Diyetisyen Sezen Çetinkaya, yaz aylarında beslenmenin önemine dikkat çekti. Çetinkaya; “Yazın gelmesi ile kış boyunca biriktirdiğimiz fazla kilolar plaj mevsiminde kabusumuz olmaktan çıkmalı. Kabanların, kazakların altına saklanan kat kat yağların vücudun anatomik yapısını bozduğu aşikar. siz de bu yüzden plaja gitmekten korkanlardansanız gelin çözümüne beraber bakalım” diye konuştu.
Diyete başlamak için geç kalınmayacağını ifade eden Diyetisyen Sezen Çetinkaya, “Hatta diyete başlamak için en uygun zamandasınız, taze sebze ve meyvelerin soframızda daha fazla yer almaya başlaması anlamına da geliyor. Soframızı doğanın nimetlerine emanet ederek sağlıklı beslenip dengeli ve kalıcı kilo kaybı sağlayabiliriz. Bir de hayatımıza olmazsa olmaz egzersizi de ilave edersek değmeyin keyfimize.
Fit olmak için hazır olun! diyet kelimesi psikolojik olarak çok zor, zahmet gerektiren gibi görünse de biz bunun asıl anlamının yeterli ve dengeli beslenmek olduğunu çok daha kolay olacağını iyi biliyoruz.
Gelin bu yaza beraber merhaba diyelim ve fazla kilolara elveda diyelim” diye konuştu.
Diyetisyen Sezen Çetinkaya, küçük püf noktalarla ve uygulandığı taktirde kesinlikle sonuç verecek olan kuralları şöyle sıraladı;
“Kural diyabet gibi hastalıklarda da uygulandığı gibi insülin in düzenli salınması sağlamak 1. Ve tek amacımız. Bunun için ise düzenli yani 2,5 -3 saat aralıklarla beslenmeliyiz.
Ve yine en önemli olmazsa olmazımız, güne erken başlamaktır. Erken uyanıp erken kahvaltı yapılmalıyız. Uyandıktan sonra 1 saat içerisinde kahvaltı yapılmış olmalıyız. Yaşam standardınız kişiseldir fakat 7:00-8:00 arası kahvaltı yapmış olmak metabolizmanızın çalışmaya başlaması için çok nemlidir.
Şart kahvaltı ve öğle arasına küçük bir ara öğün sığdırmak. Öğle yemeğiniz erken olsa bile bu öğünü küçük birkaç ceviz veya bademle geçiştirmelisiniz.
Şart kesinlikle öğle yemeği atlanmamalı veya tek bir besin çeşidi ile geçiştirilmemeli. 4 yapraklı yoncamızda da belirttiğimiz gibi 4 gruptan besin öğesini eklemeliyiz. ( Sebze, tahıl, et, süt )
Şart kesinlikle yemeklerin üzerine çay, kahve gibi içecekler alınmamalı. Bu tür içecekler besinlerinin emilimini etkilemektedir. Yemekten sonra en az 45 dakika beklenmeli.
Şart genel adetimiz olan yemek üzerine tatlılar. Tüm besin gruplarını tükettiğimiz öğün üzerine ekstra tatlı eklenmesi mideyi yorar ve sindirim güçlüğüne sebep olur.
Önemli şartımız kesinlikle atlanılmaması gereken ikindi öğünü. Öğle ve akşam öğünleri arası uzun olduğundan ikindi saatlerinde şekerimiz düşer ve abur cuburlara yönelmemize neden olabilir. Buralara da ekleyeceğimiz küçük atıştırmalıklar ile şeker dengemizi korumuş oluruz. Böylece akşam öğününde de çok fazla acıkmamış olacaksınız.
Şartımız yine tam bir öğün olması gereken akşam yemeği, tamamen sebze yemeği ve salata ile tamamlanmalı. Ağır et yemeklerinden kızartmalardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.
Gece öğününü kimler tüketmeli diye merak ediyorsanız hemen anlatayım. Gece 23:00 dan önce uyumayan herkes akşam yemeği saatinden 2 saat sonra 1 meyve ile gece öğününü tamamlayabiliriz.
Artık kural olmaktan çıkardığımız ve tüm canlılar için en önemli yaşam kaynağı olan su kısmına geldiğimizde günde yine ortalama 10-12 bardak tüketilmeli diyoruz. Özellikle alkali ve detoks içecekler hem toksinlerden arınmamıza yarımcı olacak hem de zindelik ve enerji sağlayacak.”