TOKYO (AA) - Türk-Japon dostluğunun başlangıcı kabul edilen Ertuğrul Fırkateyni’nin, Japonya’nın güneydoğusundaki Kuşimoto’da batışının üzerinden 130 yıl geçti.
Ertuğrul, Japonya Prensi Komatsu'nun Avrupa ülkelerinin ardından Ekim 1887'de İstanbul'u ziyaretine karşılık Temmuz 1889'da Japonya'ya gönderildi.
Bir yıl sonra dönüş yolunda kuvvetli fırtınaya yakalanan fırkateyn, 16 Eylül 1890'da Kuşimoto açıklarında kayalara çarparak parçalandı ve battı.
Mahzun gezi, batan fırkateyn ve donanma subaylarının manevi mirası 130 yıldır süren törenlerde Türk ve Japon halklarının gönüllerinde canlılığını koruyor.
İslam dünyasından ilk organize heyetErtuğrul Fırkateyni, organize şekilde giden ilk diplomatik heyet olma özelliği taşıyan 609 denizcisiyle Temmuz 1889'da Japonya'ya gitmek üzere İstanbul'dan ayrıldı.
Sırayla Süveyş, Aden, Bombay, Kolombo, Singapur, Hong Kong, Fukuşu, Nagazaki, Kobe duraklarına uğrayan fırkateyn 11 ay sonra Yokohama'ya ulaştı.
Japonya İmparatoru Meiji tarafından kabul edilen Heyet Başkanı Ali Osman Paşa, 2. Abdülhamid'in gönderdiği mektup ve madalyayı Meiji'ye takdim etti.
Diplomatik iadeiziyaret kapsamında birçok görüşme gerçekleştiren Osmanlı heyeti Yokohama'dan 15 Eylül 1890'da ayrıldı.
Japonya'nın sert "eylül tayfunları"Honşu adasının güneyine ilerleyen Ertuğrul, 16 Eylül akşamı Wakayama eyaletine bağlı Kuşimoto açıklarına ulaştı.
Fırkateyn, Şionomiseki burnu ile Kii Ooşima adası civarlarında Güney Japonya'yı her yıl etkisi altına alan eylül tayfunlarına yakalandı.
Sürüklenerek kayalıklara çarpan Ertuğrul, parçalara ayrıldı ve Pasifik Okyanusu'nun sularına gömüldü.
Tarihi kaynaklarda, kazadan sadece 69 denizcinin kurtulduğu, 500'den fazla Osmanlı subayının hayatını kaybettiği kaydediliyor.
Kuşimoto anıtıJapon hükümetinin kazazedeleri gönderdiği zırhlı savaş gemileri Ocak 1891'de İstanbul Limanı'na giriş yaptı.
Osmanlı Devleti'nin misafiri olarak yaklaşık bir ay burada kalan gemiler şubatta İstanbul'dan yola çıkarak 3 ay sonra Japonya'ya döndü.
Türk-Japon dostluluğunun miladı Ertuğrul'un mahzun mirası, kazanın yaşandığı Kuşimoto'da 1891'de dikilen şehitler anıtında her yıl düzenlenen anma törenlerinde yaşatılıyor.
"Gerçek dostluk"Konunun önemini AA muhabirine değerlendiren Doshisha Üniversitesi Küresel Çalışmalar Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Naito Masanori, fırkateynin 130 yıl önce Osmanlı-Japonya dostluğunu geliştirmek amacıyla gönderildiğine dikkati çekti.
Şehitlerin manevi mirasını rahmetle andığını kaydeden Naito, "Elim kazada yaralıları kurtarmaya çalışan Kuşimoto köylülerinin hüsnümuameleleri, şimdiye kadar devam eden ve daha da güçlenen Türk-Japon dostluk ilişkilerinin temelini oluşturmuştur." dedi.
Toyo Üniversitesi Sosyoloji Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Nobuo Misawa da "Japon-Türk ilişkilerinin kuruluş noktası Ertuğrul olayıdır." ifadesini kullanarak, iki halkın mirasçılarının gerçek tarihi olayların izini sürmesi gerektiğini vurguladı.
Misawa, "Mangalarda ya da filmlerde uydurulmuş masalların aksine ülkelerin gerçek dostlukları nesilden nesile aktarılmalıdır. İki ülke araştırmacıları bu konuya daha fazla eğilmelidir." ifadelerini kullandı.
"Ertuğrul Fırkateyni dayanışması" zor zamanlarda kendini gösteriyorAda köylülerinin hayatta kalan Osmanlı denizcilerini karaya çıkartmaları ile Japon makamlarının şehit aileleri için yardım kampanyaları hafızalarda tazeliğini koruyor.
Ertuğrul Fırkateyni'nin batmasından neredeyse yüzyıl sonra Türk Hava Yollarının (THY) 1985'te İran-Irak savaşında Tahran’da mahsur kalan çok sayıda Japon vatandaşını Japonya'ya taşıması da Türk-Japon ilişkilerinin kilit taşı olarak hatırlanıyor.
Diplomatik temeli 1924'te atılan Türkiye-Japonya ilişkilerinde bu iki vaka tarihi kayıtlarda karşılıklı duygusal dönüm noktalarını teşkil ediyor.