Türkiye, dış politika vizyonunda 'güvenli gelecek için köklü, güçlü, girişimci ve insani diplomasi yürütmeyi' ön planda tutuyor.
ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığının, merkez ve yurt dışı teşkilatlarında izlediği girişimci ve insani dış politika doğrultusunda çeşitli alanlarda ve coğrafyalarda üstlendiği görev ve sorumlulukları için 2020 bütçesi 4 milyar 631 milyon 723 bin lira, buna ilaveten Avrupa Birliği (AB) Başkanlığı bütçesi 656 milyon lira, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) bütçesi de 26 milyon lira belirlendi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2020 bütçesi üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Komisyonda yapılan sunumlarla Bakanlıkların 2019 yılı çalışmaları ve 2020 hedefleri ayrıntılı olarak kamuoyuna açıklandı. Bütçe üzerinde TBMM Genel Kurulundaki görüşmeler 9 Aralık'ta başlayacak.
Bütçe görüşmeleri vesilesiyle Dışişleri Bakanlığınca hazırlanan "2020 Yılına Girerken Girişimci ve İnsani Dış Politikamız" başlıklı kitapçıkta, Bakanlığın 2019-2023 Strateji Planı çerçevesinde Türkiye'nin dış politika hedeflerine, uygulamalarına ve güncel konulara ilişkin bilgilere yer verildi.
Buna göre, "Türkiye'nin ve vatandaşlarının menfaatlerini en iyi şekilde korumak için insani, girişimci ve çok boyutlu diplomasiyi barışçıl iş birliği anlayışıyla uygulamak" misyonunu üstlenen Bakanlık, görevlerini yerine getirirken "güvenli gelecek için köklü, güçlü, girişimci ve insani diplomasi yürütmek" vizyonu ile hareket edecek.
2023'te 100'üncü kuruluş yıl dönümünü kutlayacak Türkiye'nin dış politikasının, ülkenin ulusal güvenliğini ve çıkarlarını teminat altında tutmaya devam etmesi ve insanlığın ortak hedeflerine katkı sunması amaçlanıyor.
Bu çerçevede belirlenen bütçe, Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası iş birliği anlayışıyla yürüttüğü dış politika hedeflerinin yerine getirilmesi, saygın ve başarılı bir şekilde uygulamaya konulması için kullanılacak.
Bakanlığın izlediği dış politika doğrultusunda merkez ve yurt dışı teşkilatlarında çeşitli alanlarda ve coğrafyalarda üstlendiği görev ve sorumlulukları için 2020 bütçesi 4 milyar 631 milyon 723 bin lira olarak öngörüldü.
Avrupa Birliği Başkanlığı için belirlenen bütçe 656 milyon lira, Türk Akreditasyon Kurumu için de 26 milyon lira oldu.
Açılım ve ortaklık politikaları sürecekTürkiye açılım ve ortaklık politikası çerçevesinde kendi tecrübesini, toplumsal, siyasal ve kültürel birikimini, sahip olduğu olanak ve kaynakları farklı kıtalardaki ülkelerle paylaşmayı sürdürecek.
"Afrika'nın sorunlarına Afrika çözümleri" anlayışıyla ortaya çıkan Türkiye'nin "Afrika'ya Açılım Politikası", 2013'ten bu yana "Afrika Ortaklık Politikası" olarak devam ediyor. Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi'nin üçüncüsünün, gelecek yılın ilk yarısında Türkiye'de düzenlenmesi öngörülüyor.
Bu ortaklık politikası kapsamında, Afrika ile ikili ticaret son 15 yılda 6 kattan fazla arttı. Benzer şekilde Türkiye'nin Asya Pasifik ve Latin Amerika ile ticareti de aynı dönemde 10 katına ulaştı.
Türkiye, çok yönlü dış politika çerçevesinde Latin Amerika ve Karayipler bölgesine yönelik iş birliği adımları atmaya da devam ediyor.
Bu bölgede 2010'a kadar 6 büyükelçiliği bulunan Türkiye'nin bu yıl itibarıyla bölgedeki diplomatik ve konsüler temsilcilik sayısı 18'e ulaştı. Geçen yıl Bolivya'nın başkenti La Paz, Trinidad ve Tobago'nun başkenti Port of Spain ile Paraguay'ın başkenti Asuncion'da büyükelçilik açan Türkiye, Uruguay'ın başkenti Montevideo ve Al Salvador'un başkenti San Salvador'da büyükelçilik açmayı planlıyor.
Türkiye ayrıca Asya ile eşitlik, karşılıklı saygı, ilkeler, ortak değerler ve uyum üzerinden mevcut bağları kuvvetlendirerek yeni bir enerji yakalamak hedefiyle, "Yeniden Asya" açılımını da bu yıl başlattı.
