Tarih: 18.05.2020 13:53

Sema kapılarının açıldığı Kadir Gecesi yarın idrak edilecek

Facebook Twitter Linked-in

ANKARA(AA) - İslam'da, Kur'an-ı Kerim'in indirilmeye başlandığı Kadir Gecesi, "Sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu gece" kabul ediliyor. Ayrıca Kur'an-ı Kerim'de adı geçen tek gece olarak yer alıyor.

Kur'an-ı Kerim'de Kadir Suresi'nde bu gece şöyle anlatılıyor:

"Şüphesiz, biz onu (Kur'an'ı) Kadir Gecesi'nde indirdik. Kadir Gecesi'nin ne olduğunu sen ne bileceksin. Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir."

Koronavirüs tedbirleri kapsamında camilerdeki toplu ibadet ve faaliyetlere ara verilmesi nedeniyle Müslümanlar, Kadir Gecesi'ni evlerinde ibadet ve dua ederek geçirecek.

"Bazı zamanlar ve mekanlar diğerlerinden üstün ve faziletli kılındı"

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Hacı Mehmet Günay, Allah'ın sonsuz hikmet ve rahmeti gereği zaman ve mekanların bir kısmının diğerlerinden üstün ve faziletli kılındığını belirtti.

Bu zaman ve mekanların şeref ile üstünlüklerini kendilerinde meydana gelen büyük ve önemli olaylardan aldığını dile getiren Günay, Kadir Gecesi'nin şerefi, yüceliği ve faziletinin de insanlığın son hidayet rehberi Kur'an-ı Kerim'in bu gecede inmeye başlamasından kaynaklandığını anlattı.

Kur'an-ı Kerim'in Kadir Gecesi'nde Hazreti Muhammed'e indirilmeye başlandığını ve tamamlanmasının 23 yıl sürdüğünü hatırlatan Günay, Kadir Gecesi'nin ramazanın içinde olduğuna ilişkin görüş birliğinin bulunmasının yanı sıra onun, ramazanın hangi gecesi olduğunun kesin bilinmediğini belirtti.

Hazreti Muhammed'in bu gecenin daha çok ramazanın son 10 veya 7 günündeki tekli gecelerde aranmasını tavsiye ettiğini anlatan Günay, bununla birlikte, sahabeden gelen bazı rivayetlere dayanılarak bu gecenin ramazanın 27. gecesi olduğu yönünde güçlü bir kanaat bulunduğunu vurguladı.

"Bu gece bol bol Kur'an okumak, Allah'tan af ve mağfiret dilemek gerekir"

Kur'an-ı Kerim'de Kadir Gecesi'ne ilişkin yer alan faziletlere de değinen Günay, "Kadir sözcüğünün anlamlarından biri, takdir etmektir. Duhan Suresi'nde de bu gecenin bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübarek bir gece olduğundan söz edilir. İslam bilginleri, bu geceden itibaren bir yıllık sürede meydana gelecek olayların, Allah'ın ezeli takdir ve kazası ile görevli meleklere bu gece bildirdiğini belirtmişlerdir." diye konuştu.

Günay, "Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş" olan ramazanın son günlerinin feyz, bereket ve sevap bakımından en yoğun ve verimli zamanlar olduğuna dikkati çekti.

Hazreti Muhammed'in bir hadisi şerifinde, "inanarak ve mükafatını Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesi'ni ihya edenlerin geçmiş günahlarının affedileceğini" müjdelediğini ifade eden Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu gece her şeyden önce Allah'tan bol bol af ve mağfiret dilemek gerekir. Kadir Gecesi, herkes için ömrü boyunca bilerek ya da bilmeyerek yaptığı günahlar için samimi bir kalple tövbe istiğfar etmek, bundan sonra da her türlü günahtan uzak kalmaya kesin şekilde karar vermek için çok iyi bir fırsat sunmaktadır. Bunun için elbette önce haklarına girdiği kimseler varsa onlardan helallik almaya ve dargın olduğu kişiler varsa onlarla barışmaya çalışmak esastır.

Dinimizde bu geceye özel bir ibadet veya namaz şekli bulunmamakla birlikte, herkes teravih namazından sonra kaza ve nafile olarak dilediği kadar namaz kılabilir. Bu geceye şeref ve üstünlük veren şey Kur'an olduğuna göre, bu gecede manasını anlayarak ve hikmetlerini tefekkür ederek bol bol Kur'an okumak, yapılacak en güzel işlerin başında gelir."

"Yakınlarımızın halini hatırını sorup ihtiyaç sahiplerine yardımı eli uzatmalıyız"

Bu gece yapılacak en önemli ibadetlerden birinin de kişinin samimi bir dille gönülden kendisi, ailesi, inananlar, mazlum ve mağdur tüm insanlık için dua etmesi olduğunu belirten Günay, şunları kaydetti:

"Allah'ın rahmet ve mağfiretinin sağanak sağanak yağdığı bu mübarek gece vesilesiyle özellikle ihmal etmememiz gereken bir davranış da yakınlarımızın halini hatırını sorup yoksul, düşkün, yetim ve ihtiyaç sahiplerine yardım eli uzatmaktır. Özellikle içinde bulunduğumuz salgın ortamında üzerimizdeki hastalık ve musibetin bir an önce kalkması, hastalarımızın şifa bulması ve bu uğurda canla başla çalışan insanlarımızın sağlık, selamet ve muvaffakiyeti için hep birlikte dua ve niyazda bulunmak daha bir anlam ve önem kazanmaktadır."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —