UNHCR Libya Misyon Şefi Cavalieri, 'Şu anda 340 bin kadar Libyalı yerinden edilmiş durumda. Çatışma, yerleşim yerleri, nüfusun daha yoğun olduğu bölgelere ulaşırsa, bu feci bir insani krizi doğuracaktır.' dedi.
TRABLUS (AA) - Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) Libya Misyon Şefi Jean-Paul Cavalieri, çatışmaların nüfusun yoğun olduğu bölgelere ulaşması halinde insani bir felaket doğuracağını söyledi.
Cavalieri, AA muhabirine, Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’in başkente yönelik saldırısının ortaya çıkardığı çatışma ortamında, faaliyetlerinin sekteye uğraması ve savaşın yol açtığı sorunlara ilişkin açıklamalarda bulundu.
Başkentteki tek toplanma ve dağıtım merkezindeki faaliyetlerini durdurmalarına değinen Cavalieri, "(Temmuz 2019'da 53 kişinin hayatını kaybettiği) Tecura saldırısında olduğu gibi bu noktanın yüksek ihtimalle askeri bir hedef olabileceği endişesini taşıyoruz. Bu nedenle çalışmalarımızı askıya aldık. Çalışanlarımızın, ortaklarımızın ve burada bulunan 500 kadar sığınmacının hayatlarını tehlikeye atamayız. Buradaki sığınmacıların, bu merkezden çıkartılarak başka bir yere taşınması için çalışmalarımızı Libya makamlarıyla yürütüyoruz." dedi.
Cavalieri, başkent ve ülke genelindeki sığınmacılara ve savaş sonucu yerlerinden edilmiş Libyalılara yardım sağlamaya devam ettiklerini belirtti.
"Personelimizin yüzde 27’si en az 1 kere yerinden edildi"Trablus’ta sığınmacıların yardımlara eriştiği, tıbbi muayeneden geçtiği ve psikolojik destek aldığı 3 merkezden 2'sini çatışmalar nedeniyle kapatmak zorunda kaldıklarını ifade eden Cavalieri, "Personelimizin yüzde 27’si en az 1 kere yerinden edildi. Bunlar, işlerine gidebilmek için kontrol noktalarını, cephe hatlarını tehlikeli ve karmaşık biçimde geçmek zorunda." diye konuştu.
Cavalieri, "Allah korusun. Şu anda 340 bin kadar Libyalı yerinden edilmiş durumda. Çatışma, yerleşim yerleri, nüfusun daha yoğun olduğu bölgelere ulaşırsa, bu feci bir insani krizi doğuracaktır. Biz buna hazırlanmaya çalışıyoruz ama yine de bu Libya için bir trajediye yol açacaktır. Uzun süredir bu savaşın acılarını çeken insanlar için çok korkunç olacaktır." ifadelerini kullandı.
"Öncelik, savaşın sona ermesi"Libya içindeki 43 bin civarı sığınmacıdan 2 bin kadarının tevkif altında bulunduğunu ve tevkif merkezlerinin bazılarının kötü durumda olduğunu belirten Cavalieri, Libyalı makamlarla bu merkezlerdeki kişilerin serbest kalması için görüşmeler yürüttüklerini aktardı.
Cavalieri, Libya'daki tevkif merkezlerine sadece temel insani yardım ulaştırdıklarını, bu merkezlerdeki kişilerin serbest bırakılmasından yana olduklarının altını çizdi.
Avrupa ve genel olarak uluslararası toplumun sığınmacıların geldiği ve geçiş rotası olarak kullandığı ülkelere daha fazla katkı yapması gerektiğini vurgulayan Cavalieri, "Avrupa ülkelerinin kritik bir rolü ve Libya’ya, barışa geri dönmesi için yardım etme sorumluluğu var. Özellikle Berlin Konferansı’nda olduğu gibi, Türkiye’nin Libya ile ilişkili tüm aktörlerin bir çözüm bularak bu sorunu gidermek ve Libyalıların bir araya gelmesi için sorumluluğu var. Gördüğümüz, Libya’da karşı karşıya olduğumuz durum bu çatışmanın da bir sonucu. BM olarak yardımlarımızı ve katkımızı istediğimiz seviyede iletemememizin nedeni bu savaş. Bu öncelik.” ifadelerini kullandı.
Cavalieri, Libya’daki sığınma sorununa yönelik Avrupa'nın kendi içinde birlik olamadığının altını çizerek, AB ülkelerinin imzacısı olduğu Malta Anlaşması’nın bu yönde atılmış doğru bir adım olduğunu ancak Avrupa’nın Libya’daki sığınmacı krizine ilişkin sorumluluğunu paylaşmak için daha fazlasını yapması gerektiğine işaret etti.
UNHCR Libya Misyon Şefi, "Libyalılar bu meseleye bir çözüm bulmalı ve uluslararası toplum da onlara yardım etmeli. Bizler insani müdahalede bulunuyoruz ancak nihayetinde asıl müdahale siyasi olmalı." tespitini yaptı.
Tecura saldırısını, yabancı güce ait uçağın yapması bulgusuna yorum yapmadıBM İnsan Hakları Konseyi ve BM Libya Destek Misyonu, Tecura’daki sığınmacı merkezi saldırısına ilişkin 13 sayfalık bir rapor hazırlamıştı.
Raporda, saldırının 2000-2009 yıllarında üretilmiş Mirage tipi uçakla işlenmiş olduğu ve bu uçağın Hafter güçlerinin envanterinde bulunmadığı açıkça belirtilmişti.
Bu uçağın Hafter kontrolündeki Hadim hava üssünde bulunduğu da rapora girerken, saldırının Hafter yanlısı yabancı ülkeye ait bir savaş uçağıyla işlendiği bulgusuna rağmen, söz konusu ülke açıkça zikredilmemişti.
Uluslararası basında, raporda tüm delillerin işaret ettiği Birleşik Arap Emirlikleri'nin fail olarak isminin geçmemesi yoğun biçimde eleştirilmişti.
Cavalieri, bu durumun hatırlatılması ve fikrinin sorulması üzerine, şunları söyledi:
"Ben UNHCR dışında bir kurum tarafından yazılmış bu rapor üzerine yorum yapabilecek durumda değilim. UNHCR, bu soruşturmaya dahil olmadı. Bu nedenle bir şey söylemem doğru olmaz." değerlendirmesini yaptı.
Muhabir: Enes Canlı