Ramazan Bayramında en fazla tüketilen ürün olan baklava mesaisi tatlıcılarda başladı. Tatlıcılar Ramazan Bayramına 3 gün kala siparişleri yetiştirmekte güçlük çekerken personeller ise çift vardiya usulüne göre çalışıyor. Bayrama sayılı günler kala yoğunluk yaşayan tatlıcılar şimdiden 3 bin 500 tepsi baklavayı hazırlamak için yoğun çaba sarf ederken en fazla sipariş edilen çeşitlerin başında ise diyabet hastaları için özel üretilen ve sıfır şekerle yapılan mor baklava yer alıyor.
Türk mutfağı denilince tüm dünyada akla ilk gelen ürün olan baklava, Ramazan Bayramlarında sofraların vazgeçilmezi olmaya devam ediyor. Bu bayram öncesinde tatlıcılar müşterilerine en taze baklavaları sunabilmek için yoğun çaba sarf ediyor. Korona virüs önlemleri kapsamında telefonla bayram siparişi alan tatlıcılar yoğun talep görüyorlar. Bayrama sayılı günler kala telefonlar sipariş için susmazken tepsi baklava siparişleri ise 3 bin 500’ü bulmuş durumda.
Çift vardiya usulüne göre çalışan tatlıcılarda fırınlar ve ocaklar bir an için bile durmuyor. Alınan siparişler hazırlandıktan sonra 1 hafta soğuk hava depolarında bekletiliyor. Ardından bayrama 2 gün kala pişirilen baklavalar müşterilere en taze haliyle ulaşıyor. İncecik açılan hamurlar gelin bohçası gibi tepsilere dizilerek birinci kalite kaymak ve üzerine iri taneli fıstık dökülerek dantel gibi işleniyor. Usta ellerde hijyenik ortamda hazırlanan baklavalar, pişirilerek sıcak şerbet ile buluşuyor.
“Siparişlerimiz 3 bin 500 tepsiyi bulmuş durumda”
Baklava ustası Selami Atiş, siparişlere yetişmekte güçlük çektiklerini ifade ederek “ Ramazan Bayramı yaklaşıyor, pandemi olmasına rağmen müşterilerimiz baklavadan vazgeçmiyor. Çok yoğun bir talep var siparişlerimiz 3 bin 500’ü bulmuş durumda. Günde 300 tepsi baklava üretimi yapıyoruz. Gece gündüz vardiyalarla siparişlerimizi yetiştirmeye çalışıyoruz” dedi.
“ En fazla sipariş mor baklavaya”
Atiş, sipariş edilen baklava çeşitlerinin başında diyabet hastaları için üretilen mor baklava geldiğini kaydederek “ En çok tercih edilen baklavalarımızın başında mor baklava geliyor. Geçen yılda acayip şekilde ilgi vardı. Diyabet hastalarımız çok fazla ilgi gösterdi. Bu yılda aynı ilgi var. Gün geçtikçe mor baklava siparişlerimiz katlanarak gidiyor” şeklinde konuştu.
“Gece gündüz demeden 45 kişi çalışıyoruz”
Bayram için 45 kişi durmadan çalıştıklarını vurgulayan Atiş,“ İşini temiz yapan insanlar kuşku duymazlar. Bizler işlerimizi çok temiz ve düzgün şekilde malzemeden kısmadan yapmaya çalışıyoruz. Çok şükür kapanma süresince işlerimizde düşüş yaşanmadı. Biz burada bayram siparişlerini yetiştirmek için gece gündüz demeden 45 kişi çalışıyoruz. Pandemide işçi çıkarmadık ve şükür işlerimiz daha arttı. Paket servisleri çok fazla ilgi görüyor. Ekibimiz kalabalık. Bayrama 15 gün kala çok yoğunuz. Ürünleri soğuk hava depolarında muhafaza edip 2 gün kala müşterilerimize gönderiyoruz” diye konuştu.
“Ucuz baklava bir gıda terörüdür, insanları zehirlemektir”
Ucuz baklava satanların insanları zehirlediğini ifade eden Atiş“ Fıstıklı baklavanın 85 ila 150 lira arası satışı bulunuyor. Ucuz baklava satanlar bunu 25 liraya satıyor. Kaliteli fıstığın kilosu 180 ila 200 lirası değişiyor. Bir tepsiye yarım kilo fıstık konulduğunu düşünürsek baklavanın kilosunu bu kişiler nasıl 25-30 liraya satıyor. Bu işin içinde bir hainlik var ucuz baklava bir gıda terörüdür. Tereyağının kilosu 55-60 lirayken bir tepsiye 600 gram tereyağı gidiyor. Bu maliyetlerde baklavaları bu fiyatlara nasıl satıyorlar. İnsanlarımızı zehirliyorlar” açıklamalarında bulundu.