'Sözler tutulmazsa harekatımızı kaldığı yerden devam ettireceğiz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Amerika'nın ülkemize verdiği sözler tutulmazsa, harekatımızı kaldığı yerden bu sefer çok daha büyük bir kararlılıkla devam ettireceğiz.' dedi.

Genel 22.10.2019 13:09:28 0
Tarih: 01.01.0001 00:00

ANKARA (AA) - Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik çalışma ziyaretine katılmak üzere Rusya'nın Soçi kentine hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi.


Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'in daveti üzerine Soçi'ye gideceğini ve ziyaretin gündemini Suriye'deki gelişmelerin oluşturacağını belirten Erdoğan, bu vesileyle Putin'le ikili iş birliği ve diğer bölgesel sorunları, gelişmeleri de ele alma fırsatını bulacaklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye ve Rusya, terörün her türlüsü ile mücadele noktasında hemfikirdir." dedi.

"9 Ekim'den bu yana 775 terörist etkisiz hale getirilmiştir"
Barış Pınarı Harekatı ile Suriye sınırı boyunca bir terör koridoruna izin verilmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, "Daha önce ifade ettiğimiz gibi harekatın iki temel hedefi bulunuyor. Bunlardan ilki 32 kilometre derinliğinde 444 kilometre Irak sınırından Cerablus'a olan bu bölgede tamamıyla terör örgütlerinden temizlenmesidir." ifadesini kullandı.

Şimdiye kadar 2 bin 200 kilometrekarelik alan teröristlerden arındırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Toplam 160 yerleşim biriminde kontrol sağlanmıştır. 9 Ekim'den bu yana 775 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 7 kahraman askerimiz, 79 Suriye Milli Ordusu mensubu kardeşimiz ve 20 sivil vatandaşımız da terör örgütünün saldırılarında şehit olmuştur. Bir kez daha aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum."

"Güvenlik arttıkça gönüllü geri dönüşler de artacak"

Amerika Birleşik Devletleri ile varılan mutabakata göre bölgedeki teröristlerin çıkartılması için verilen sürenin bu gece 22.00'de biteceğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:

"İlgili birimlerimiz sahada süreci çok yakından takip ediyor. Amerika'nın ülkemize verdiği sözler tutulmazsa, harekatımızı kaldığı yerden bu sefer büyük bir kararlılıkla devam ettireceğiz. Harekatın ikinci hedefi ise 8 yıldır ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli kardeşlerimizin kendi topraklarına gönüllü geri dönüşlerini sağlamaktır. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla güvenli hale getirdiğimiz 4 bin kilometrelik karelik alana şimdiye kadar 365 bin sığınmacı geri döndü. Suriye'nin kuzeyinde güvenlik arttıkça gönüllü geri dönüşler de artacaktır.

Barış Pınarı Harekatı ile güvenli hale getirilecek bölgede 1 milyon, Rakka ve Deyrizor'un buna dahil edilmesi kaydıyla 2 milyon insan buralara gönüllülük esasına dayalı olarak yerleştirilebilir ama bu uluslararası bir donörler toplantısı gerçekleştirilmesi kaydıyla... Yani Türkiye'nin tek başına yapabileceği bir şey değil. Tüm bunlarla ilgili maliyetleri çıkarttık, planlarımızı yaptık, projelerimizi hazırladık. Hatta bunların bir kısmını da Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda görüşme yaptığım 17 kadar lidere anlattık, kitapçıkları takdim ettik."

PKK/YPG'nin güvenli bölgeden çekilmesi

"Türkiye ve Rusya, terörün her türlüsü ile mücadele noktasında hemfikirdir." diyen Erdoğan, iki ülkenin de Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması ilkesine sadık olduğunu belirtti.

Barış Pınarı Harekatı'nın, Türkiye'nin güvenliği yanında Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini de garanti altına alacağına dikkati çeken Erdoğan, "Harekatla Suriye'nin kuzeyinde, ülkemizin güneyinde bir terör koridoru kurma planları boşa çıkartılmıştır. Suriye'nin geleceğinde, PKK/YPG gibi bölücü terör örgütlerine yer yoktur, olmamalıdır. Rusya Federasyonu ile iş birliği içinde bölgemizi ayrılıkçı terör belasından tamamen kurtarmayı ümit ediyoruz. Bu anlayıştan hareketle değerli dostum Putin ile başta Fırat'ın doğusu olmak üzere Suriye'nin kuzeyindeki güncel durumu istişare edeceğiz. Rejim unsurlarının bulunduğu alanlardaki PKK/PYD/YPG mevcudiyetinin sonlandırılması için atılacak adımları da görüşme fırsatını bulacağız. Ayrıca anayasa komitesinin sağlıklı şekilde faaliyet göstermesi ve somut çalışmalar ortaya koyması için neler yapabileceğimizi de görüşeceğiz." diye konuştu.