Bu çerçevede Asya ülkeleriyle siyasi temas ve istişarelerin arttırılması, her alanda iş birliği fırsatlarının ele alınması, Türkiye'nin Avrupa ile Asya arasındaki birleştirici konumunun pekiştirilmesi hedefleniyor.
Yeniden Asya açılımının en önemli ayaklarından birini oluşturan Güneydoğu Asya Uluslar Topluluğu (ASEAN) ile kurumsal iş birliğinin güçlendirilmesi çerçevesinde, Türkiye'nin 10 ASEAN ülkesiyle 2002'de 1,3 milyar dolar düzeyinde olan toplam ticaret hacmi 10 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Öte yandan 74 ülke ile vize uygulamasının kaldırılması sonucu güçlenen sosyal, ekonomik ve kültürel ilişkiler kendini turizm sektöründe de gösterdi. Türkiye, bu yıl ocak-eylül döneminde 41,5 milyon ziyaretçiye ev sahipliği yaptı.
Dış temsilcilik ağı büyümeye devam edecekSahada ve masada etkin, girişimci ve insani Türk dış politikasının gerekleri doğrultusunda bakanlığın kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi yönündeki faaliyetler de sürecek.
Türkiye'nin 2002'de 163 olan dış temsilcilik sayısı bugün itibarıyla 142 büyükelçilik, 13 daimi temsilcilik, 89 başkonsolosluk, bir konsolosluk ajanlığı ve bir ticaret ofisi olmak üzere toplam 246'ya ulaştı.
Dünyanın en geniş temsil ağına sahip 5. ülkesi Türkiye'nin Afrika'da 42, Latin Amerika'da 17 ve ASEAN ülkelerinde temsilciliği var. Bu dış temsilciliklere 22 temsilciliğin daha eklenmesi, açılış süreci devam eden 7 temsilcilikle birlikte Dışişleri Bakanlığının yurt dışı teşkilatını oluşturan toplam temsilcilik sayısının kısa sürede 275'i bulması hedefleniyor.
Ayrıca bakanlığın merkez ve yurt dışı teşkilatında halihazırda 6 bin 785 personel çalışıyor.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlara yönelik hizmetler hız kesmeyecekBüyük çoğunluğu Batı Avrupa ülkelerinde yaşayan yurt dışındaki 6 milyonu aşkın vatandaşın kesintisiz konsolosluk hizmeti alabilmesi için Dışişleri Bakanlığının, merkez ve yurt dışı teşkilatı yoğun mesaisi gelecek yıl da devam edecek.
Konsolosluk Çağrı Merkezi 7 gün 24 saat Türkçe ve 5 yabancı dilde hizmet vererek bugüne kadar 6,3 milyon kişinin talebine yanıt verdi.
Ayrıca vatandaşların ve ihtiyaç duyan kişilerin büyükelçiliklere ve başkonsolosluklara ulaşabilmesi için büyükelçiliklerde "nöbetçi telefon" uygulaması da başlatıldı.
Yurt dışına giden ve orada yaşayan vatandaşlara yönelik, noterlik hizmetlerinin kolaylaştırılması, sanal POS ve POS cihazı üzerinden ödeme imkanı getirilmesi, boşanma işlemlerinin tanınması, dövizli askerlik ödemeleri, 8 dilde adli sicil belgesi düzenlenmesi, hukuk danışmanlarının görevlendirilmesi gibi alanlarda da yenilikler getirildi.
Türkiye'nin uluslararası arenada etkin ve öncü rolü sürecekSorunların çözümünde çok taraflılığı ve müşterek çabaları öncelikli gören Türkiye, Birleşmiş Milletlerin (BM) yanı sıra G20, Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye ve Avustralya'nın oluşturduğu Kıtalararası Ekonomik İşbirliği (MIKTA), Gelişen 8 Ülke Ekonomik İşbirliği Örgütü (D8), Türk Konseyi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (KEİ) ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) gibi uluslararası ve bölgesel kuruluşlarda yürüttüğü etkin diplomasiye devam edecek.
Türkiye, EİT dönem başkanlığını Tacikistan'dan geçen ay devralmıştı.
D8, Asya İşbirliği Diyaloğu, Akdeniz için Birlik Parlamenter Asamblesi (AiB-PA) dönem başkanlıklarını ve Asya'nın Kalbi- İstanbul Süreci eş başkanlığını da yürüten Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) dönem başkanlığını ise 3 yıl aradan sonra Suudi Arabistan'a devretti.
Türkiye ayrıca gelecek yıl temmuz ayında Güney Doğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ) dönem başkanlığını da üstlenecek.
Yakın çevresiyle ilişkilerinde de iş birliği fırsatlarına odaklanan Türkiye bu anlayışını 25 Yüksek Düzeyli Stratejik/İşbirliği Konseyi (YDSK/YDİK) ve 4 Hükümetlerarası Zirve mekanizması ile sürdürmeye devam ediyor. Türkiye'nin ayrıca sayıları 9'a ulaşan üçlü ve dörtlü iş birliği mekanizmaları ve bölgesel girişimleri de bulunuyor.
