ANKARA (AA) - Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, TRT Haber'de ekonomi gündemine ilişkin soruları yanıtladı.
İhracatta dün mayıs ayı rakamlarının açıklandığını, en kötünün geride kaldığını ifade eden Pekcan, ihracatta artış sürecinin hem Türkiye hem de başlıca pazarlardaki kademeli normalleşmeyle beraber devam edeceğini vurguladı.
Pekcan, uluslararası kuruluşların pandemi sürecinin ekonomik etkilerini ölçemediğini belirterek, "Biz Türkiye’nin dinamizmiyle, eğitimli iş gücümüzle, sanayi tesislerimizle, üretim kapasitemizle inşallah sağlık alanında ayrıştığımız gibi ekonomi, ticaret alanında da diğer ülkelerden ayrışarak yolumuza devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
"Yerel paralarla ticaret ön plana çıkacak"Bakan Pekcan, dünyada artık yerel paralarla ticaretin ön plana geçeceğine dikkati çekerek, özellikle daha fazla dış ticaret açığı verilen ülkeleri tespit ettiklerini, hem muhataplarıyla bu konunun karşılıklı olarak teşviki ve canlandırılması için görüştüklerini hem de iş insanları ile toplantılar yaptıklarını söyledi.
Bu sürecin swap mekanizmasının harekete geçirilerek iş insanlarının da işinin kolaylaştırılması gerektiğini anlatan Pekcan, şöyle konuştu:
"Bu doğrultuda da hem Hazine ve Maliye Bakanlığı hem Merkez Bankası hem de iş insanları ile bir araya gelerek bu süreçleri takip ediyoruz. Mevcut swap anlaşmalarının daha aktifleştirilmesi üzerine çalışmalarımız var. Katar, Çin ile ciddi çalışmalarımız var. Diğer ülkelerle de böyle bir ön çalışmamız var. Merkez Bankamız da kendileri ile ön görüşme halinde. Bizim başladığımız ve yakın takipte olduğumuz 5 ülke var yerel paralarla ticaretin gündeme gelmesiyle ilgili. Rusya ile de bizim yerel parayla ticaretimiz var. Ama toplamda baktığımızda 2019'da 7,6 milyar dolarlık ihracatı,11,1 milyar dolar ithalatı yerel parayla yapmışız. Amacımız bunu daha yaygınlaştırmak. Çin ile görüşüyoruz, zaten mevcut bir swap anlaşmamız var, daha çalışılır daha güncel hale getirmemiz, kapasitesini artırmamız lazım. Güney Kore ile görüşüyoruz, kendileri ile hem serbest ticaret anlaşmamız var hem ticaret açığı veriyoruz, onlarla da bu yönde görüşmelerimiz devam ediyor. Onun dışında Malezya, Hindistan, Japonya var. Hem iş konseyleri hem de buralarda ticaret yapan yatırımları olan iş insanlarımızla görüşüyoruz."
Bakan Pekcan, bu süreçte yerel paralarla ticaretin bütün dünyada artacağına işaret ederek, "Biz de ekonomimizin daha fazla güçlenmesi, iş insanımızın daha fazla desteklenmesi için yeni araçlar üzerinde çalışma yapmak zorundayız." dedi.
"Habur ve Gürbulak kapılarını bu hafta açıyoruz"Salgın döneminde verilen destekleri de anlatan Pekcan, "Biz hazirandan itibaren ciddi bir toparlanma bekliyoruz. Esnafımıza bu dönemde 15,3 milyar lira destek verdik." değerlendirmelerinde bulundu.
Mayıstan itibaren Avrupa'nın da bir toparlanma sürecine girdiğine dikkati çeken Pekcan, Gümrük Birliği'nin güncellenmesi çalışmalarının da sürdüğünü, bunun için görüşmelere devam ettiklerini anlattı.
