Elazığ’daki şehit aileleri, gaziler ve il protokolü, helikopter kazasında silah arkadaşlarıyla birlikte şehit düşen Korgeneral Osman Erbaş’ı anlattı. Şehit korgeneralin kentteki tüm şehit aileleri ve gazilerle bire bir yakından ilgilendiği, gördüğü eksiklikleri anında giderdiği, zaman zaman ailelere hediyeler gönderdiği öğrenildi.
Bingöl’den Bitlis’e giderken Tatvan’da helikopter kazasında 10 silah arkadaşıyla birlikte şehit olan ve Elazığlıların gönlünde taht kuran 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş’ı Vali Erkaya Yırık, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, gazi ve şehit aileleri anlattı. 15 Temmuz’da darbecilere geçit vermeyen paşayı anlatan 15 Temmuz şehidi Özel Harekat Polisi Eyyüp Oğuz’un babası Tevfik Oğuz, hayatında böyle bir asker, paşa ile karşılaşmadığını söyledi.
23 Şubat 2008’de Irak’ın kuzeyinde yürütülen ’Güneş Harekatı’nda şehit olan Piyade Komando Binbaşı Zafer Kılıç’ın annesi Şehriban Kılıç ise, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş’ın şahadet haberini aldıklarında ikinci kez evlat acısı yaşadıklarını belirtti. Kılıç, paşanın kendisine en son bir baston hediye ettiğini, her şeyin hatıralarda kaldığını söylerken gözyaşlarına hakim olamadı. Şehidin babası Ahmet Kılıç ise ikinci evlatlarını da kaybettiklerini söylerken kelimelerini tamamlamakta zorluk çekti.
2017 yılında Irak’ın kuzeyinde yürütülen operasyonda yaraladıktan sonra kaldırıldığı GATA’da tedavisi devam ederken paşanın her zaman tedavisiyle bire bir ilgilendiğini vurgulayan gazi Zülfü Özçelik, acının büyük olduğunu kaydetti.
“Millet aşığı bir ağabeyimizdi”
Korgeneral Osman Erbaş’ın devlet ve millet aşığı bir insan olduğunu belirten Vali Erkaya Yırık, “Korgeneral Osman Erbaş komutanımızın kaybı hepimizi derinden üzdü. Kendisiyle birlikte şehitliğe ulaşan 11 askerimize, komutanlarımıza rabbimden rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun, inşallah bizlere de şefaat ederler. 8. Kolordu Komutanımız, Korgeneralimiz Osman Erbaş, askerden öte önce bir insandı, yarendi, gönül dostuydu ve vatandaşın içinden çıkmış bir insandı. Deprem sürecinde ve hemen sonrasında kışlayı aziz milletin yeridir düşüncesiyle askerlerini göndermek suretiyle orayı boşaltıp vatandaşımızın orada ikametini sağlayan, soğuk günlerde barınak kılan ulvi düşünceye sahip, memleket sevdalısı bir insandı. Gerçekten böyle insanlar kolay yetişmiyor. 8 aylık süreçte göreve başladığım günden itibaren devletini, milletini bilen, disiplinli güzel bir insan, millet aşığı bir ağabeyimizdi. Kalbimizde bir boşluk bıraktı. Elazığlılarımızın da çok sevdiği bir insandı. Çünkü insanların içinden gelen, vatandaşla hemhal olan, şehitlerimizi her daim düşünen, onları yalnız bırakmayan, arayan soran, farkındalık oluşturan bir insandı. Zaman zaman bana da tüm şehitlerle ilgili talep ve isteklerini söylerdi. Şehitlerimizle ilgilendiği sıralarda, ‘İnşallah biz de şehit oluruz, bize de şehadet nasip olur’ diye dua ettiğini ifade ettiler. Bunu da zaman zaman söylediğini biliyorum. Duası kabul oldu” dedi.
“Osman Paşa gibi insanlar kolay yetişmiyor”
Osman Paşa’nın 15 Temmuz sürecinde devletin bekası için canını ortaya koyduğunu, dik ve güzel duruş sergileyen ender insanlardan bir tanesi olduğunu dile getiren Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, “Kolordu komutanı olarak görev yapan Osman Paşamızı elim bir helikopter kazasıyla şehadete uğurladık. Üzüntümüz tarif edilemez, acımız çok büyük. Bizler de 23 aydır Osman Paşamızla teşriki mesai yapıyorduk. Osman Paşamız, mütevazı kişiliği, insancıl yönü, babacan tavrı, milliyetçi ve vatansever kimliğiyle Elazığlıların gönlünde taht kuran çok değerli bir isimdi. Asli görevlerini yapmasıyla birlikte Elazığ’ımızın sorunlarına da çok ciddi manada kafa yoran ve bizimle sürekli istişare eden, bu sorunların çözülmesi noktasında sürekli tavsiyede bulunan çok değerli bir şahsiyetti. Silah arkadaşlarıyla birlikte elim bir helikopter kazasıyla 11 askerimizi, paşamızı şehadete, ebediyete uğurladık. Kendilerine Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Osman Paşa gibi insanlar kolay yetişmiyor. Hakeza 24 Ocak tarihinde ilimizde yaşanmış olan büyük afette bizlere sunmuş olduğu katkıları ciddi manada Elazığlıların gönlünde taht kuran ve yapmış olduğu çalışmalarla hepimizin gönlünü fetheden değerli büyüğümüze Allah’tan rahmet diliyorum” diye konuştu.
