Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi’nin (AİÇÜ) ev sahipliğinde geçtiğimiz yıl Ekim ayında gerçekleştirilen “V. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu”nun tam bildiri metinlerinin yer aldığı basılı kitabı, bilim insanlarının hizmetine sunuldu.
AİÇÜ’nün ev sahipliğinde 10 farklı ülkeden 110 araştırmacı ve bilim insanının katılımı ile 16-18 Ekim 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen V. Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumu’nda, inanç turizmi bakımından dünyada önemli bir değer olan Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi’nin yanı sıra sosyal bilimler alanında çok sayıda bildiri sunulmuştu.
Geleneksel hale getirilen Uluslararası Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi Sempozyumları ile kutsal kitaplarda yer alan Ağrı Dağı ile Nuh’un Gemisi olduğu düşünülen doğal yapı ve yine bu yörede bulunduğu ileri sürülen Nuh’un kayıp kenti Naxuakayan’ı dünya gündemine taşıdıklarını belirten AİÇÜ Rektörü Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, ilim camiasında büyük ses getiren sempozyumun özet metinlerinin Kasım 2019’da, tam bildiri metinlerinin ise Mayıs 2020’de hem elektronik kitap hem de basılı kitap haline getirilerek bilim insanlarının istifadesine sunulduğunu söyledi.
Hakem sürecinden geçen tüm bildirilerin yer aldığı elektronik kitaba https://ismana.agri.edu.tr/tr/ adresinden ulaşılabileceğini söyleyen Rektör Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, “Tam bildiri metinlerinin yer aldığı basılı kitap da tüm paydaşlar ve bilim camiasıyla paylaşılacak. Sempozyum kitabının hazırlanmasında ve basımında büyük özveri ile çalışan başta sempozyum organize komitesi başkanları Prof. Dr. Faruk Kaya ile Prof. Dr. Oktay Belli, Dr. Öğr. Üyesi İbrahim Özgül ve Vedat Evren Belli olmak üzere emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma katkıları için çok teşekkür ederim. Ayrıca kitapların basılmasındaki destekleri için Serhat Kalkınma Ajansına da teşekkürlerimi sunarım” diye konuştu.
Prof. Dr. Karabulut, “Üniversitemizin öncülüğünde ve ev sahipliğinde yapılan bu sempozyumlar ile; başta Ağrı Dağı ve Nuh’un Gemisi olmak üzere Ağrı ilimizin tarihi, prehistorya ve arkeolojisi, sanat tarihi, mimarlık tarihi, madencilik tarihi, coğrafyası, jeolojisi, üretim ve bölgesel ekonomileri, kültürel ve doğal mirası, sözlü ve yazılı edebiyatı, etnografya, halk inançları ve yatırları, turizmi, sporu, folklor ve müziği, tarım ve hayvancılık ekonomisi, geleneksel mutfak kültürü ve yemekleri ile sosyoekonomik ve sosyokültürel potansiyelinin ortaya konulması ve değerlendirilmesini amaçladık. Üniversite olarak Ağrı’nın doğal ve beşeri potansiyel kaynaklarını ortaya çıkarmak için ortaya koyduğumuz bilimsel çalışmalar bundan sonrada tüm çaba ve gayretimizle artarak devam edecektir. Bu amaçla yaptığımız bu çalışmanın güzel Ağrı’mıza, ülkemize ve bilim camiasına hayırlar getirmesini ve şehrimizin her yönüyle kalkınmış ve müreffeh bir il olmasını temenni ediyorum” şeklinde konuştu.