Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Muş Temsilciliği, Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe fotoğrafının yere serilmesine tepki gösterdi.
Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Muş Temsilciliği, Boğaziçi Üniversitesi’nde Kabe fotoğrafının yere serilmesine tepki gösterdi.
Türkiye Gençlik Vakfı üyeleri, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki provokasyona tepki için Muş Belediye Meydanında toplandı. Cuma namazının ardından Belediye Meydanında bir araya gelen üyeler, vatandaşlarla birlikte tepkilerini dile getirdi. Burada basın açıklamasını okuyan TÜGVA İstanbul İl Temsilcisi Oğuz Akyüz, “Varlığında alemin saklı olduğu insana saygı duyan bir irfan geleneğinin taşıyıcıları olarak görüyoruz ki, kimi topluluklar yaratılanların en şereflisi olma hasletini ellerinin tersiyle itmişler, kendi onur ve haysiyetlerini ayaklar altına almışlardır. Büyük çoğunluğun Müslüman olduğu topraklarımızda İslam’a ve kutsallarına hakaret etmekten çekinmeyenlerin, LGBT sapkınlığı adına özgürlük çığırtkanlığı yapanların, hakikatte kendilerinden başka hiçbir düşünce ve inanca yer tanımadıkları tescillenmiştir” dedi.
28 Şubat sürecinde ve sonrasında türlü zulümlere imza atmış bu yasakçı zihniyetin kininin, tekrar nüksettiğini ve bu sefer Müslümanların kıblesi olan Kabe-i Muazzama’yı tahkir etme gayreti içerisine girdiklerini belirten Akyüz, “Biz Müslümanların kıblesi olan Kabe-i Muazzama’nın böylesine menfur bir sapkınlık alametiyle tahkir edilmesi imkan dahilinde değildir. Her fırsatta düşünce, fikir ve inanç özgürlüğünden bahseden güruh, bu hakaretin karşısında duran öğrencilere yönelik fişleme kampanyası başlatarak cesaretin, saygının ve hoşgörünün sefaletini yaşamaktadır. Bu tahkir edici davranışın karşısında elif gibi dimdik duran kardeşlerimizin yanında olduğumuzu alenen ifade ederken, İslam’a ve Müslümanlara kin besleyen herkesin karşısında olduğumuzu da beyan ediyoruz. Sözde eylemlerde, çeşitli terör örgütleri ile ilişkili olan sözde öğrencilerin, ülke huzurunu kaçırmak, milli birlik ve beraberliği bozmak ve kaos ortamının fitilini ateşlemek adına vazifelendirildiklerine daha fazla kanıt gerekmemektedir. Biz farklı fikirlere sahip, farklılıklarımızı zenginlik gören gençleriz. Ama hiçbir zaman ayrıştırmanın, ötekileştirmenin tarafı değiliz. Hiçbir zaman vandalizmin, provokasyonun yanında değiliz” ifadelerini kullandı.
“Biz mühendisiz, öğretmeniz, avukatız, akademisyeniz, hakimiz, bilim adamıyız. Ama hiçbir zaman devletimizin karsısında, menhus ve menfurların yanında değiliz Muş gençliği olarak” diyen Akyüz, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Rektörlük bahanesi ile Boğaziçi Üniversitesi’nde başlatılan, sonra terör örgütlerinin kullanışlı malzemesi haline dönüşen provokasyona karşı, şehitlerimizin ve gazilerimizin emaneti, devletimizin ve polisimizin yanındayız. Hiç kimsenin bu devletin polisine ‘katil’ diyemeyeceği, polis arabasını tahrip edemeyeceği, milli ve manevi değerleri ‘özgürlük hikayesi’ ile aşağılayamayacağı, kendi gibi düşünmeyenlerin özgürlük düşüncesini önemsemeyerek fişleme yapamayacağını, istibdat diyenlerin dün de bugün de karanlık mahfillerin oyuncağı olarak ülkeye zarar veremeyeceklerini hatırlatarak, terör örgütlerinin provokasyonu karşısında, her türlü sağduyunun gölgesinde, Anadolu olmanın şuuruyla hareket edeceğimizi bildiriyoruz. Haddi ve hududu aşan hakaretlere boyun eğmeyecek, inananların, inkar edenlerce fişlenmesine sessiz kalmayacağız. Bu topraklar, İslam’a düşman olanlardan, sapkınlıklarını meşrulaştırmaya çalışanlardan ve dahi kutlu coğrafyamızda mukaddesatımızı baltalama çabasında olanlardan ayıklanmış bir halde kıyamete kadar, ahiret gününde hesap vereceğine iman etmiş milletimize emanettir.”