"Böyle bir asker, bir paşa görmemiştim"
Osman Erbaş’ın her daim kendilerini ziyaret ettiğini ve yanlarında olduklarını ifade eden 15 Temmuz şehidi Özel Harekat Polisi Eyyüp Oğuz’un babası Tevfik Oğuz, “Paşamız, Elazığ’daki 5 sene içerisindeki görev sürecinde şehit olan hepsine de sorabilirsiniz, her bir aileye en az 5 sefer uğramış, teselli etmiştir. Çocukları kucağına alıp teselli etmiştir. Paşamız böyle bir paşaydı. O dönem içerisinde benim oğlum 15 Temmuz’da şehit oldu. Ben paşamızı o dönemin ordunun yetiştirdiği paşalardan saymıyorum. Paşamız tüm insani vasıfları kendi içerisinde barındıran milliyetçi, muhafazakar, mütevazı bir insandı. Kendi içerisindeki o cevherle yetişmiş bir paşaydı. Benim oğlum şehit olduğu günden sonra defalarca geldi gitti ve mahcubiyetini gördüm. Allah paşamızdan razı olsun, cennetinde cemaliyle müşerref kılsın. Ben oldum olalı askeriyede böyle bir asker, bir paşa görmemiştim. Sivillerle muhatap olan ve evlere gelip giden, ondan sonra samimi duygularla bizi karşılayan bir insan görmemiştim. Onun için paşamız için çok üzüldüm” dedi.
“Allah şahittir ki, kardeşlerimin ölüm haberini duysaydım bu kadar üzülmezdim”
Paşanın her daim şehit ailelerinin yanında olduğunu dile getiren ’Güneş Harekatı’nda şehit olan Piyade Komando Binbaşı Zafer Kılıç’ın annesi 71 yaşındaki Şehriban Kılıç, “O benim yakışıklı Zefer’imdi. O bizim her şeyimizdi. Elazığ’ın, Türkiye’nin bütün şehit ailelerinin her şeyiydi. Çok alçak gönüllüydü, iyi insandı. Senede 4-5 defa gelir bizi ziyaret eder halimiz hatırımızı sorardı. Gelmediği zamanda da bir ihtiyacınız var mı diye telefon açardı. Ekim ayında ise bana ’teyze sen büklüm büklüm yürüyorsun, ben bunu sana getirdim’ diyerek baston hediye etti. Her şey hatıralarda kaldı. Ama çok iyi ve büyük bir adamdı. Bizim ona çok ihtiyacımız vardı, o bizim sırtımızdan gitti. Bütün şehitlerde değer verirdi, paşa olduğu belli değildi ki. O bizim her şeyimizdi, biz diyorduk ki sadece bizimle ilgileniyor ama bütün şehit ailelerini ziyaret ederdi. Haberi alınca sanki Zafer’im yeni şehit oldu diye üzüldüm. Allah şahittir ki, kardeşlerimin ölüm haberini duysaydım bu kadar üzülmezdim” şeklinde konuştu.
“ikinci Zafer’imizi de şehit verdik. İkinci yavrumuz da vefat etti sahipsiz kaldık”
Osman Erbaş’ın şehit olduğu haberini aldıkları anı anlatan şehit babası Ahmet Kılıç ise o acı haberi gözyaşları içerisinde anlattı. Kılıç, “Köyümüz, 55 kilometre uzaklıkta, gelir ziyaret ederdi. Ne kadar fedakar bir insan, ne kadar şehit ailelerine değer veren bir insandı. Köyde olduğum zaman köye ve buraya gelirdi. Haftada veya on günde bir arar durumumuzu sorardı ve sonra ‘Hasta olursanız haberimiz olsun’ dedi. Hep bunu söylerdi, hep yanımızdaydı. Bütün şehit ailelerine öyleydi. Şehidin yaptıklarını bu kısa zaman içerisinde anlatmakla bitiremem. Allah gani gani rahmet eylesin, ailesine sabır versin. Biz o gün oruçtuk, kızım aradı, hanım telefonu açtı ve ses tonu değişti. Ne oldu dedim, o da ’Osman Erbaş şehit oldu’ dedi. İkinci Zafer’imizi de şehit verdik. İkinci yavrumuz da vefat etti, sahipsiz kaldık. Tarifi mümkün değil, onu yolcu ettik, gitti. Kendisini görevine, vatanına adadı. Çok farklı bir insandı” ifadelerini kullandı.
Terör gazisi Zülfü Özçelik de, "Bu süreçte tedavimle, her şeyimle Kolordu Komutanım Osman Erbaş hep takip etti. Bizi özel hissettirdi. Kendisi en yüksek mertebeye, şehitlik mertebesine ulaştı” diyerek ne kadar vefalı olduğunu aktardı.