Türkiye Lübnan'ın acısını yakından paylaşıyor

ANTALYA(AA) - Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos'ta patlayıcı maddelerin bulunduğu depoda meydana gelen patlamanın ardından bölgeye giden Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun da bulunduğu Türk heyetinde TBMM Türkiye-Lübnan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Nazım Maviş, izlenimlerini AA muhabiriyle paylaştı.

Aynı zamanda AK Parti Sinop Milletvekili olan Maviş, patlamanın çapının ekranlarda görüldüğünden çok daha büyük olduğunu söyledi. Beyrut Limanı'nın, 6 milyon nüfusu olan ülkede, ekonominin kalbi durumunda bulunduğunu aktaran Maviş, son iki yıldır ekonomik krizlerle boğuşan ülkede yaşanan patlamanın ekonomi için çok büyük bir felaket olduğunu dile getirdi.

Ziyaretlerinde, Türk heyetinin sıcak, samimi bir ortamda kardeş heyet olarak karşılandığını vurgulayan Maviş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a gerek Başbakan gerekse Meclis Başkanı'nın çok övgü dolu sözleri olduğunu bildirdi.

Maviş, Lübnan Başbakanı'nın "Türkiye'nin yanlarında olmasından dolayı kendilerini yalnız hissetmediklerini" ifade ettiğini aktararak şöyle konuştu:

"Bunlar Lübnan ile Türkiye arasındaki ilişkinin, farklı iki ülke arasındaki ilişki gibi olmadığını gösteriyor. Biz hiçbir zaman emperyalist olmadık. Hiçbir zaman sömürmek için Lübnan'da olmadık. 400 yıl kardeşçe bir arada yaşadık. Kendimizi adeta Türkiye'nin bir ilinde, bir mitingde bulduk. Lübnan ve Türk bayrakları ile Lübnan ve Türkmen kökenli kardeşlerimizin olduğu bir mahalleyi ziyaret ettik. Gösterilen ilgiden dolayı duygu yoğunluğu yaşadım. Başka bir ülkede sizin bayrağınız dalgalandırılıyor. Recep Tayyip Erdoğan lehine sloganlar atılıyor. Bizim için başka bir duyguydu, gurur da duyduk. Birlikte yol yürüdüğümüz Cumhurbaşkanımızın sadece Türkiye'de değil, bir başka ülkenin sokaklarında da böyle sevgiyle karşılanması, bizim için oldukça gurur verici."

Lübnan'daki siyasi istikrarsızlığın Lübnan ile Türkiye arasındaki münasebeti bir miktar zayıflattığına değinen Maviş, buna karşın yaşanan patlama sonrası Lübnan'a ilk yardımların Türkiye'den gittiğini söyledi.

Maviş, olayın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hemen ilgilileri aradığını, 400 ton buğday ile tıbbi malzeme gönderdiğini, AFAD ekiplerinin kurtarma çalışmalarına katıldığını dile getirerek şöyle devam etti:

"Meclis Başkanı'mız, Lübnan Meclis Başkanı'yla görüştü. Lübnan'daki Lübnan-Türkiye Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı'yla hemen görüştüm. Yaptırdığımız hastaneyi hizmete açma, gıda yardımı, ambulans uçaklarla hastaların nakli gibi tekliflerimiz, Lübnan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin daha güçleneceği bir süreci başlattı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'a, Lübnan'daki Türk yetkililerce, patlamada zarar gören bir caminin onarımını Türkiye'nin üstlenmesi önerildi. Cumhurbaşkanı Yardımcımız Oktay, 'Caminin onarımını yapalım ama zarar görmüş bir kilise tespit edin. O kilisenin de onarımını Türkiye üstlensin.' dedi. Bizim bu yaklaşımımız, Lübnan'ın bütünlüğüne olan hassasiyetimizin bir göstergesi. Türkiye için Lübnan'ın bütünlüğü önemli. Lübnan bizim için Hristiyanları, Müslümanları, Süryanileri, Ermenileri ile bir bütündür. Türkiye, bu bütünlüğün korunması için üzerine düşen ne varsa yapmaya hazırdır."