ANKARA (AA) - Tunus'ta pazar günü gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde açılan sandıkların yüzde 89'unun gösterdiği resmi sonuçlara göre, oyların yüzde 18,8'ini alarak birinci olan Anayasa Profesörü Kays Said'i yüzde 15,7 oyla tutuklu medya patronu Nebil el-Karvi izledi.
Arap dünyasındaki diğer örneklerinin aksine Tunus'taki Cumhurbaşkanlığı seçimleri geleneksel siyasetin dışından isimlerin önde tamamladığı bir yarışa sahne oldu.
Yüksek Seçim Komisyonunun (YSK) paylaştığı resmi verilere göre, sandıkların yüzde 89'unun açılmasının ardından yüzde 18,8 oy oranıyla Said birinci sırada yer alırken Karvi yüzde 15,7 oy oranıyla ikinci tur için ipi göğüsledi.
Tunus'ta seçimleri düzenleyen YSK'nın kesin olmayan resmi sonuçları bugün nihai sonuçları da 21 Ekim'de açıklaması bekleniyor. YSK'nın seçimlerin ikinci turunu da nihai sonuçların açıklamasının ardından ilan etmesi öngörülüyor.
Tunus'ta, YSK tarafından sandıkların kapanmasının ardından yapılan açıklamada, yurt içindeki katılım oranının yüzde 45,02; yurt dışında ise yüzde 19,7 olduğu duyurulmuştu.
Tunus Anayasasının mimarı: Kays SaidTunus'un 2014'te hayata geçirdiği ve "Arap dünyasının en demokratik anayasası" olarak gösterilen metnin mimarlarından 61 yaşındaki Kays Said, seçimlerden önce siyaset dışı favori aday olarak öne çıktı.
Tunus'un sahil bölgesindeki Nabil vilayetine bağlı Beni Hiyar kentinde 1958'de doğan Said, eğitimini hukuk, uluslararası hukuk ve anayasa üzerine tamamladı.
Üniversitede anayasa hukuku ve uluslararası hukuk alanında yüksek öğrenim alanında ders veren Said, 1989-90 yıllarında Arap Birliğine hukuki danışmanlık hizmeti verdi.
Said ayrıca, Arap dünyası içinde en fazla kişisel hak ve özgürlüğü içeren ve 2014 yılında hayata geçen Tunus Anayasasını inceleyen uzmanlar komitesi içinde yer aldı.
Seçim kampanyası sırasında, herhangi bir siyasi partiyle ittifak kurmaktan uzak duran, iş dünyasının ve devletin sağladığı Cumhurbaşkanlığı kampanya ödeneğini de reddeden Anayasa Profesörü Said'in, "siyasette ahlak, yolsuzlukla mücadele" gibi konulardaki vaatleriyle geleneksel siyaset ve sandığa küsmüş seçmenleri oy vermeye ikna edebileceği belirtildi.
Kays Said, 2011 yılında Arap Baharı'nın fitilini ateşleyen Tunus'ta sıkça kullanılan "Halk rejimin yıkılmasını istiyor" sloganından esinlenerek, seçim kampanyasında "Halk istiyor" ifadelerini tercih etti.
Herhangi bir siyasi tecrübesi de bulunmayan Said, kampanya sırasındaki bir röportajında "idam cezasının" geri getirilebileceği açıklamasını yapmıştı.
Sonuçların belli olmasının ardından konuşan Said, Tunus'ta 2011 yılında gerçekleşen devrimin "hedeflerinin hayata geçirilmesi" için çalışacağını dile getirerek, "Kamu işlerinin idaresinde kanun ve halkın iradesine bağlı kalmak temel yapı taşı olacak." ifadelerini kullandı.
"Ben hayal satmıyorum"Said, seçim kampanyası sırasında verdiği bir röportajda, "Tunus, halkına hayal satmıyorum. Açıkladığım programda halkın asıl iktidar kaynağı olduğunu belirttim. Anayasa temel alınmalı, dini bir devlet veya sivil bir devlet yok." dedi.
Bazı rakipleri Said'i, Zeynel Abidin Bin Ali dönemine karşı çıkmamak ve devrimin gerçekleşmesinin ardından bu harekete katılmakla suçladı. Bunun üzerine Said, eski rejim döneminde muhalif veya devrimci olmadığını ancak kendisine teklif edilen birçok "makamı" reddettiğini söyledi.
Tunus'un tutuklu "Berlusconi"siGeleneksel siyasetin dışından gelen medya patronu Nebil el-Karvi de Tunus geleneksel siyasetinin dışından gelen ancak ülkede yakından tanınan bir isim.
Tunus'un kuzeyindeki Binzert kentinde 1967 yazında dünyaya gelen Karvi, 2002 yılında kardeşiyle "Karvi and Karvi" yapım ve reklam şirketini kurdu.
Sahibi olduğu medya grubunun amiral gemisi, 2007'de kurulan Nesma televizyon kanalıyla Karvi, Tunus'ta devrim öncesinden bugüne nüfuz sahibi isimler arasında yer aldı.
Karvi, Cumhurbaşkanı Kaid es-Sibsi'nin 2014 yılında başarıya ulaşan seçim kampanyasında medya desteğiyle kritik rol oynadı.
İş adamı Karvi, oğlunun trafik kazasında hayatını kaybetmesinin ardından 2016 yılından itibaren başkanlığını yaptığı Halil Tunus Vakfının ülke genelindeki fakir bölgelere yardımlarını televizyon kanalı Nesma aracılığıyla duyurmasıyla son yıllarda özellikle ekonomik sıkıntılarla boğuşan halk nezdinde üne kavuştu.
Tunus genelinde maddi sıkıntılar içindeki halka hitap eden Karvi'nin seçim kampanyası da "Allah, Vatan ve Fakirler" sloganı etrafında şekillendi.
Uluslararası uzmanlar tarafından "Tunuslu Berlusconi" şeklinde de tanımlanan Karvi, hakkındaki "kara para aklama" ve "vergi kaçırma" suçlamalarıyla 23 Ağustos'ta tutuklandı ancak Yüksek Seçim Konseyi, Karvi'nin adaylığının sürdüğünü duyurdu.
Karvi'nin liderliğini yaptığı Tunus'un Kalbi Partisi 6 Ekim'de ülkede gerçekleştirilecek parlamento seçimlerine de katılacak.