Erdoğan, görüşmelerinde İdlib Muhtırasına riayetin sağlanmasına ve İdlib'deki sükunetin korunmasına verdikleri önemi de gündeme getireceğini dile getirerek, "Soçi'de gerçekleştireceğimiz temasların bizleri, Suriye ihtilafının kalıcı biçimde çözümüne bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum. Ziyaretimizin ülkelerimiz, bölgemiz ve bilhassa Suriye halkı için hayırlara vesile olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Vicdan ve vizyon sahibi tüm ülkelerden, milyonlarca Suriyelinin vatan hasretini bitirecek bu projeye destek olmalarını bekliyoruz" diye konuştu.

"Macron'dan gelen bir teklif yok"

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Erdoğan, bir gazetecinin Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un PKK/YPG'nin çekilme süresinin uzatılması yönündeki ifadelerinin hatırlatılması üzerine şöyle konuştu:

"Macron'dan şahsıma gelmiş böyle bir teklif yok. Macron zaten bu tür şeyleri teröristlerle görüşüyor daha çok ve herhalde teröristlerin ona yaptığı teklifi de dolaylı yönden bize aktarma yolunu seçmiştir. Dolayısıyla bizim bu süreç içerisinde muhatabımız Fransa olmamıştır. Biz bu süreç içerisinde görüşmelerimizi Amerika ile yürüttük. Amerika ile yaptığımız bu yürütmeden o da şimdi kendine göre bir şeyler çıkarmanın herhalde gayreti içerisinde."

"Suriye'nin geleceğinde PKK/YPG'ye yer yoktur"
Erdoğan, şöyle devam etti:

"Suriye'nin geleceğinde PKK/YPG'ye yer yoktur. Rusya ile iş birliği içerisinde bölgemizi ayrılıkçı terör belasından kurtarmayı ümit ediyoruz. 700-800 çekilme söz konusu, 1200-1300 kadarının da süratle çıkmaya devam ettiği, onların da çıkacağı söyleniyor. Bunların izini sürüyoruz."

"Ruhani'nin sesleri susturması gerekirdi"

Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Erdoğan, güvenli bölge konusunda İran'dan gelen açıklamaların hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Önce tabii İran'dan gelen bazı açıklamalar gerçekten bende ciddi manada üzüntüye sebep olmuştur. Aslında şöyle kısa süreli, yani bir 15-20 yıl öncesine varıncaya kadar nükleer başlıklı silahlar konusunda Erdoğan'ın İran'la ilgili takındığı tavrı tüm dünya bilir. Ve biz bütün bu tavrı her şeye rağmen yaptık. Ama İran'dan maalesef bazı çatlak sesler çıkıyor. Sayın Ruhani'den değil, Sayın Ruhani'nin yanındaki mesai arkadaşlarından ziyade, bazı çatlak sesler çıkıyor. Tabii bunları başta Sayın Ruhani olmak üzere susturmaları gerekirdi. Bu, başta şahsım olmak üzere tüm mesai arkadaşlarımı da ciddi manada rahatsız etmektedir."

Macron, Merkel ve Johnson ile görüşme

Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson'la dörtlü bir görüşmenin olup olmayacağı yönündeki soru üzerine de şunları kaydetti:

"Aslında böyle bir planlama yok. Fakat önceki gün Sayın Boris Johnson ile bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmede bu teklifi bana kendisi iletti. 'Böyle bir görüşmeye ne dersiniz?' dedi. Ben de kendilerine 'Böyle bir görüşme yapılabilir. Ama bunun için benim bir şartım var. Bu görüşme İstanbul'da olabilir. Veya bu görüşme Şanlıurfa, Gaziantep, bu şehirlerimizin birinde olabilir.' dedim. Konuyla ilgili olarak 'O zaman ben kendileriyle bir görüşeyim.' dedi. 'Görüştükten sonra tekrar size döneceğim.' dedi. 'Alternatif bir şey istiyorsan o zaman 3-4 Aralık tarihlerinde Londra'da NATO Liderler Zirvesi var. Liderler Zirvesi'nin öncesinde veya sonrasında da böyle bir toplantıyı yapabiliriz.' dedik. Bu şekilde virgül koyduk."


Anahtar Kelimeler: