Tarih: 27.07.2019 12:06

Tarihçiler 'Doğu Akdeniz'in arka planını TTK TV'de anlatacak

Facebook Twitter Linked-in

ANKARA (AA) - Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, AA muhabirine, son dönemde Türk ve dünya gündemini meşgul eden önemli dış politika konularından Doğu Akdeniz'e ilişkin vatandaşların bilgilendirileceği YouTube kanalı projesine ilişkin detayları anlattı.

Yeni projenin "Türk Tarih Kurumu TV" isimiyle gelecek ay hayata geçeceğini belirten Turan, TTK'nin görevinin Türk tarihini araştırmak, yeni bilgiler ortaya çıkararak bu bilgileri kamuoyuyla paylaşmak ve tarih bilincini artırmak olduğunu söyledi.

Turan, şu anda önceliklerini Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Ege adaları konularına verdiklerini ama dünyadaki başka önemli meselelere ilişkin de yıllardır çalışmalar yürüttüklerini söyledi.

Son 4 yıldır, kamuoyunda tarih bilincini artırmaya yönelik Kıbrıs'ın önemli şahsiyetlerinden Hala Sultan, Türk denizcilik tarihinde önemli yere sahip Çaka Bey'e ilişkin çalışmalar yaptıklarını aktaran Turan, Kurumun yürüttüğü özel projelerin videolarının da bu kanalda yer alacağını vurguladı.

Turan, "Türk Tarih Kurumu için bu kanal bir ilk. Çağın gereği aynı zamanda. Bilgisayarın eğitimde kullanılmasının geçmişi 30 yılı aşmaz. Hayat hızla akıyor. Dolayısıyla kurum da güncel gelişmeler ışığında bu yeniliği yakalamak istiyor. Vatandaşlarımızı Doğu Akdeniz, Ege adaları ve Kıbrıs konularında bilgilendirmek hedefimiz." dedi.

İlber Ortaylı'dan Erhan Afyoncu'ya alanın uzman akademisyenleri anlatacak

Kanalda önemli akademisyenlerin Doğu Akdeniz, Ege adaları ve Kıbrıs'ı masaya yatıracağı videoların yer alacağını belirten Turan, şunları kaydetti:

"Bugün çok tanınan önemli akademisyenlerimizden tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, uluslararası ilişkiler akademisyenlerimizden Prof. Dr. Çağrı Erhan, Mehmet Seyfettin Erol, denizcilik tarihi açısından önemli bir isim İdris Bostan hocalarımız projede yer alacak. Çoğu hocamız Bilim Kurulu üyemiz zaten. Türk aşiretleri konusunda önemli hocalarımızdan İlhan Şahin, yine alanın uzmanlarında Erhan Afyoncu, Türk Tarih Kurumu Başkan Yardımcısı Güray Kırpık hocamızın sunumları da yer alacak. Kendisi Türkiye'nin önde gelen Haçlı uzmanıdır. Tarihin mücavir alanına giren pek çok sosyal bilimci de bu projeye destek verecek."

"Akdeniz'de dehşet dengesi oluştu"

Son dönemde Doğu Akdeniz'in Türkiye ve dünyada birinci gündem maddesi haline geldiğine işaret eden Turan, Doğu Akdeniz'de hidrokarbon araştırması yapmak amacıyla birçok ülkenin askeri ve araştırma gemileri olduğunu anımsattı.

"Doğu Akdeniz'de kaynak bulan İsrail, Mısır ve Güney Kıbrıs yönetimi, gaz araştırması bakımından anlaşmış görünüyor. Üç ülke de gaz buldu. Dünyaya sürpriz gibi geldi ama çalışmalar çok öteden beri var. Bu ülkelerin bile aralarında tam anlaşma olduğunu zannetmiyorum." diyen Turan, bugün Akdeniz ve çevresinde örtülü bir kontrol edilebilir savaş halinin sürdüğünü ifade etti.

Refik Turan, Akdeniz'de tehlikeli durumların olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Akdeniz'de her an savaşa dönüşecek bir titrek denge oluştu. Biraz insanı ürperten bir durum da görünüyor. Bazı uzmanların analizlerine göre, bunun üçüncü dünya savaşına dönüşebileceğiyle ilgili kuvvetli yorumlar da var. Bu bölgede bir dehşet dengesi oluştu. Büyük devletlerin sadece kendilerinin bildikleri planlamaları var. Özellikle ABD başat bir rol oynuyor. Bunu siyasi ve askeri gelişmelerde görmek lazım."

