Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Erzurum Şubesi tarafından Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri’nde Vefa Ödülü’ne layık görülen, fikir adamı ve eğitimci Nurettin Topçu için, "Nurettin Topçu ve Maarif Davamız" konulu panel düzenlendi.
Atatürk Üniversitesi Mavi Salonda gerçekleştirilen, "Nurettin Topçu ve Maarif Davamız" paneline, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki İşcan, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Durdağı Akan ve Erzurum Öğretmenevi Müdürü Eğitimci Abdullah Nehir katıldı. Panel Yöneticiliğini TYB Erzurum Şubesi Başkan Yardımcısı, eğitimci Yusuf Kotan’ın yaptığı panele ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Türkiye Yazarlar Birliği Erzurum Şube Başkanı M.Hanefi İspirli panelin açılışında yaptığı konuşmada, TYB’nin faaliyetlerinden bahsederek, "Nurettin Topçu’yu kendi memleketi Erzurum’da tanıtan ve Türkiye gündemine taşıyan bir dernek olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.
Panelde ilk sunumu Erzurum Öğretmenevi Müdürü Eğitimci Abdullah Nehir yaptı.
“Nurettin Topçu’yu anlamak ve anlatmak, aşkı anlatmak gibidir; yani zordur diyerek konuşmasına başlayan Nehir daha sonra şunları söyledi; “ Her türlü gösteriş ve nümayişin dışında bir hayat süren bu Anadolu evladı, resmi görüşlerin, büyük kalabalıkların kabulüne yaslanma gayretlerine düşmeden, son nefesine kadar fikir peteğini doldurmaya çalıştı. Ömrünü her an büyük mahkemenin huzurundaymışçasına hesap vermeye hazır, hiçbir otoritenin tesirinde kalmadan milletinin meseleleriyle geçirdi. Nurettin Topçu ; “Millet mistikleri, büyük mustariplerdir.” derken sanki kendini tarif ediyordu. “
Topçu’yu; fikir dünyası, maarif meselesi, mektep ve muallim başlıkları altında dinleyicilere anlatan Nehir’in sunumunu kısaca değerlendiren yönetici Yusuf Kotan ikinci konuşmacı olarak sözü Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki İşcan’a verdi.
“Tek taraflı haklılığın ufku daralttığını belirten İşcan; “Ruh ve düşünce dünyamızın büyüklerinden olan Nurettin Topçu, insanın selamet yoluna ve buna bağlı olarak uyanış ufuklarına mütevazi bir üslupla işaret etme niyetini taşımıştır. Topçu, değer hükümlerine bağlı kalarak milletimizin Rönesans’ını arzulayan bir “millet mistiği” dir. Topçu, insanlığın iç âleminde karanlıksız, berrak bir akış aramaktaydı.
O, makineleşmekten korkuyordu bu nedenle değerler üzerinde duruyordu. “ dedi.
, Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Durdağı Akan ise konuşmasında Nurettin Topçu’nun eğitim ile ilgili görüşlerinde ne kadar isabetli fikirleri olduğunu vurgulayarak, daha çok öğretmen yetiştirme ve eğitim konusundaki görüşlerini dile getirdi.
Panel bittikten sonra katılımcılara plaket takdim edildi.