- Schneider Electric, uzun dönem iş başarısı için kaçınılmaz olan 'Gezegen Kaynaklarına Uyumluluk' adlı iş modeli ve raporunu 22 Temmuz'da açıklayacağını duyurdu - 29 Temmuz Dünya Limit Aşım Günü öncesi açıklanacak rapor, sınırl
İSTANBUL (AA) - Enerji yönetimi ve otomasyon alanında faaliyet gösteren Schneider Electric, uzun dönem iş başarısı için kaçınılmaz olan "Gezegen Kaynaklarına Uyumluluk" adlı iş modeli ve raporunu 22 Temmuz’da açıklayacak.
Schneider Electric açıklamasına göre, şirketin yayımlanacak olan yeni raporu, gezegen kaynaklarına uyumluluğu, insanlığın refahı için gereken ayrıntılı yaklaşımı ve destekleyici ölçüm kriterlerini ortaya koyuyor. Söz konusu rapor, ekolojik ayak izi alanına öncülük eden uluslararası sürdürülebilirlik organizasyonu Global Footprint Network’un desteği ile hazırlandı.
Açıklamaya göre, Dünya Limit Aşım Günü; insanın gıda, lif, kereste/kalas ve karbon emilimine (küresel ekolojik ayak izi) yönelik talebinin, dünyanın ekosistemlerinin tüm yıl boyunca yenileyebileceği biyolojik kaynak miktarını (küresel biyolojik kapasite) aştığı gün olarak tanımlanıyor.
Global Footprint Network’e göre, bu yıl Dünya Limit Aşım Günü, 29 Temmuz’a denk geliyor ve bu şimdiye kadarki en erken tarih olma özelliği taşıyor. Dünya Limit Aşım Günü, insanlığın biyolojik kaynakları, doğanın yenileme hızından 1,75 kat daha hızlı kullandığını ve yılda 4 ay açık yaratarak dünyanın doğal kaynaklarını tükettiğini ve insanlığın 1,75 gezegen "kullandığını" ortaya koyuyor. Karbon emisyonları toplam ekolojik ayak izinin yüzde 60'ını oluşturuyor.
Dünyanın 1970’li yılların başında ekolojik limit aşımına düştüğü dönemden beri Dünya Limit Aşım Günü, takvimde öne gelmeye devam ediyor. 30 yıl önce ekim ayına denk gelen bu tarih, 20 yıl önce ise eylül ayının sonlarına denk gelmişti. Son zamanlarda yaşanan bir yavaşlamanın ardından son 2 yılda karbon emisyonlarındaki artıştan dolayı tarihin öne gelişinin yeniden hızlandığı belirtiliyor.
- Geç olmadan harekete geçilmeli
"Gezegen Kaynaklarına Uyumluluk" için Dünya Limit Aşım Günü tarihinin 31 Aralık ya da sonrasına ötelenmesi gerekiyor. Bunun için atılacak en büyük adımın ekonominin karbondan arındırılması olarak görülüyor. Global Footprint Network’un yaptığı çalışmalara göre, sadece küresel sera gazı emisyonlarını yarıya indirmek bile bu tarihi 3 ay kadar öteleyebiliyor.
Son 2 yıldır Schneider Electric, çözümleri değerlendirmek için Global Footprint Network ile birlikte çalışıyor. Bu iki organizasyon tarafından yapılan araştırma, mevcut bina ve sanayi altyapısının yüzde 100’ünün, Schneider Electric ve ortakları tarafından sunulan kullanıma hazır enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji teknolojileri ile donatılması durumunda (insan alışkanlıklarında herhangi bir değişiklik olmadığı varsayımıyla) dünyanın bu tarihi en az 21 gün ileriye taşıyabileceğini ortaya koyuyor. Bu durum, tek başına enerji alanında yapılan güçlendirme çalışmalarının 3 haftalık bir fark oluşturabileceği anlamına geliyor. Eğer bu çözümler uygulanır ve Dünya Limit Aşım Günü, gelecek her yıl 5 gün ileriye taşınırsa Paris İklim Anlaşması uyarınca 2050’den önce gezegen kaynaklarına uyumlu bir yaşam sağlanmış oluyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Global Footprint Network kurucusu Mathis Wackernagel, Schneider Electric’in çözüm ve iş modellerine ilişkin, "Kurumsal stratejisi ile enerji ve kaynak verimliliğini artırmaya odaklanan Schneider Electric gibi lider bir şirket, işini insanlığı ekolojik limit aşımından uzaklaştırmak üzerine kurguladığı başarılı bir modele sahiptir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Gezegen Kaynaklarına Uyumluluk" stratejileri geleceği şekillendiriyor
2019 yılında Schneider Electric ve Global Footprint Network, "Gezegen Kaynaklarına Uyumluluk" stratejilerinin iş dünyasında nasıl bir farklılaşma ve değer sağlayabileceğini görmek, bunun yanı sıra iş dünyasının liderlerini bu konuda harekete geçmeye teşvik etmek üzere bir araya geldi. Bu doğrultuda yaptıkları çalışmalarda gezegen kaynaklarına uyumlu şirketlerin ürünleri ve hizmetleri, insanlığın doğadan talep ettiklerinin dünya ekosistemlerinin sağlayabileceği ile dengede olmasına katkıda bulunan şirketler olduklarını ortaya koydu.