İSTANBUL (AA) - Bağcılar Belediyesi, Osmanlı Devleti'nin 34. Padişahı Sultan 2. Abdülhamid'i vefatının 102. yılında anma programı düzenledi.Bağcılar Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Halk Sarayı'nda yapılan anma prog
İSTANBUL (AA) - Bağcılar Belediyesi, Osmanlı Devleti'nin 34. Padişahı Sultan 2. Abdülhamid'i vefatının 102. yılında anma programı düzenledi.
Bağcılar Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Halk Sarayı'nda yapılan anma programda akademisyen-yazar Prof. Dr. Tufan Gündüz, Abdülhamid Han'ın padişahlık yaptığı dönemi ekonomik, siyasi ve toplumsal yönleriyle değerlendirdi.
Dünyada sanayi devrimiyle gelişmeler yaşanırken Sultan Abdülhamid'in demir yolu çalışmalarına ve imparatorluğun içinde bulunduğu borç yüküne değinen Gündüz, Balkanlar'dan Arabistan coğrafyasına kadar Osmanlı topraklarında ayakta durma mücadelesi verildiğini kaydetti.
Bugün Türkiye'nin Suriyelileri bağrına bastığı gibi o zaman da Osmanlı İmparatorluğu'nun sıkıntı yaşayan Yahudilere kapılarını sonuna kadar açtığını belirten Gündüz, "Yahudi meselesi Osmanlı meselesi değil, Avrupa'nın meselesidir. 1492'de Endülüs'ten Müslümanları ve Yahudileri kovaladılar. Müslümanlar Afrika'ya kaçtı ancak Yahudilerin kaçacak yeri yoktu. Abdülhamid onlara kapıları açıyor ve 'Bize gelin.' diyor. Şu anda da Türkiye'nin her yerinde Yahudi var. Bundan hiç rahatsız olmayız. Ecdat rahatsız olmadı ki biz olalım. Sınırlarımıza gelmiş ve biçare şekilde bekleyenleri almak hilafetin şanındandır. Biz tarihte ne yaşadıysak bugün de aynısını yaşıyoruz, yarın da yaşayacağız. Bizde muazzam bir devlet geleneği var." ifadelerini kullandı.
Gündüz, Abdülhamid'in en ağır eleştiriler yöneltilen hafiye teşkilatıyla ilgili de şu açıklamalarda bulundu:
"Bir sultanın görevi devleti ayakta tutmaktır. Bunun için de hangi argümanları kullanmamız gerekiyorsa Abdülhamid de o argümanlara öncelikle başvurmuştur. Muazzam bir istihbarat ağı kurdu. Buna mecburdu. İstihbarat ağı kurmak 13. Louis de ve Elizabeth de de vardır. Bugün de var, yarın da olacaktır. Neden ihtiyaç duyuyor? Çünkü bir hile hurda varsa devletin önceden tedbir alması lazım. Etrafında kendisine ayak bağı olanları devre dışı bırakıyor. Kendi aleyhinde olacak insanları da bertaraf ediyor, öldürmüyor. Tehdit olan kişiyi görevini değiştiriyor ya da uzaklaştırıyor. Başka makamlara gönderiyor. Abdülhamid'in en önemli özeliklerinden biri kolay kolay idam cezası vermiyor. Siyasi suçlulara asla idam cezası vermiyor."
Bağcılar Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Halk Sarayı'nda yapılan programda akademisyen-yazar Prof. Dr. Tufan Gündüz, Abdülhamid Han'ın padişahlık yaptığı dönemi ekonomik, siyasi ve toplumsal yönleriyle değerlendirdi.
Dünyada sanayi devrimiyle ilgili gelişmeler yaşanırken Sultan Abdülhamid'in demir yolu çalışmalarına ve imparatorluğun içinde bulunduğu borç yüküne değinen Gündüz, Balkanlar'dan Arabistan coğrafyasına kadar Osmanlı topraklarında ayakta durma mücadelesi verildiğini kaydetti.
Bugün Türkiye'nin Suriyelileri bağrına bastığı gibi o zamanda da Osmanlı İmparatorluğu'nun sıkıntı yaşayan Yahudilere kapılarını sonuna kadar açtığını belirten Gündüz, "Yahudi meselesi Osmanlı meselesi değil, Avrupa'nın meselesidir. 1492'de Endülüs'ten Müslümanları ve Yahudileri kovaladılar. Müslümanlar Afrika'ya kaçtı ancak Yahudilerin kaçacak yeri yoktu. Abdülhamid onlara kapıları açıyor ve 'Bize gelin.' diyor. Şu anda da Türkiye'nin her yerinde Yahudi var. Bundan hiç rahatsız olmayız. Ecdat rahatsız olmadı ki biz olalım. Sınırlarımıza gelmiş ve biçare şekilde bekleyenleri almak hilafetin şanındandır. Biz tarihte ne yaşadıysak bugün de aynısını yaşıyoruz, yarın da yaşayacağız. Bizde muazzam bir devlet geleneği var." ifadelerini kullandı.
Gündüz, Abdülhamid'in en ağır eleştiriler yöneltilen hafiye teşkilatıyla ilgili de şu açıklamalarda bulundu:
"Bir sultanın görevi devleti ayakta tutmaktır. Bunun için de hangi argümanları kullanmamız gerekiyorsa Abdülhamid de o argümanlara öncelikle başvurmuştur. Muazzam bir istihbarat ağı kurdu. Buna mecburdu. İstihbarat ağı kurmak XIII. Louis de ve Elizabeth de de vardır. Bugün de var, yarın da olacaktır. Neden ihtiyaç duyuyor? Çünkü bir hile hurda varsa devletin önceden tedbir alması lazım. Etrafında kendisine ayak bağı olanları devre dışı bırakıyor. Kendi aleyhinde olacak insanları da bertaraf ediyor, öldürmüyor. Tehdit olan kişiyi görevini değiştiriyor ya da uzaklaştırıyor. Başka makamlara gönderiyor. Abdülhamid'in en önemli özeliklerinden biri kolay kolay idam cezası vermiyor. Siyasi suçlulara asla idam cezası vermiyor."