olması ve vergi ödememesi nedeniyle satıcı hakkında, Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun, "Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın Türkiye'ye ithal eden kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır." hükmünü içeren 3/1. maddesi uyarınca kamu davası açıldı.
Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık beraat etti. Yerel mahkeme hükmünün gümrük idaresince temyiz edilmesi üzerine dosyanın geldiği Yargıtay 7. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin beraat kararını bozdu.
Bozma kararının gerekçesinde, konunun ilgili Bakanlar Kurulu kararında, "Bir kişiye posta ya da hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen, gümrük kıymeti gönderim başına toplam 150 avroyu geçmeyen ticari miktar ve mahiyette olmayan eşyaya muafiyet tanınır." şeklinde düzenlendiği belirtildi.
Bu maddenin, 20 Ağustos 2011'de "Türkiye gümrük bölgesindeki bir gerçek kişiye posta ya da hızlı kargo taşımacığı yoluyla gelen, bedeli gönderim başına toplam 75 avroyu geçmeyen eşyaya muafiyet tanınır" şeklinde değiştirildiği, aynı maddeye "Muafiyetin aynı kişi tarafından kullanılmasının süreklilik arz ettiğinin tespiti halinde muafiyetin kullanımına sınırlama getirilebilir." şeklinde ekleme yapıldığı hatırlatıldı.
Bakanlar Kurulu kararıyla bu yolla getirilen her türlü eşyanın satılamayacağının hüküm altına alındığı belirtilen gerekçede, serbest dolaşıma sokulan eşyayı muafiyet koşullarını kaybeden veya başka amaçlarla kullanmayı talep eden kişinin, kurum ve kuruluşların gümrük idaresine bildirimde bulunmasının zorunlu olduğu aktarıldı.
Gerekçede, sanığın yaklaşık bir yıl içinde muafiyet hakkını kullanarak, ticari kasıtla ve süreklilik arz eder şeklinde yurt dışından satın aldığı eşyayı Türkiye'deki bir satış sitesi üzerinden üçüncü kişilere sattığı aktarılan gerekçede, böylece sanığın posta muafiyeti kapsamında ithal ettiği eşyayı ithalat amacı dışında ticari amaçla üçüncü şahıslara satmak suretiyle 5607 sayılı Yasanın 3/1. maddesinde düzenlenen kaçakçılık suçunu işlediği ifade edildi.
Bu nedenle sanığın mahkumiyeti yerine suç işleme kastı olmadığından bahisle beraatine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu kaydedildi.