- Medicana International İzmir Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Burçin Deniz: - 'Yaşadığı şiddeti paylaşan kadın, yeterli desteği görmediğinde içine kapanıyor, gördüğü şiddetin kendi suçu olduğunu düşünmeye başlıyor' - 'Fiziksel ?
İSTANBUL (AA) - Medicana International İzmir Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Burçin Deniz, yaşadığı şiddeti paylaşan kadının, yeterli desteği görmediğinde içine kapandığını, gördüğü şiddetin kendi suçu olduğunu düşünmeye başladığını belirterek, "Fiziksel şiddet sonrası ruhsal ve bedensel travma yaşayan kadınlar kendi içlerinde savaş vermektedir ve genellikle yaşadıkları şiddeti maskeleme eğilimi gösterir." açıklamasında bulundu.
Deniz, Medicana International İzmir Hastanesi’nden paylaşılan açıklamasında, kadına yönelik son günlerde artan şiddet olaylarının kadınlarda bıraktığı etkilere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yaşadığı şiddeti paylaşan kadının, yeterli desteği görmediğinde içine kapandığını, gördüğü şiddetin kendi suçu olduğunu düşünmeye başladığını ifade eden Deniz, "Fiziksel şiddet sonrası ruhsal ve bedensel travma yaşayan kadınlar kendi içlerinde savaş vermektedir ve genellikle yaşadıkları şiddeti maskeleme eğilimi gösterir." açıklamasında bulundu.
Deniz, "Özgüven kaybı gibi yaşadığı ruhsal problemler bir tarafa fiziksel şiddetin bedeninde bıraktığı izleri gizlemek için sosyal yaşamdan uzaklaşma eğilimi gösterebilir. Kadının davranışlarını korkuya dayalı olarak kontrol etmek, aşağılamak, cezalandırmak amacıyla kullanılan kaba kuvvetin, kadınların ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri kaçınılmazdır." ifadelerini kullandı.
- "Etkili baş etme yöntemi olarak uzaklaşma ve aile desteği görülmektedir"
Kadınlar bu durumda, şiddetin kendi suçu olduğu düşüncesine kapılabildiğini ve boyun eğici yaklaşım sergileyebildiğini aktaran Deniz, "Ayrıca şiddet uygulayan erkeğin şiddetin sorumlusu olarak kadını göstermesi kadının kendini suçlamasına yol açar. Şiddete maruz kalan kadınlarda stresle olumsuz baş etme yöntemi olarak kendini suçlama ve sosyal geri çekilme görülürken, etkili baş etme yöntemi olarak uzaklaşma ve aile desteği görülmektedir. Kadınlar, sosyoekonomik durum, şiddet algısı, evlilikle ilgili geçmiş yaşam öğretilileri nedeniyle şiddetin tolere edilebilir bir durum olabileceği düşüncesinde olabildikleri için etkili baş etme yöntemlerini kullanamayabilirler." değerlendirmesinde bulundu.
- "İntihar eğilimi de görülebiliyor"
Uzman Klinik Psikolog Burçin Deniz, şiddet mağduru kadınlarda yoğun biçimde yalnızlık, korku, çaresizlik, endişe, öfke, utanç, huzursuzluk, ümitsizlik, suçluluk gibi duyguların hakim olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Yaşadıkları sorunlarla baş edemediklerinde kadınlarda akut stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, sosyal geri çekilme, anksiyete bozuklukları, alkol ve madde bağımlılığı, depresyon, uyku bozukluğu, gibi birçok ruhsal sorunla birlikte intihar eğilimi de görülebilmektedir. Ruhsal sorunlar dışında kadınların stresle başa çıkma, problem çözme becerilerinin geliştirilmesi, kendilik değerinin yükselmesi, şiddet algısının değerlendirilmesi, şiddetle ilgili farkındalık kazanmak ve sosyal ilişkilerinin güçlendirilmesi amacıyla da psikolojik destek almaları önerilmektedir."