MUŞ (İHA) – Muş’ta geçmişte önem verilen ve şimdilerde unutulmaya yüz tutan el işi yorgancılık mesleği, teknolojiye rağmen 80 yaşındaki Cevat Bayram’ın ellerinde yaşatılıyor.
Pir’inin Hallacı Mansur olduğu söylenen ve geçmişte önem verilen mesleklerden el işi yorgancılık, Muş’ta yaşatılmaya devam ediyor. Kent merkezinde yaklaşık 60 yıldır el işi yorgancılık mesleğini sürdüren 80 yaşındaki Cevat Bayram, teknolojiye rağmen ayakta tutmaya çalışıyor. 60 yıldır iğne ve ipliğini elinden düşürmeyen Bayram, 80 yaşında olmasına rağmen mesleğini sürdürmenin mutluluğunu yaşıyor.
Sürdürdüğü el işi yorgancılık mesleği ile geçimini sürdüren ve yıllar öncesinde Trabzon’dan Muş’a geldiklerini söyleyen Cevat Bayram, “Yıllardır bu meslekte çalışıyorum. 50-60 senelik mesleğimdir. Sürekli bunu yapıyorum, bu işle geçiniyorum. Mimar yorgancıyım, öyle sahte bir yorgancı değilimdir. Bu memlekete geldik, yani burada yorgancı yoktu, buradan faydalanırız, millet hayır görür diye geldik. Maalesef buranın yorganını kadınlar dikiyor. Yani sanattan anlamıyorlar o kadar” dedi.
“Bir kadının diktiği yorganla bizim diktiğimiz yorgan aynı sayılıyor”
El işi yorgancılık mesleğinin elden çıkmakta olduğunu belirten Bayram, “Meslek biraz daha incelmektedir yani elden çıkmaktadır. Şimdi geliyorsun, bir kadının diktiği yorganla bizim diktiğimiz yorgan aynı sayılıyor. Benim zoruma giden de budur. Şu anda şükür Allah’a iyidir durumum, ama halktan memnun değilim, sanatkarı takdir etmiyorlar. Sanatkar takdir edilmiyor. Bizim yorganımızı herkes dikemez, şimdi kıymetimiz pek bilinmemektedir” şeklinde konuştu.
“Bu meslek, ölü bir meslek değil”
80 yaşına geldiğini ve şimdiye kadar yanında doğru düzgün bir çırak tutup yetiştiremediğinden yakınan Bayram, “Dikilen yorganlar benim hoşuma gitmiyor, zaten yaşım oldu 80. Sonra ya yaparım ya yapmam. Bir tane de yanıma alıp yetiştiremedim. Yalvardım, yakardım gelin öğrenin, memleketinizdir size kalacak burası diye, hiçbirini yetiştiremedim. Bu meslek, ölü bir meslek değil. Bunu makinede böyle kabartamazlar, yapamazlar, imkânı yok. Bu dikişi makinede yapamazlar, makine dümdüz diker gider, ama biz kabartırız. Bu yanlardan inceltiriz, model çıkar meydana” diye konuştu.
“Bu meslek geçerli olmayınca ben ayrıldım”
Usta Cevat Bayram’ın yanında bir zamanlar çırak olan çalışmaya başlayan, fakat mesleğin eskisi gibi ilgi görmemesinden ötürü meslek hayatını yarıda bırakan Hayati Uzun ise “1969 yılı itibariyle bende Cevat Usta’nın yanında çırak olarak çalışmaya başladım. Uzun yıllar ustamla birlikte çalıştım, çok geçerli bir meslekti, ilgi fevkalade vardı. Yani müşterimiz iyiydi ama bu son zamanlarda artık teknolojiden dolayı bu meslek geçmişteki gibi tutulmadı. Şu anda tek tük işler oluyor, ama ustam devam ediyor. Bu meslek geçerli olmayınca ben ayrıldım, şu an başka bir işte çalışıyorum. Arada sırada ustama yardım amaçlı geliyorum, bazı işlerde ustama yardım ediyorum” dedi.