Tarih: 16.12.2019 16:09

Türk İHA’ları bölgede… Akdeniz’de sıcak gelişmeler peş peşe yaşanıyor

Facebook Twitter Linked-in

Türkiye ile Libya’nın Birleşmiş Milletler tarafından tanınan hükümeti arasında varılan anlaşma, Doğu Akdeniz’deki ‘satrançta’ Ankara’nın elini güçlendirdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac, 27 Kasım’da İstanbul’da bir araya geldi ve iki ülke arasında deniz yetki alanlarını belirleyen mutabakata imza attı.

Bu hamle, Doğu Akdeniz’i tek taraflı parselleyen ve Türkiye’yi ‘baypas’ ederek bölgeden çıkarılacak doğal gazı Avrupa’ya ulaştırmayı hedefleyen Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni adeta çileden çıkardı.

Atina Yönetimi hem Avrupa Birliği hem de Birleşmiş Milletler nezdinde girişimde bulunarak, Türkiye’ye yaptırım uygulanmasını sağlamaya çalışıyor.

KÖKLERİ ÇOK ESKİYE DAYANIYOR

Doğu Akdeniz’de yaşanan bu gerilimin kökü 2000’li yıllara dayanıyor. Kıbrıs Rum Yönetimi, Türkiye’nin tüm karşı çıkışlarına rağmen 2007 yılında 13 adet arama sahası ilan etti ve çokuluslu petrol şirketlerine sondaj için ruhsat vermeye başladı.

Türkiye de karşı adım olarak Ada’nın kuzeyinde ve doğusunda bazı bölgeler belirledi ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’nı (TPAO) sondaj faaliyetleri için yetkilendirdi.

Gerilime yol açan ise Rum Yönetimi’nin 13 parsel olarak belirlediği bazı alanlar ile Türkiye’nin belirlediği bazı bölgelerin çakışması oldu.

TÜRKİYE GEMİLERİ GÖNDERİNCE…

Tüm bu gelişmelerin ışığında Türkiye, ilk olarak Fatih sondaj gemisini Doğu Akdeniz’e gönderdi. Ardından da ikinci sondaj gemisi Yavuz’u ve sismik araştırma gemisi Barbaros Hayrretin Paşa’yı Doğu Akdeniz’e gönderdi.

İşte Türkiye’nin gönderdiği İHA’lar, Doğu Akdeniz’de sondaj faaliyetleri yürüten bu gemilere ve onları koruyan savaş gemilerine eşlik edecek.

ANKARA İSTEDİ, KKTC İZİN VERDİ

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz’de yaşanan son gelişmeler nedeniyle 13 Aralık’ta Bakanlar Kurulu kararıyla Geçitkale’nin İHA ve SİHA merkezi olarak kullanılmasına karar vermişti.

KKTC’den yapılan açıklamada, “KKTC’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru hak ve menfaatlerinin korunması amacıyla Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığı’nın talebi üzerine Geçitkale Havaalanı’nın insansız hava araçları ile yürütülecek faaliyetler için kullanılmasına izin verilmiştir” ifadesi yer almıştı.

Kıbrıs Rum yönetimi, İsrail'den altı İHA satın almış ve bir dizi anlaşmayla İsrail Silahlı Kuvvetleri'ne tüm sınırlarını açmıştı. KKTC Ulaştırma Bakanı Tolga Atakan, “Geçitkale’deki üssün bir hedefi de Rumların İsrail ile yaptığı anlaşmalardır” değerlendirmesi yaptı.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —