Kariyeri boyunca Ayhan Işık, Aliye Rona, Kemal Sunal, Cüneyt Arkın, Adile Naşit ve Hulusi Kentmen gibi ünlü isimlerle aynı sahneyi paylaşan Sümer Tilmaç, vefatının 5. yılında yad ediliyor.
İSTANBUL(AA) - "Reis Bey", "Kuruluş Osmancık", "Süper Baba" ve "Osmanlı Cumhuriyeti" adlı yapımlardaki rolleriyle Türk sinemasının unutulmaz isimleri arasına giren Sümer Tilmaç, canlandırdığı karakterlerle izleyicilerin gönlünde yer edindi.
Başarılı karakter oyuncusu, 15 Temmuz 1948'de Malatya'da dünyaya geldi. Giritli bir memur baba ile Türkmenistan göçmeni memur bir annenin çocuğu olan Tilmaç, 1964'te Arena Tiyatrosu'nda oyunculuğa başladı.
İstanbul Belediye Konservatuvarı'ndan 1968'de mezun olan sanatçı, Münir Özkul ve Gazanfer Özcan'ın öğrencisi olarak yetişti ve kariyeri boyunca Türk tiyatrosu ve sinemasının sevilen isimleriyle aynı sahnede buluştu.
Yaptığı bir açıklamada anne ve babasının da tiyatroya çok meraklı olduğunu aktaran Tilmaç, "Her yerde mutlaka bir oyun oynuyorlardı. Annem bana hamileyken ben sahneye çıkmışım. O yüzden sahne hayatım biraz daha fazla." ifadelerini kullanmıştı.
63 tiyatro eserinde oynadıSümer Tilmaç, yaşamı boyunca 63 tiyatro oyununda sahne aldı. Sadık Şendil tarafından yazılan "Yedi Kocalı Hürmüz" eserinde de rol alan usta oyuncu, yine Şendil'in kaleme aldığı "Kanlı Nigar" oyununda ise başrolleri Münir Özkul ve Altan Karındaş ile paylaştı.
''Oyunculuk konusunda en fazla etkilendiğim kişi Münir Özkul oldu." diyen Tilmaç, televizyonun hayatın içine girmesiyle sinema ve televizyonda da görünmeye başladı. Sanatçı, televizyonun ilk çıktığı yıllarla ilgili hatıralarını şu sözlerle aktarmıştı:
"1960'lı yıllarda Çalışma Bakanlığı bizi Almanya'ya göndermişti. Biz o zamanlar televizyonu filmlerde görüyorduk. Otel lobisinde rengarenk bir televizyon, akvaryum gibi. Dokuz kişi karşısına oturduk. İlk defa televizyonla karşılaşıyoruz. Fakat bizim anlayamadığımız tuhaflıklar vardı. Meğerse bir Alman, arkamızdan elinde kumandayla kanal değiştiriyormuş. Bu durumda Kızılderili kabilesi gibi televizyonun içine düştük. Daha sonra bu işi yapmaya başladık."
Sanatçı, 1993-1997 arasında Türkiye'de büyük beğeniyle izlenen "Süper Baba" dizisinde Şevket Altuğ ile birlikte aldığı rolle dikkati çekti.
Tilmaç ayrıca "Reis Bey", "Kuruluş Osmancık", "Osmanlı Cumhuriyeti", "Meraklı Köfteci", "Vatandaş Rıza", "Ah Güzel İstanbul", "Gırgıriye", "Kılıbık", "Damga", "Acı Dünyalar", "Kahpe Bizans", "Hemşo" ve "Çakallarla Dans" adlı yapımların da aralarında bulunduğu 210'dan fazla film ve dizide rol aldı.
Kalp krizi sonucu vefat etti"Karaoğlan" adlı televizyon dizisinde de oynayan sanatçı, "Son" filmindeki rolüyle 2002'de verilen 7. Sadri Alışık Ödülleri'nde "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" ödülünü aldı.
Kendi yazdığı "Ispanaktan Nağmeler" adlı film için 2005'te yönetmen koltuğuna oturan usta oyuncu, filmin başrolünü de kendisi üstlendi.
Sümer Tilmaç, 2010'da vizyona giren, Murat Şeker'in yönetmenliğini üstlendiği "Çakallarla Dans"'ın ardından aralarında "İkizler Firarda", "Şenlikname: Bir İstanbul Masalı", "Pak Panter"in de olduğu filmlerde rol aldı. Sanatçı vefat ettiği yıl ise "Polis Akademisi: Alaturka" ile "Zilin Sesi" filmleri için kamera karşısına geçti.
Katıldığı bir düğünde geçirdiği kalp krizi sonucu 12 Haziran 2015'te hayatını kaybeden sanatçının cenazesi Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildi. Usta oyuncunun kardeşi Ata Tilmaç da Almanya'da geçirdiği kalp krizi sonucu 2007'de hayata veda etmişti.
"Sümerce" oyununda yaşamını anlattıHayat hikayesini eğlenceli bir dille kaleme alan Tilmaç, vefatından kısa bir süre önce,"Sümerce" adlı komedi oyununu sanatseverlerle buluşturdu. Sahnedeki 50. yılını Sümerce ile kutlayan sanatçı, oyuna ilişkin şu değerlendirmeyi yapmıştı:
"Anılar, yaşanmışlıklar enteresan. Bir şeyler kötüymüş gibi yaşanıyor fakat aradan zaman geçtiğinde mizah oluyor. Bizim de öyle oldu. Bir zamanlar meşakkat diye yapılan her şeyi, bugün bakıldığında aradan geçen zaman içinde çok başka noktalarda düşünmeye başlıyorsunuz. O da çok güzel oluyor."
Tilmaç kendisine hep, "Anılarını yazar mısın?" diye sorulduğunu aktararak, "Ben de onlara hep şöyle bir cevap verdim: 'Yazmak yerine sahnede bunu anlatmak istiyorum.' İyi ki de öyle demişim, iyi ki de öyle yapmışım." demişti.
Karakter oyuncusu olarak canlandırdığı her rolle akıllarda yer edinen sanatçı, katıldığı bir televizyon programında ise oyunculuğun emek işi olduğuna işaret ederek şunları kaydetmişti:
"Benim de hoşuma giden, unutamadığım filmler hangileri diye sorduklarında, 'Para alamadığım filmler.' diyorum. Bizim kaderimizde böyle bir şeyler var. Biz bu işten para kazanmaya değil, bu işi yapmaya gelenlerdeniz. Bunu da yüreklilikle söylüyorum. Tabii ki hayatımızı idame ettirmek anlamında para kazandığımız işler de oluyor."
Tony Curtis ve Anthony Quinn ile "Paralı Askerler" isimli filmde de rol alan sanatçı, "Almanların, İtalyanların, Fransızların filmlerinde oynadım. Biraz beynelmilel bir halimiz var. Uluslararası başarının bize bir şey katacağını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulunmuştu. Başarılı oyuncu, vefat edene dek 150'ye yakın dizi ve filmde rol aldı.