YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, 'Geçen yıl ilki yayımlanan raporlar ile kıyaslandığında bu yıl üniversitelerimizin göstergelerinde gözle görülür bir iyileşmenin olduğunu söyleyebiliriz.'dedi.
ANKARA (AA) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, AA muhabirine, YÖK'ün internet sitesinden kamuoyuna açılan her bir üniversiteye ait 2019 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Üniversitelerin performanslarına dair verilerin bütün dünyada en erken bir yıl öncesine dayalı olduğunun altını çizen Saraç, Yeni YÖK olarak her yıl bir önceki yılın verilerini müteakip yılda kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlattı.
Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkesinin, yükseköğretim sisteminin rekabet gücünü artırması için elzem olduğunu ifade eden Saraç, izleme ve değerlendirme mekanizmasının ise bu ilkenin temel unsuru olduğunu vurguladı.
Yükseköğretim kurumlarının faaliyet alanlarına ilişkin süreçlerini şeffaflık ve hesap verebilirlik doğrultusunda yürütmesine katkı sunmak ve üniversitelere ilişkin kanıt temelli değerlendirmelerin yapılabilmesi için YÖK'te oluşturulan komisyon marifetiyle 2018'den itibaren "Üniversite İzleme ve Değerlendirme" çalışmaları yürütüldüğünü hatırlatan Saraç, "Üniversite İzleme ve Değerlendirme çalışmalarının amacı, üniversiteleri iyi veya kötü olarak ayırmak ya da birini diğeriyle kıyaslamak değildir. Aksine ülkemizin kendine özgü şartları da dikkate alınarak gelişmiş ülkelerin de yükseköğretim kurumlarını değerlendirmede kullandıkları, tarafımızca belirlenen ölçütlere göre üniversitelerin güçlü yönlerini ortaya koymak ve gelişime açık yönlerine dikkat çekmektir. " ifadelerini kullandı.
Saraç, "Sürekli tekrarlıyoruz, şeffaflığa büyük önem veriyoruz. Zira şeffaflık, kaliteyi ve rekabeti doğuran bir unsurdur.” diye konuştu.
Üniversiteler 5 ana kategorideki 45 göstergede değerlendirilmeye tabi tutulduÜniversitelere ilişkin değerlendirmede geçen yıl yapıldığı gibi bu yıl da 45 göstergede ölçüm yapıldığını bildiren Saraç, üniversitenin yürüttüğü çalışmaların tamamını kapsayan göstergelerin "eğitim ve öğretim", "araştırma-geliştirme, proje ve yayın", "uluslararasılaşma", "bütçe ve finansman" ile "topluma hizmet ve sosyal sorumluluk" ana kategorileri altında gruplandığını belirtti.
Saraç, rapora ilişkin, "Çalışmalar kapsamında, 189 üniversitenin her birine ait 2019 Yılı İzleme ve Değerlendirme Raporu, geçen yıl ilki yayımlanan raporlar ile kıyaslandığında, bu yıl üniversitelerimizin göstergelerinde gözle görülür bir iyileşmenin olduğunu söyleyebiliriz. Bu göstergeleri hedef alarak gelişme kaydeden üniversitelerimizin yöneticilerini tebrik etmek isterim." değerlendirmesini yaptı.
Ölçülen tüm alanlardaki göstergelerde yükselme görüldüYekta Saraç, üniversitelerin gelişimini ölçtükleri ilk temel alanın "eğitim ve öğretim" alanı olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi:
"Bu alandaki bazı göstergelere ilişkin 2018 ve 2019 yılı verileri karşılaştırıldığında, doktora programlarından mezun olan öğrenci sayısı 7 bin 250'den 8 bin 275'e, üniversitenin düzenlediği uluslararası sempozyum, kongre veya sanatsal sergi sayısı 2 bin 222'den 3 bin 930'a, Teknokent veya TTO projelerine katılan öğrenci sayısı 13 bin 646'dan 24 bin 13'e yükseldi. Kayıtlı olunan program dışındaki diğer programlardan alınan ders oranı yüzde 14'ten yüzde 18'e, akredite lisans programı sayısı 420'den 583'e ve öğrenci başına düşen basılı kitap sayısı 6,9'dan 7'ye yükseldi."
Üniversitelerin gelişimini ölçtükleri ikinci temel alanın "araştırma-geliştirme, proje ve yayın" olduğunu belirten Saraç, bu alandaki bazı göstergeleri de açıkladı. Saraç, bu alana ilişkin şu verileri paylaştı:
"2018 ve 2019 yılı verileri karşılaştırıldığında, öğretim elemanı başına düşen ulusal hakemli dergilerdeki yayın sayısı 0,05'ten 0,11'e yani iki katına ve uluslararası hakemli dergilerdeki yayın sayısı 0,31'den 0,36'ya yükseldi. Yapılan yayınların niteliğini belirlemede önemli bir kriter olan en yüksek yüzde 10'luk dilimde atıf alan yayın sayısı 16 bin 256'dan 21 bin 690'a ulaştı. Üniversitelerimizden TÜBİTAK destekli aldıkları ulusal ve uluslararası araştırma bursu sayısı 5 bin 357'den 7 bin 525'e yükseldi ayrıca yine TÜBİTAK'tan aldıkları destek programı sayısı 3 bin 752'den 9 bin 175'e çıktı. Üniversitelerimizin Araştırma ve Geliştirme kabiliyetini ve ülke ekonomisine katkı sağlayacak Ar-Ge nitelikli projelerini ölçmede önemli bir gösterge olan kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenen Ar-Ge projesi sayısı 5 bin 770'ten 8 bin 362'ye yükseldi. Akademik camia ve kamuoyunun yakından takip ettiği dünya sıralamalarına giren üniversite sayısı ise 24'ten 25'e çıktı."
Üniversitelerin gelişimini ölçtükleri üçüncü temel alanın "uluslararasılaşma" olduğunu aktaran Saraç, "Bu alandaki bazı göstergelere ilişkin 2018 ve 2019 yılı verileri karşılaştırıldığında, istihdam edilen yabancı uyruklu doktoralı öğretim elemanı sayısı 1219'dan 2 bin 85'e çıktı. Uluslararası değişim programları kapsamında gelen öğretim elemanı sayısı 1368'den 1585'e, gelen öğrenci sayısı 5 bin 609'dan 6 bin 753'e ulaştı. Üniversitelerimizin uluslararası rekabet gücünü ölçmede kullandığımız önemli bir diğer gösterge, uluslararası fon destekli proje sayısı 1105'ten 1449'a yükseldi." diye konuştu.
Ölçtükleri dördüncü temel alanın "bütçe ve finansman" alanı olduğuna işaret eden Saraç, "Bu alandaki bazı göstergelere ilişkin 2018 ve 2019 yılı verileri karşılaştırıldığında, merkezi bütçe dışı gelir oranı yüzde 7,46'dan yüzde 10,37'ye, endüstri ile ortak yürütülen proje sayısı 3 bin 286'dan 4 bin 856'ya yükseldi. Üniversiteye kazandırılan bağış miktarı ise 981 milyon liradan, 1,311 milyar liraya ulaştı. Üniversitelerimiz tarafından öğrenci başına yapılan ortalama harcama miktarı 12 bin 735 liradan 14 bin 20 liraya ve üniversite burslarından faydalanan öğrenci oranı yüzde 9,91'den yüzde 10,39'a çıktı." bilgilerini verdi.
Saraç, üniversitelerin gelişimini ölçtükleri son temel alanın ise "topluma hizmet ve sosyal sorumluluk" alanı olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
"Bu alandaki bazı göstergelere ilişkin 2018 ve 2019 yılı verileri karşılaştırıldığında, sosyal sorumluluk projesi sayısı 2 bin 793'ten 3 bin 850'ye yükseldi. Üniversitelerin düzenledikleri mesleki kurslar ve sürekli eğitim merkezleri kariyer geliştirme eğitimleri sonucunda verdikleri sertifika sayısı 171 bin 681'den 291 bin 24'e, kamu kurumları ile ortak yürütülen proje sayısı 2 bin 237'den 2 bin 738'e yükseldi. Üniversitelerimizin 'dezavantajlı' öğrenci ve vatandaşlarımıza yönelik düzenledikleri faaliyet sayısı 2 bin 798'den 4 bin 336'a, 'Engelsiz Üniversite Ödülü' sayısı 63’ten 199'a ulaştı. Üniversitelerimizin doğal çevreye yönelik duyarlıklarını ölçmede kullandığımız bir diğer önemli kriterimiz 'sıfır atık, yeşil kampüs ve çevrecilik alanlarında alınan ödül sayısıdır.' Alınan ödül sayısı 26'dan 45'e ve uluslararası bir kurum tarafından ölçümü yapılan yeşil, çevreci üniversite endeksi ölçümünde yer alan üniversite sayımız 29'dan 42'ye çıktı."
Üniversitelerin gelişiminin izlenmesi ve başarılarının ölçülmesinde katkı sağlayacakYÖK Başkanı Saraç, her bir üniversitenin izleme ve değerlendirme raporunun ilgili üniversitenin yöneticilerine, akademisyenlerine, öğrencilerine ve ilgili şehrin yöneticilerine, üniversitelerine ilişkin etraflı bir değerlendirme fırsatı sunacağına inandıklarını dile getirdi. Saraç, "Gelecek yıllarda da düzenli olarak yayımlanması planlanan Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporlarının yöneticilerin sorumlulukları dahilindeki alanlar ile ilgili kanıt temelli politika geliştirmeleri, yıllar itibarıyla üniversitelerin gelişiminin izlenmesi ve başarılarının ölçülmesi hususlarında katkı sağlamasını beklemekteyiz." dedi.
YÖK'ün "2019 Yılı Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu", "https://www.yok.gov.tr/Sayfalar/Universiteler/izleme-ve-degerlendirme-kriterleri.aspx" adresi üzerinden erişime açıldı.
Muhabir: Selma Kasap