İSTANBUL (AA) - Türk edebiyatını dünyaya daha etkin şekilde tanıtma amacıyla iki önemli projenin çatı markası olarak oluşturulan Turkish Culture Abroad (TURCA) tanıtıldı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte, bu yıl beşincisi 3-4-5 Mart'ta gerçekleştirilecek İstanbul Fellowship programının ve İTO'nun tanıtım filmi gösterildi.
İTO Yönetim Kurulu Üyesi ve Yayımcı Meslek Birlikleri Federasyonu (YAYFED) Yönetim Kurulu Başkanı Münir Üstün, programda, 1882 yılında kurulan İTO ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.
Üstün, yayıncılık sektörünün ekonomiye olan katkısının yanı sıra toplumsal, kültürel ve sosyal yapıyı da kapsayan yelpazesiyle hem ulusal hem de uluslararası ölçekte büyük öneme sahip olduğunu söyledi.
İstanbul Fellowship'in Türk edebiyatının önemli eserlerinin dünyaya tanıtılmasına ve yayıncıların kitaplarının telif satışlarını yapmasına katkı sağladığını vurgulayan Üstün, "Bizler kültür alanında yapacağımız her yatırımın gün geçtikçe etkisini arttıracağını biliyoruz. Bunun ülkemizin geleceğine yapacağı katkının büyüklüğünün de bilincindeyiz." şeklinde konuştu.
"İstanbul kitaba, kitap da İstanbul'a çok yakışıyor"Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği (TBYM) Başkanı Mustafa Doğru, İstanbul Fellowship'e az bir zaman kaldığını anımsatarak, "Dünya yayıncılarıyla Türk yayıncılarının karşılıklı iş birliğinin artırılması ve İstanbul'un bir telif marketi haline getirilmesi amacıyla ilk kez 2016 yılında düzenlemeye başladığımız İstanbul Fellowship Uluslararası Telif Zirvesi, her yıl hedeflerini büyüterek yayıncılık dünyasının kalbini İstanbul'a taşıyor." ifadesini kullandı.
Kültürlerin ve fikirlerin bir araya geldiği İstanbul'u yayıncılık dünyasının bir merkezi haline getirmek istediklerini dile getiren Doğru, "Hep dediğimiz gibi İstanbul kitaba, kitap da İstanbul'a çok yakışıyor." dedi.
İstanbul Fellowship Uluslararası Telif Zirvesi'nin Türk ve Dünya yayıncılarının buluşabileceği Türkiye'deki en büyük organizasyon ve dünya yayıncılarının da birbirleriyle telif alışverişi yaptıkları önemli noktalardan biri haline geldiğini belirten Doğru, şunları kaydetti:
"2010 yılında Türk yayıncıları 210 milyon bandrollü kitap üretmişken 2019 yılında YAYFED'in açıkladığı son verilere göre 424 milyona ulaştı. Bu büyümeyi ve dinamizmi yurt dışına da açmalıyız. Türkiye Basım Yayın Meslek Birliği olarak diğer paydaşlarımızla bu büyümeye destek olmaya çalışıyoruz. Geçen yıl 103 ülkeden 575 başvuru aldık. Katılımcılarımız geçen sene 72 ülkeden 191 yabancı ve 95 yerli ile toplam 286 yayıncıya ulaştı, 3 bin civarında planlanan görüşme yapıldı ve bini aşkın telif anlaşması imzalandı. Bu yıl da 98 ülkeden 620 başvuru arasından 54 ülkeden 180 yayıncının başvurusunu kabul ettik. 163 yerli başvuru arasından da 95 yayınevi kabul edildi."
İstanbul Fellowship'i daha da büyük ve daha başarılı hale getirmeyi ümit ettiklerini dile getiren Doğru, "Her yayıncı her yayınlandığı kitabın kitlelere ulaşmasını ister o amaçla yayınlar. Bizim şu an Türkiye'de çok hızlı ilerleyen bir yayıncılık sektörümüz var." diye konuştu.
Fellowship sayesinde Türk yayıncıların dünya yayıncılarıyla çok kolay buluşabildiğini kaydeden Doğru, "Kitaplarımız yurt dışında ve farklı dillerde de yayınlansın istiyoruz. Türk yazarları yurt dışında daha çok tanınsın istiyoruz." dedi.
Doğru, organizasyonun gerçekleşmesi için destek olan Kültür ve Turizm Bakanlığına, İstanbul Ticaret Odasına, Basın Yayın Birliğine ve organizasyon komitesine teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
"Yayıncılara imkan sunuyoruz"Basın Yayın Birliği Başkanı Emrah Kısakürek ise Türk edebiyatının dünyaya açılması ve Türk edebiyatında söylenen her sözün dünyaya da iletilmesi için çaba gösterdiklerini söyledi.
İstanbul'un telif ticaretinin merkezlerinden biri olmasını arzu ettiklerini belirten Kısakürek, "Dünyanın her yerindeki fuarlara gidemeyecek yayıncılara bir imkan sunup onların da eserlerinin yurt dışında tanıtılmasına çalışıyoruz. Bu yapılan her şey gönüllülük esasına dayanıyor ve hepimiz gecemizi gündüzümüze katıyoruz." ifadesini kullandı.
TURCA Genel Koordinatörü Esra Ceceli, İstanbul Fellowship'e gösterilen ilginin her geçen yıl artarak devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
"Yayıncılarımız yabancı yayıncılarla iş görüşmeleri yapıyor ve bu görüşmelerde telif ön anlaşmaları imzalanıyor. Bu 3 günde Türkiye'deki yayıncılığın dış ticaretinin, telif satışının yarısından fazlası gerçekleşiyor. Bizim diğer projemiz olan TURLA sayesinde yılın diğer zamanlarında uluslararası fuarlara katılıyoruz. Meksika'dan Endonezya'ya, Londra'dan Frankfurt'a kadar pek çok ülkedeki fuarlarda Türk yayıncılarının kitaplarını, eserlerini kataloglarla temsil ediyoruz. Uzmanlarımız oluşturdukları ağ ile buradaki yayıncıları buluşturmuş oluyor ve daha sonra da bunun takibini yapıyorlar."
TURCA'nın İstanbul Fellowship ile YATEDAM olarak başlatılan ve İngilizce kısaltması olan TURLA ismiyle devam ettirilen projeyle tek çatı altında toplandığı bir marka olarak kurulduğunu anlatan Ceceli, "TURCA markası altında yurt dışı kültür sanat projeleri yapmayı planlıyoruz. Bütün bu çalışmalara yeni kültür etkinlikleri de ekleyeceğiz. Bu yıl yazarlarımızla gideceğimiz, yazarların kitaplarını anlatacakları buluşmalar da yapılacak. Ayrıca Türkiye'nin tanıtımının yapılacağı Türkiye'nin edebiyat aktarılmış önemli değerlerinin anlatılacağı etkinlikler de düzenleyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
TURCA proje yöneticisi Elif Şentürk Gül ise İstanbul Fellowship hakkında yaptığı sunumda, Türk edebiyatı eserlerinin yabancı yayıncılarla buluşturulmasının da projenin amaçları arasında yer aldığını ifade etti.
Gül, Fellowship kapsamında 3 gün boyunca yayıncılık seminerleri, telif görüşmeleri ve birebir iş görüşmeleri yapılacağını, tam katılımcı listesinin, 3 Şubat'ta açılacak randevu sisteminden önce 30 Ocak'ta "fellowship.istanbul" adresinden yayınlanmasının planlandığını kaydetti.
İstanbul Fellowship ve Turkish literature Abroad (TURLA) projelerinin çatı markası olarak oluşturulan Turkish Culture Abroad (TURCA) markasının, yayıncılık dünyasında kültürel diplomasinin önemli aktörlerinden biri olması ve Türk edebiyatını dünyaya tanıtması amaçlanıyor.
Muhabir: Ahmet Esad Şani