Terörle kararlı mücadeleTürkiye, FETÖ, PKK/PYD/YPG, DEAŞ, DHKP-C gibi terör örgütlerinden gelen her türlü tehdidin ortadan kaldırılması ve örgütlerin faaliyetlerinin engellenmesine yönelik çabalarını diplomatik düzeyde de sürdürüyor.
Sınırlarında terör unsurlarının varlığına müsamaha göstermeme kararlılığı çerçevesinde Türkiye, 24 Ağustos 2016'da Fırat Kalkanı Harekatı'nı, 20 Ocak 2018'de Zeytin Dalı Harekatı'nı ve 9 Ekim'de de Barış Pınarı Harekatı'nı başlattı.
Dışişleri Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Şartı'nın 51. maddesinden kaynaklanan meşru müdafaa hakkı ve BM Güvenlik Konseyinin terörizmle mücadeleye ilişkin kararları uyarınca Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı temelinde yürütülen harekatlara ilişkin ilgili ülkeleri ve BM Güvenlik Konseyi, Avrupa Birliği, AGİT, Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşları bilgilendirdi.
Bakanlık, harekatların gerekçe, hedef ve sonuçlarının dünya kamuoyuna en doğru şekilde aktarılması için dış temsilcilikleri aracılığıyla bilgilendirme ve kamu diplomasisi faaliyetleri de yürütüyor.
Güvenlik güçleri operasyonlarıyla PKK/PYD/YPG terör örgütünün hareket kabiliyeti kısıtlanırken, Dışişleri Bakanlığı da örgütün yurt dışı yapılanmasının baskı altına alınmasına odaklanıyor.
Öte yandan başta Avrupa olmak üzere terör örgütünün propaganda, lobi, finansman ve eleman temini faaliyetlerinin kısıtlanması amacıyla yoğun çaba sarf ediliyor. Örgütün kontrol sağladığı bölgelerde yerel halka uyguladığı baskı, zulüm ve BM raporlarına dahi yansıyan insan hakları ihlalleri ikili ve uluslararası platformlarda ülkelerin dikkatine getiriliyor.
Türkiye'nin DEAŞ, El Kaide gibi dini istismar eden terör örgütleriyle mücadelesi de devam ediyor. DEAŞ ile Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) içinde etkin rol alan Türkiye, Yabancı Terörist Savaşçılar (YTS) Çalışma Grubunun da eş başkanlığını yürütüyor.
Dışişleri Bakanlığı ayrıca yurt dışında FETÖ iltisaklı oluşumların kapatılması, devredilmesi, örgütle iltisaklı şahısların üçüncü ülkelerde hareket alanlarının daraltılması ve adaletten kaçmalarının engellenmesi amacıyla gerekli çalışmaları da ilgili kurumlarla birlikte yapıyor. Bugüne kadar, FETÖ ile mücadele kapsamında 38 ülkede FETÖ iltisaklı okul ve dil kursunun faaliyetleri kısmen ya da tamamen sonlandırıldı, bu ülkelerin 19'unda okullar Türkiye Maarif Vakfına devredildi.
Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, NATO ve AB ile ilişkilerTürkiye, milli davası olan Kıbrıs meselesinin siyasi eşitlik temelinde çözüme kavuşması ve Kıbrıs Türklerine karşı izolasyonlara son verilmesi yönündeki çabalarını da sürdürüyor. Ayrıca Doğu Akdeniz'deki hidrokarbon kaynaklarının hakkaniyetli paylaşımı yönündeki kararlı duruşu da devam ediyor.
Öte yandan NATO harekat ve misyonlarına en çok katkı sağlayan ilk beş ülke arasında yer alan Türkiye, NATO'nun kolektif savunma, kriz yönetimi ve iş birliğine dayalı temel görevlerinin yerine getirilmesi yönünde katkı sağlıyor.
Avrupa Konseyi ve AGİT gibi kurumların kurucu üyesi olan Türkiye için AB üyeliği, stratejik hedef konumunda. Türkiye, 2005'te başlayan katılım müzakerelerinin tamamlanmasına yönelik bağlılığını sürdürüyor.
İnsani yardımlarÖzellikle geçici koruma altında bulunan Suriyelilere sunduğu imkanlarla öne çıkan Türkiye'de 7 Kasım itibarıyla 5 ildeki 7 geçici barınma merkezinde 62 bin 492 Suriyeli barınıyor. Barınma merkezleri dışındaki Suriyelilerle bu sayı yaklaşık 3,7 milyona ulaştı.
Dünyada en çok mülteciye ev sahipliği yapan ve insani yardımlar açısından da ilk sırada olan Türkiye, yardımların milli gelire oranı bakımından dünyanın en cömert ülkesi konumunda bulunuyor.
Muhabir: Nazlı Yüzbaşıoğlu