YEE Başkanı Ateş, 'Film Haftası boyunca seçtiğimiz çeşitli filmler gösteriliyor. Söyleşiler yapılıyor. Böylelikle Türkiye ve Türk algısı, pozitif bir gündemle dünyaya taşınıyor.' dedi.
İSTANBUL (AA) - Yunus Emre Enstitüsü (YEE) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün katkılarıyla düzenlenen "Türk Filmleri Haftası" Avusturya'nın başkenti Viyana'da bugün başladı.
Entelektüel çevreler ve genç üniversite nüfusu aracılığıyla kültürel etkileşimin hedeflendiği projede, film gösterimlerinin yanı sıra oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı buluşmaları, söyleşiler, atölye çalışmaları, Türk mutfağı etkinlikleri, sinema afiş ve obje sergileri sinemaseverlerin ilgisine sunuluyor.
"Bir Zamanlar Anadolu'da", "Kış Uykusu" ve "Ahlat Ağacı" filmleri festivalde gösterilecek ödüllü yönetmen Nuri Bilge Ceylan, Viyana Film Akademisi'nde eğitim gören sinema öğrencileriyle bir araya gelecek. Ceylan ayrıca "Ahlat Ağacı" filminin gösteriminin ardından seyircilerle söyleşi yapacak.
Fikret Reyhan'ın "Sarı Sıcak", Banu Sıvacı'nın "Güvercin", Ahmet Boyacıoğlu'nun "Paranın Kokusu", Tayfun Pirselimoğlu'nun "Yol Kenarı", Mahmut Fazıl Coşkun'un "Anons" ve Ömer Lütfi Akad'ın "Vesikalı Yarim" filmleri de sinemaseverlerle buluşacak.
"30 ülkede gerçekleştirdik"Viyana'da gerçekleşecek "Türk Film Haftası"na ilişkin AA muhabirine değerlendirmede bulunan YEE Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, , bugün başlayan etkinliğin 8 Aralık'a kadar devam edeceğini söyledi.
Ateş 2019 yılı hedefleri kapsamında özellikle Türk sinemasını yurt dışında tanıtma arzusu içinde olduklarını belirterek, "Sinema vasıtasıyla Türkiye'yi, Türk insanını, Türk düşünce sistemini, yaşam tarzını yurt dışına taşıyoruz. Özellikle oyuncular, senaristler, yönetmenler yani sinema sektörünün aktörlerini de davet ediyoruz. Geçen hafta Roma'daydı Nuri Bilge Ceylan. Cannes Film Festivali'nde ödül almış, gerçekten özel bir tarzı olan ve dünya çapında tanınan biri olarak Nuri Bey'in kabul ederek bizatihi bu etkinliğe katılması önemli." dedi.
Film Haftası etkinliklerinde sadece filmlerin gösteriminin yapılmadığının altını çizen YEE Başkanı Ateş, şu bilgileri verdi:
"Film Haftası boyunca seçtiğimiz çeşitli filmler gösteriliyor. Sonra söyleşiler yapılıyor. Alan uzmanlarıyla bir araya geliniyor ve ilgili ülkenin basınına davet veriliyor. Böylelikle Türkiye ve Türk algısı, pozitif bir gündemle dünyaya taşınıyor. Kültür-sanat alanı, sinema ve dizi sektörü, yurt dışında Türkiye'nin algısının pozitif olduğu bir alan. Onun için de bu etkinlikleri aynı anda birkaç ülkede gerçekleştiriyoruz. Geçen hafta hem Roma'da hem Fas'ta vardı. Şu ana kadar 30 ülkede gerçekleştirdik ve birebir 100 bin kişiye ulaştık. İnsanların birebir Türkiye ve Türk insanıyla tanışması, akabinde oyuncular ve yönetmenlerin soru-cevap şeklinde direkt görüşlerini alabilmeleri çok ciddi, verimli bir etkinlik olmasını sağladı. Pozitif bir Türkiye gündemini bütün dünyaya taşıyoruz."
"Etkinlikler, Türkiye ile bağ kurmak isteyenleri enstitüye çekiyor"Prof. Dr. Şeref Ateş, YEE vasıtasıyla yurt dışında gerçekleşen etkinliklerin, Türkiye ile bağ kurmak isteyenleri enstitüye çektiğini dile getirerek, "Biz bir taraftan Türkiye'deki kültür envanterini ortaya çıkartmış oluyoruz. Bu kültür insanları, mekanları ve konuları da yurt dışına taşımış oluyor. Böylelikle orada Türkiye ile irtibat kurmak isteyenler için yeni bir imkan oluşuyor." ifadelerini kullandı.
Ünlü isimlerin yanında Türkiye'de nispeten az tanınan oyuncuların da yurt dışındaki etkinliklere katıldığını ifade eden Ateş, bu isimlerin de farklı ülkelerde sempatiyle karşılandığını ve takip edildiğini kaydederek, şunları söyledi:
"Bir dönem Amerikan sineması ne ise Türk sinemasının da buna doğru gitmesi gerekiyor ki insanlar, rahat bir ortamda, evlerinde, hiçbir etkiye maruz kalmadan Türk filmlerini izleyebilsin. Bunun ekonomik bir boyutu da var. Şu an 300 milyon dolar civarında bir getirisi var. Bu getiri 3 ya da 5 milyar dolar da olabilir. Çok daha efektif bir alan çünkü. Bir de kreatif endüstrinin yaygınlaşması önemli. Biz bir taraftan film haftaları düzenliyoruz, bir taraftan da Türkiye'de sinema yaz okulları gerçekleştiriyoruz. Uluslararası öğrencileri, yönetmenleri, oyuncuları buna katarak, sektörler arasındaki bağın devam etmesi ve Türkiye bağlantılı daha fazla iş yapılması mümkün hale geliyor. Bu anlamda da oldukça başarılı. Birebir sonuçlarını görüyoruz. Onun için de mutluluk veren bir proje diyebilirim."
Bosna-Hersek, Japonya, Arjantin, Hindistan, Makedonya, Endonezya, Sırbistan, Pakistan ve Malezya'nın da aralarında bulunduğu çok sayıda ülkede yayımlanan Elif dizisine de değinen Ateş, Elif'i canlandıran oyuncu Isabella Damla Güvenilir'in gittiği Bosna Hersek'te çok büyük ilgiyle karşılaştığına dikkati çekti.
Şeref Ateş, Viyana'da gerçekleştirilecek Türk Filmleri Haftası'nda binlerce Avusturya vatandaşını da Türk sinemasıyla buluşturmak istediklerini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Sadece filmlerimiz ve dizilerimizi izleyerek Türkçe öğrenen yabancılar var. Bu kültürel etkileşim dış dünyada ülkemize bakışı pozitif yönde etkiliyor. Farklı ülkelerden gelen talepler doğrultusunda önümüzdeki yıl birçok yerde çok daha fazla insanı filmlerimizle tanıştıracağız. Bu tür etkinliklerle, AB ülkelerinde tahrik edilen yabancı düşmanlığı, etnosentrik kültür anlayışlarına karşı da Anadolu'ya özgü insan anlayışını ve bakış açısını sunarak bir tür ortak insanlık geleceğimizin temelini atmış oluyoruz. 2020'de 150 bin sinemasevere ulaşmayı hedefliyoruz. Kültürel diplomasimizin önemli yapı taşlarından olan sinemaya yönelik çalışmalarımız hız kesmeden sürecek."
Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğünün desteğiyle yürütülen proje çerçevesinde yüzlerce film, birçok ülkede sinemaseverlerle buluştu.
Muhabir: Hilal Uştuk