Doç. Dr. Ensari, teknoloji bağımlılığının çocuklar için birçok riski barındırdığını belirterek, 'Aileler çocuklarının yanlarında güvence altında olduklarını zannederken aslında onlar sanal dünyada çok farklı yerlerde dolaşıy
BOLU (AA) - Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Hülya Ensari, AA muhabirine yaptığı açıklamada, teknolojinin gelişmesi ve yaşamın her alanında yaygın olarak kullanılmasıyla teknoloji bağımlılığının son yıllarda toplumun ve ailelerin en önemli sorunlarından biri haline geldiğini dile getirdi.
Teknoloji bağımlılığı konusunda, "sosyal medya bağımlılığı", "akıllı telefon bağımlılığı" ve "internet bağımlılığı" gibi alt başlıkların oluştuğunu ifade eden Ensari, "Artık, alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi bir de teknoloji bağımlılığıyla karşı karşıyayız." dedi.
Ensari, çocukların ve gençlerin teknolojik aletlerde geçirdikleri zamanın arttığına dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Gençler, akıllı telefon ve sosyal ağ başında geçirilen zaman artıkça bundan keyif almaya başlıyor. Diğer taraftan gerçek hayattan bu oranda uzaklaşıp sanal ortamda sanal dostluklara sahip olabiliyorlar. Yüz yüze iletişimin giderek azaldığı, sanal iletişimin yaygınlaştığı, gerçek olmayan ilişkilerin ön plana çıktığı bir dönemde bu ilişkilerin getirdiği mutluluk da gelip geçici oluyor. O kısa süreli mutluluk belki onlara iyi gelebiliyor ama uzun vadede baktığımızda bir tek bu alanda mutlu olmaya çalışan kişiler, bunu bağımlılık düzeyinde kullanmaya başlıyor. Gerçek hayattan ve toplumdan uzaklaşarak yalnızlaşıyorlar. Bu yalnızlığın getirdiği üzüntü, sıkıntı, endişe ve kaygılar da o kişilerin kısa sürede depresyona girmesine sebep olabiliyor."
Teknolojiyi bağımlılık düzeyinde kullanan gençlerin ciddi risklerle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Ensari, "Aile, çocuğunun yanında, kanatları altında evinde güvende olduğunu düşünebilir ama çocuk kendi odasında akıllı telefonuyla internete bağlanıp dünyanın bir başka ucundaki kendisine hiç uygun olmayan riskli bir arkadaş ilişkisi kurabilir. Bağımlılık yapıcı maddelerin alışverişinde bulunabilir. Yani birçok risk aynı anda onları bekliyor. Aile, çocuğunun yanında olduğunu zannederken aslında o sanal anlamda çok farklı yerlerde dolaşıyor olabilir." ifadesini kullandı.
Ensari, teknoloji bağımlılığının akademik başarıyı ve arkadaşlık ilişkilerini etkilediğine işaret ederek, "Çocuk gerçek hayatta bocalamaya başlıyor. Sosyal ortamlardan gerçek anlamda kopuyor. Bu içe çekilme, yalnızlık duygusu da bu kişilerin daha çok depresyona girmesine, daha çok ruhsal problem yaşamasına neden oluyor. Ergenlik hatta genç erişkinlik döneminde mutsuzluğu, sıkıntıyı teknoloji bağımlılığıyla yani davranışsal bağımlılıkla gidermeye çalışan kişiler buna erişemediğinde yine kısa yoldan sıkıntı ve stresle baş etme, mutlu olma amacıyla başka arayışlara girebiliyor. Alkol ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı başka maddeleri deneme yoluna gidebiliyor. Bağımlılıklar arasında geçiş çok kolay olabilmektedir. Alkol ve madde işin işine girdiğinde de istediğini elde edemediği noktada şiddete eğilim yine artabiliyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Tedbir alarak çocukları bağımlılıktan koruyalım"Gençlerin ve çocukların akıllı telefon ile bilgisayar başında olmasına "Çocuk telefonla oyalanıyor, eğleniyor." gözüyle bakılmaması gerektiğini vurgulayan Ensari, ailelerin bunun takibini çok iyi yapması gerektiğini kaydetti.
Ensari, teknoloji bağımlılığının yaygın olmasına rağmen tedavi için başvuruların beklenen kadar olmadığını aktararak bu konuda henüz bir farkındalık olmadığını söyledi.
Teknoloji bağımlılığının çocuk ve ergenlik çağlarına indiğini belirten Ensari, komplike şartlar itibarıyla zor bir sürecin söz konusu olduğunun, bu nedenle toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Ensari, geç kalmadan yardım arayışına girilmesi gerektiğini dile getirerek, "Henüz çocuklarımız, gençlerimiz sürecin başındayken bu işin tehlikesini fark edelim ve tedbir alarak onları bağımlılıktan koruyalım." dedi.