TÜSAD Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ufuk Yılmaz, 'Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra, akciğer kanseri riskinin yüzde 50 oranında azaldığı görülmektedir.' dedi.
İSTANBUL (AA) - Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Akciğer Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ufuk Yılmaz, sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra, akciğer kanseri riskinin yüzde 50 azaldığını belirterek, "Erken evrede tanı alan akciğer kanseri hastalarında sağ kalım oranları yüzde 70'lerin üzerinde gerçekleşmektedir." dedi.
Yılmaz, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında AA muhabirine yaptığı açıklamada, akciğer kanserinin en önemli belirtilerinden birisinin, geçmeyen öksürük olduğuna işaret ederek, öksürükle kan tükürülmesi, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı gibi belirtilere dikkat edilmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye'de yaklaşık 50 bin akciğer kanseri hastası olduğunu, sigara başta olmak üzere, tütün ve tütün ürünleri kullanımının akciğer kanserinde en önemli risk faktörü olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "Sigarayı bıraktıktan 10 yıl sonra, akciğer kanseri riskinin yüzde 50 oranında azaldığı görülmektedir. Günümüzde, değişik yöntemlerle özendirilen ve gittikçe artan nargile tüketimi özellikle gençlerimiz için büyük bir tehdittir. Elektronik sigara endüstrinin bir kandırmacasıdır ve ciddi tehlike içermektedir. Bu nedenle tütün ve tüm tütün ürünlerinin kapalı veya açık alanlarda kullanımını veya kullanımının özendirilmesi engellenmelidir." değerlendirmesini yaptı.
Tütün kullanımının yanı sıra pasif içicilik, genetik faktörler, radon gazı, asbest, çevresel toksinler, silika ve ağır metal maruziyetleri, hava kirliliği gibi çevresel ve mesleki risk faktörlerin de akciğer kanserine neden olan etmenler olarak sıralayan Yılmaz, akciğer kanseri için erken tanının çok önemli olduğunu vurguladı.
Yılmaz, şunları kaydetti:
"Erken evrede tanı alan akciğer kanseri hastalarında sağ kalım oranları yüzde 70'lerin üzerinde gerçekleşmektedir. Erken tanı için belirtiler konusunda bireylerin duyarlı olması, bazı belirtilerin ortaya çıkması durumunda hekime başvurulması önemlidir. Ancak akciğer kanserine sebep olan tütün ve diğer kanserojen maddelerden uzak durulması çok daha önemlidir. Israrla, akciğer kanserinin önlenebilir bir kanser türü olduğunu söylemek isteriz. Sigaraya hiç başlamamak veya hangi dönemde olursa olsun sigarayı bırakmak akciğer kanseri riskini en aza indirmek konusunda çok önemlidir. Bu arada sigara içimine bağlanan şikayetler, akciğer kanserinin tespitini geciktirebilmektedir. Bireyler öksürük, hırıltılı nefes gibi şikayetlerini sigaraya bağlayarak normalleştirmekte ve hekime başvurmakta gecikebilmektedir."
Akciğer kanserinin tanısında akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi, PET/CT ve bronkoskopi gibi pek çok farklı yöntem kullanıldığını ifade eden Yılmaz, doğru bir akciğer tedavisi için hastalığın evresi ve bazı tip kanserler için genetik mutasyon durumunun doğru tespit edilmesinin önemini aktardı.