Pekcan, Brexit süreciyle ilgili teknik komite çalışmalarının da videokonferans yoluyla sürdüğünü belirterek, "Bizim önceliğimiz, öncelikle Avrupa Birliği’yle olan haklarımızı kaybetmeden bu anlaşmaya yansıtılması, ondan sonra detaylandırılması ve ilişkilerin derinleştirilmesi. İngiltere de bizimle aynı görüşte. İnşallah bu ay sonunda tekrar ekiplerimiz görüşecek." bilgisini verdi.
İran Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Mahmud Vaizi ile görüştüklerini ifade eden Pekcan, tercihli ticaret anlaşmamızın aksamadan devam etmesi ve kapsamının genişletilmesini ele aldıklarını söyledi.
Pekcan, şu an kapalı olan Habur ve Gürbulak kapılarına yönelik de "İnşallah bu hafta bu iki kapımızı da açıyoruz. Ben bugün ulaştırma sektörüne ve bütün ihracatçılarımıza da bu müjdeyi vermiş olayım." diye konuştu.
Oyun ihracatında hedef 1,5 milyar dolarPekcan, gündeme gelen Peak Games'in Zynga tarafından satın alınmasına da dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Şu anda oyun programlarını, yazılımını yapan 50 firma Bakanlığımızın desteklerinden yararlanıyor. Biz burada reklam, tanıtım, dijital pazarlara giriş, yazılım, istihdam desteği veriyoruz. Kendi talepleriyle ihtiyaçları olan destekleri şekillendirip bunun ivmelendirmelerini istiyoruz. Çünkü dünyada oyun programı pazarı 152 milyar dolar ve bunun bu sene 196 milyar dolara çıkması bekleniyor, burada çok büyük bir pasta var. Biz başlangıç aşamasındayız ama çok hızlı ilerliyoruz. İki sene önce 500 milyon dolar olan ihracatta, gençlerimiz 1 milyar doları aştı, bu sene de inşallah 1,5 milyar doları aşacak. Burada çok iyi bir potansiyel var ve biz de Bakanlık olarak her zaman gençlerimizin yanındayız, arkasındayız, desteklerimizle olmaya da devam edeceğiz."
Salgın sürecinde fahiş fiyat artışı denetimleriSalgın döneminde fahiş fiyat artışları ile ilgili bir soru üzerine de Pekcan, bu durumu fırsata çevirmek isteyenlerin olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Biz mart, nisan ayında da vatandaşlarımızın talepleri, Bakanlığımıza gelen şikayetleri de değerlendirerek denetlemeler yaptık ve Reklam Kurulumuz üzerinden buralara idari para cezaları da uyguladık. Sadece mart ve nisan ayında 11 milyon liranın üzerinde ceza kestik. Ama bunun 628 bin lirası sadece gıdayla ilgili olanlara ceza kesmekti. Bu süreçte 16 Nisan itibarıyla perakende ticaretin düzenlenmesiyle ilgili kanuna bir fahiş fiyat ve stokçulukla ilgili yeni bir madde eklendi ve diğer bakanlıklarımızın, kurumlarımızın görüşlerini, STK’larımızın da görüşlerini alarak 28 Mayıs itibarıyla da biz yönetmeliğini yayınladık ve 22 Mayıs’ta da bu kurul ilk toplantısını yaptı. Biz gidip de hemen, senin fiyatını fahiş gördük diye ceza kesmiyoruz. Bizim yaptığımız uygulama, tespitte bulunuyoruz, şikayetleri değerlendiriyoruz, savunma istiyoruz ve savunmayı o satıcının da üyesi olduğu kurumların, STK’ların da içinde bulunduğu kurul kararıyla kesiyoruz. Çok şikayet alıyoruz cezalarla ilgili ama kurul karar veriyor, biz Bakanlık olarak karar vermiyoruz. Savunma istediğimiz firmalarımız var, onların savunma süreci tamamlanınca tekrar gündeme getireceğiz. Amacımız, serbest ticaretin dengesini ve düzenini bozmadan devam etmek. Bizim piyasaya müdahale gibi bir iddiamız yok ama piyasa bozucu olanlar varsa bunlara da müdahale etmek bizim vazifemiz."