Cumhurbaşkanlığı himayelerinde İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yeni tip koronavirüs tedbirleri kapsamında online olarak düzenlenen 'Uluslararası Göç Filmleri Festivali'ni bir haftada yaklaşık 30 milyon
İSTANBUL (AA) - Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği, Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu, dünyanın en geniş katılımlı ve kapsamlı tematik film festivali, 14-21 Haziran'da sinemaseverlerle buluştu.
Festival 30 ülkeden takip edildiFestivalin Sanat Yönetmeni Yasin Tütüncü, bir hafta boyunca 30 ülkeden seyircilerin festival üzerinden 45 film seyrettiğini aktararak, "Film gösterimlerine ilgi büyüktü, biletler ilk günlerde tükendi. Dünyaca ünlü isimlerin katıldığı ustalık sınıfları, atölyeler, soru ve cevap etkinlikleri, konserler ve sergilerle tüm dünyada yaklaşık 30 milyon seyirciye ulaşmayı başardık." dedi.
Salgın dolayısıyla birçok festival ile çok sayıda etkinliğin iptal edildiğini ya da ertelendiğini hatırlatan Tütüncü, İçişleri Bakanlığının festival ile böyle bir dönemde teknoloji kullanımında öncü ve örnek olacak çok önemli bir uygulamaya imza attığını söyledi.
Festival kapsamında ayrıca açılan "Göçün İzleri" ve "Göç Duygusu" sergileri "www.migrationff.com" sitesinden iki hafta daha ücretsiz olarak görülebilecek.
"Göçün İzleri" sergisinde, Suriye'de yer alan çeşitli dönemlere ait göçlerle oluşan tarihi yapıların bugüne ulaşan halleri, özel bir tarama yöntemiyle taranarak üç boyutlu ve renkli olarak modelleniyor.
Sergide ayrıca Hama'daki Masyaf Kalesi, Tarsus'taki Fenikeliler dönemine ait Amrit Liman Şehri, Osmanlı döneminden Azm Sarayı, Lazkiye yakınlarında milattan önce 15. yüzyıla ait Ugarit tarihi arkeoloji kalıntıları, Lazkiye yakınlarında 16. yüzyıla ait Selahaddin Kalesi, Şam'da bulunan Emeviye Camisi ile Osmanlı döneminde ticaretin merkezi kabul edilen Halep Çarşısı'nın son halinin modellemeleri yer alıyor.
"Göç Duygusu" sergisi ise 1960'larda başlayarak, Avrupa'ya olan işçi göçlerini anlatıyor. Sosyal medya platformu Diasporatürk'e göçmen aileler tarafından gönderilen gerçek anılar ve objeler üzerinden hazırlanan sergide fotoğraflar, belgeler, ses kayıtları ve çeşitli videolar ziyaretçilerin beğenisine sunuluyor.
Dijital ortamda avatar bedenler üzerinden gerçek zamanlı olarak deneyimlenebilen sergide, ziyaretçiler objelerin sesini duyarak, 1960'lardan bugüne ulaşan hatıraların duygularına tanık olabilecek.