Prof. Dr. Ertürk, kalp damar rahatsızlığı olanların kışın, soğuk ve rüzgarlı havalarda özellikle sabah saatlerinde yürüyüşe çıkmamaları gerektiğini belirterek, bu hastalara soğuk havalarda kalplerinin yorulmasını önleyecek tavsiye
İSTANBUL(AA) - Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Ertürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevsim geçişlerinde ve kış aylarında kalp krizlerinde artış yaşandığını, kalp krizinden ölümlerin oranının da daha yüksek olduğunu söyledi.
Soğuk havalarda kalbin ısısını korumak için daha fazla çalışmak zorunda kaldığını anlatan Ertürk, ayrıca sonbahar ve kış aylarında güneş ışığına daha az maruz kalındığı için hormon dengesinin bozulduğunu, vitaminin daha az alındığını, bunların da kalbe olumsuz etki ettiğini belirtti.
Kalp damarlarının soğuk havalarda büzüştüğünü ve tıkalıymış gibi daralmaların meydana geldiğini aktaran Ertürk, bu nedenle kalp hastalarının kış mevsiminde daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Mevsim geçişlerinde kalp yetersizliğiyle hastaneye yatış oranları artıyorProf. Dr. Mehmet Ertürk, yüksek tansiyonu olan hastaların daha fazla kan basıncına sahip olabildiğini, bu nedenle de kalp krizi geçirme oranlarının arttığını dile getirdi.
Mevsim geçişlerinde ve kış aylarında gribal enfeksiyon ile zatürre vakalarının da arttığını hatırlatan Ertürk, bundan dolayı kalp yetersizliği olanların hastaneye yatış oranlarının da yükseldiğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Ertürk, kalp hastalarına soğuk havalardan korunmalarını sağlayacak tavsiyeleri şöyle sıraladı:
"Kış mevsiminde, soğuk ve rüzgarlı havalarda özellikle sabah saatlerinde yürüyüşe çıkmamalılar. Yürüyüşe çıkacaklarsa sıcaklığın arttığı saatleri tercih etmeliler. Egzersizleri de kendilerine aşırı yüklenerek değil dengeli bir şekilde yapmalılar. Rüzgarın boğazlarından girerek kendilerini olumsuz etkilememesi için giyinirken göğüslerini hatta boyunlarını örtmeliler. C vitamini açısından zengin meyve ve sebze tüketebilirler. Öte yandan, bu süreçte çoğunlukla hareketsiz kaldığımız için kan pıhtılaşmaya daha eğilimli oluyor. Bu nedenle hem kalp krizi hem felç dediğimiz hadiseler artıyor. Dışarıda yürüme imkanları yoksa en azından evlerinin koridorunda kendi kendilerine egzersiz yapabilirler. Bu fırsatları da yoksa ellerini ve kollarını hareket ettirerek egzersiz yapabilirler. Ayrıca, kalp yetersizliği olanlar gribal enfeksiyon ve zatürreden korunmak için aşı imkanı varsa olabilirler."
Salgına karşı alınan maske, mesafe ve hijyen tedbirlerinin özellikle kalp hastaları açısından mühim olduğunu vurgulayan Ertürk, gribal enfeksiyon ve zatürre gibi Kovid-19 hastalığının da kalp rahatsızlıklarını tetikleyebildiğini, bu nedenle hastaların bu üç altın kuralı unutmaması gerektiğini sözlerine ekledi.