"Akdeniz'de yaşananlar sadece hidrokarbon meselesi değil"

Dünyanın çok önemli bir kısmının yıkım alanına dönüştüğünü ifade eden Turan, Suriye'deki gelişmelerin bugün Doğu Akdeniz'deki çekişmelerden bağımsız düşünülmemesi gerektiğine işaret etti.

Irak'ta, Afganistan'da, Libya'da uzun yıllardır savaşların yaşandığını vurgulayan Turan, "Bütün bunlar niye, bunların cevabı yok. Devletler zaten sırları ile devlet oluyorlar. Planlarını ilan etmezler. Olaylar sonuçlandıktan sonra nedenleri ortaya çıkar. Bugün onu yaşıyoruz. Doğu Akdeniz'de yaşananların sebebini ilerde göreceğiz. Doğu Akdeniz'de yaşananlar sadece hidrokarbon meselesi değil. Bunu belirtmekte yarar var. Bu olaylar bu denizde, bu sahada tarihten beri hep yaşandı." değerlendirmesinde bulundu.

"Akdeniz tarihte hep bir mücadele alanı oldu"

Turan, bölgede 2200 yıl öncesinden başlayarak Kartaca savaşları, Doğu Roma savaşları, Selçuklu-Doğu Roma savaşları, Osmanlı-Memluk savaşı, Osmanlı-Ceneviz ve Osmanlı-Venedik savaşlarının yaşandığını, güç sahası olan Akdeniz'de o dönemde hidrokarbon olmadığını belirtti. Turan, şöyle devam etti:

"Akdeniz tarihte hep bir mücadele alanı oldu. ABD'li uluslararası ilişkiler uzmanı Alfred Mahan'ın dünya siyasetinde önemli bir önermesi vardır. Büyük güçlerin dünyayı tek elden idare etme hedefi seçtiklerini söyler ve 'Dünyanın tek bir devlet haline gelebilmesi için denizler çok önemlidir. Denizlere hakim olan dünyaya hakim olur. Dünyanın en önemli denizi de Akdeniz'dir.' der. Bu, bugüne de ışık tutan bir önermedir. Akdeniz bugün güç mücadelesinin en önemli alanlarından."

"Hakkın müdafaasının mücadelesini vermek zorundasınız"

Türkiye'nin şu anda iki güvenlik bölgesinin bulunduğunu ifade eden Turan, bunlardan birinin Suriye, diğerinin ise Kıbrıs olduğuna dikkati çekti.

Turan, Türkiye'nin birinci sıradaki gündeminin hidrokarbon değil güvenlik olduğunun altını çizerek, "Doğu Akdeniz'de en çok sahaya sahip olma hakkı Türkiye'nin. Ülkemizin büyük bir kıta sahanlığı hakkı var, bunu kabul etmek istemiyorlar. Hak, hakka sahip çıkmak ile hak oluyor. Sahip çıkamazsanız, elle tutulur, gözle görülür hak olmaktan çıkar. Hakkın müdafaasının mücadelesini vermek zorundasınız. Hakkı gerekirse Türkiye savaşarak gerçekleştirecektir. Savaş, hak aramada son noktadır ama olması gereken elzem davranış biçimidir, kaçamazsınız. Elbette hidrokarbon da önemli ve haklarımız var. Ama bölgede önceliğimiz güvenliktir ve Türkiye'nin son dönemdeki açıklamaları da bunu ortaya koyuyor." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Akdeniz sahasında tarihi ve kültürel mirası olduğunu belirten Turan, "Bizim Akdeniz meselemiz, hem Akdeniz hem Kıbrıs, adalar şeklinde işlenmesi gereken, zihinlerimizde yoğurmamız gereken mesele. Hidrokarbon elbette... Her şeyden önce Akdeniz bizim tarihimiz, geçmişimiz, emanetimizdir. Bu da bizim şu anki kimliğimizi oluşturur. Akdeniz'in adı da Türkçe kökenlidir. İsim tapudur ve çok şeyi ifade eder." diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —