Erzurum’da yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği ve şehrin adeta sembolü olan Çifte Minareli Medrese’nin (Hatuniye Medresesi) uzun yıllar süren restorasyonunun bitmesinden sonra tarihi yapının çevre düzenlenmesine ve peyzajına geçildi. Restorasyon sürecinin uzaması, bazı odaların içinin sıvanıp boyanması, odalara klima takılması, pvc’den oda yapılması, su tahliye boruları gibi konularda yüklenici ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü kamuoyunun eleştirisine maruz kalmış ve yapılan hatalar telafi edilmişti.
Son olarak tarihi yapının peyzajının yapımın dikilen ağaçlar da eleştiriye neden oldu. Şehir ve Kültür Araştırmaları Derneği Genel Sekreteri Kadir Yaşar yaptığı açıklamada tarihi yapıların etrafının peyzajının düzenlenmesinin de bir bilimsel heyet tarafından yapılması gerektiğini, bu konuda Türkiye’de ve dünyada çok sayıda kaynak makale ve kitap yazıldığını belirterek dikilen ağaçların tarihi yapının görünürlüğünü yok edeceğini uyardı.
ŞEHİRDER Genel Sekreteri Kadir Yaşar’ın açıklaması şöyle: “Geçmişle aramızda köprü kuran tarihi alanların korunmasında, çevrenin yapıyla uyumunun göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bahçe taşlarının renginden dikilen ağaçlara ve çalılara kadar her konuya özen gösterilmelidir.
Uygulanan peyzaj projelerinde tarihi yapılar, canlı veya cansız materyallerle soyutlanmamalıdır. Oturma ve aydınlatma birimleri, zemin kaplamaları gibi cansız materyallerin seçiminde modern çizgilerden kaçınılmalıdır. Materyaller tasarımlarıyla yapının önüne geçmemelidir. Bu bağlamda Çiftelerin projesinde kullanılan döşemeler ve aydınlatma birimleri oldukça başarılıdır.
Dikimi yapılacak bitki türleri, yapının farklı açılardan görüşünü engellememelidir. Tarihi yapıların çevrelerinde planlama yapılırken bitkilerin yıllar sonraki hacmi de göz önünde bulundurulmalıdır. Sık dallı ve yüksek boylu bitkiler yapılar etrafında konumlandırılmamalıdır. Tarihi Lalapaşa Camii ve Meydanı’nda görüldüğü gibi bitkilendirmede seyrek dal ve yapraklı ağaççıklara ek olarak çalılar kullanılmalıdır. Hal böyleyken Çiftelerin etrafına dikilen ağaç türleri boylu ve sık dallıdır. Daha şimdiden Çifte Minareli Medrese’yi kapatan ağaçlar, ilerleyen dönemlerde yapacağı boy ve çapla tarihi yapının görüşünü belki tamamen kısıtlayacaktır. Tüm bunların yanında dikilen ağaçların sağlık durumları görsellerde fark edileceği üzere iyi değildir. Ağaç seçimi yanlıştır. Dikimi yapılan ağaçların boylu türleri yerine, alttan dallı ve boyu 3-4 metreyi geçmeyecek çalı formlu türlerin kullanılması daha uygundur. ŞEHİRDER olarak şehre karşı sorumluluğumuz gereği konuyu yetkililerin ve kamuoyunun dikkatine önemle sunuyoruz.”