Newcastle Üniversitesi araştırmacısı, atmosfer bilimci Dr. Kahraman, 'Türkiye'de bugüne kadar gerçekleşmiş 700 küsur hortumu tespit ederek kayıt altına aldık. Bunların ilki de 1818 yılında Çeşme'deki hortuma kadar gidiyor.' dedi.
İSTANBUL (AA) - Dr. Abdullah Kahraman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hortumlarla ilgili meteorolojik gözlemsel kayıtların eksik olduğunu söyledi.
Bunun nedeninin hortumların çok dar alanda ve çok kısa sürede gerçekleşen hadiseler olduğunu belirten Kahraman, "Dolayısıyla bunun sistematik olarak verilerinin toplanması ve farkına varılması mümkün değil. Genelde hortumlar çok dar alanları etkiliyorlar ve çoğu zaman da hasar bırakıyorlar. Çoğu zaman bunların daha sonraki bıraktığı hasar ve gözlem üzerinden hortumlar rapor ediliyor." diye konuştu.
"Yerel basında hortumların bir kısmına rastlıyoruz"Kahraman, farkına varılamayan çok sayıda hortum hadisesi olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
"Yerel basın ve tarihi kayıtlara baktığımızda hortumların bir kısmına rastlıyoruz. Ne olursa olsun elimizdeki gözlem kayıtları eksik. 2009 yılında doktoraya başladıktan sonra sistematik olarak Türkiye'de gerçekleşmiş olan bütün hortumları kayıt altına alıyorum. Türkiye'de bugüne kadar gerçekleşmiş 700 küsür hortumu tespit ederek kayıt altına aldık. Bunların ilki de 1818 yılında Çeşme'deki hortuma kadar gidiyor. Biliyorsunuz ki eski kayıtlar çok fazla değil. Nüfusun az olması ve hortuma tanık edebilecek insan sayısı o dönemlerde az. İkincisi Türkiye'de 20 yıl öncesine kadar hortumlar 'Burada olmaz.' denilen cinsten hadiseler. Ancak hortum bizim yabancı olduğumuz bir hadise değil. Ayrıca bazı hortumlar da fırtına, kasırga şeklinde kayıtlara geçmiş. Ama sonuç itibarıyla hortum sadece Türkiye'de değil, orta enlemlerde nadir de olsa görülen bir olay."
Hortumların Avrupa'nın da kaderi olduğunu anlatan Kahraman, Avrupalıların hortumu bir dönem "ABD'deki olaylar" olarak gördüğünü ifade etti.
Abdullah Kahraman, son yıllarda internetin ve akıllı telefonların artmasıyla birlikte çok daha fazla veriye ulaşılabildiğini aktararak, şu bilgileri verdi:
"Şimdi anında İstanbul'daki hortumu görebiliyoruz. Bu daha önce hiç mümkün değildi. Ancak bir gazete kupürü, eski bir dergiden görülebiliyordu bu tür hadiseler. Biz bunların hepsini bir araya getirip güvenirlik derecesine göre sınıflandırıp istatistiğini çıkartıyoruz. Son 5 yılda İstanbul ve Kocaeli sınırları içerisinde 13 hortum kaydımız var. Bu hortumlar birden fazla mekanizmayla oluşuyor. Türkiye tarihinde en ölümlü hortum kaydı 1930 yılında Edirne'de kaydedildi. O hortumda 20 kişi hayatını kaybetti. Hortumlar Marmara ve Karadeniz'de yaz ve sonbaharda, Ege ve Akdeniz kıyılarında daha çok kış aylarında, iç ve doğu kesimlerde ise mayıs ile haziran dönemlerinde görülüyor."
Büyükçekmece'deki hortumun nedeni "süper hücre"Hortumların oluşum mekanizmalarının birbirinden farklı olduğunun altını çizen Kahraman, Büyükçekmece'de görülen hortumun nedeninin süper hücreyle ilgili olduğunu tahmin ettiğini ve 106 yıl önce de benzer noktada bir hortumun meydana geldiğini söyledi.
Kahraman, Türkiye'deki hortum gözlemleri içerisinde hasar kayıtlarına istinaden Fujita ölçeğine göre F3 gibi orta şiddette hortumlar da olduğunu ve bunların ağırlıklı bir kısmının su yüzeyinde oluştuktan sonra karaya çıkmadan kaybolduğunu sözlerine ekledi.