Oltulu kadınlar “Çocuk İstismarı ve Kadına Şiddete Hayır” konusuna dikkat çekmek için yürüdüler.Kale Meydanında toplanan Oltulu kadınlar, ellerinde Türk Bayrağı ve dövizlerle sloganlar eşliğinde Hükümet Meydanına kadar yürüdü
Oltulu kadınlar “Çocuk İstismarı ve Kadına Şiddete Hayır” konusuna dikkat çekmek için yürüdüler.
Kale Meydanında toplanan Oltulu kadınlar, ellerinde Türk Bayrağı ve dövizlerle sloganlar eşliğinde Hükümet Meydanına kadar yürüdüler.
Burada bir basın açıklaması yapan Organizasyon Komitesi Başkanı Tülay Çevik, “Çocuk İstismarı ve Kadına Şiddete Hayır” konusunda bir farkındalık oluşturmak için böylesi bir organizasyon düzenlediklerini belirterek, “Hiçbir söz çocukların yaşadıklarını, acılarını, korkularını tarif etmeye yetmez” dedi.
Hükümet Meydanındaki basın açıklamasında boynuna urgan takılmış cansız bir mankende getirilirken kadınlar anne ve babaları da bu konuda duyarlı olmaya davet etti.
Organizasyon Komitesi Başkanı Tülay Çevik basın açıklamasında şunları söyledi:
“Tecavüz, taciz, istismar gibi kelimelerin çocuk kelimesiyle aynı cümle içinde kullanılması düşünülemez. Şayet böyle bir şey düşünülüyorsa insan olmaktan utanmamız lazım. Milletçe duyarlı olmalıyız. Ne zamanki bu tür rezilliklere gerekli tepkiyi gösteremez isek, işte o zaman cinayetler, tecavüzler, istismarlar, her türlü şiddet olayı, sapıklıklar, hırsızlıklar, tacizler artarak devam edecektir. Sessiz kalınırsa bu çirkeflikler hep artacaktır. Yine bu tür ahlaksızlıklara karşı susarsak bunun önünü alamayız. Sustukça batarız, battıkça yok oluruz. Bu tür sapıklıkların dini, ırkı, mezhebi, sağı, solu yok. Küçücük çocuğa tecavüz edip öldürmenin hiç bir dilde ve dinde yeri yoktur. Onun için biz kadınlar diyoruz ki, bu sapıklara en ağır cezalar verilmelidir. Devletimizin bu konuda ciddi adımlar atmasını bekliyoruz. Artık yeter.”
Ebeveynler olarak bu konuda büyük görevlerin düştüğünü ifade eden Çevik, “Çocuklarımıza herhangi birisi onların isteği dışında dokunduğunda veya onların kendilerine dokunması istenildiğinde nasıl hayır demeleri gerektiğini öğretmeliyiz. Biz ana babalar, çocuklarımızla bu konuda iyi bir diyalog kurmalıyız. Onların dilinden anlamalı, ona göre bir iletişim ve kontrol mekanizması geliştirebilmeliyiz. Cinsel istismarda bulunan kişiler her yaş grubundan ve sosyo -ekonomik sınıftan olabilir. Yani üniversite mezunu, ailesi çocukları olan, iyi bir işi, sosyal statüsü olan, kibar ve hoş olarak tanıdığınız bir kişide kız veya erkek çocuğa cinsel istismarda bulunma ihtimali olabiliyor. Caniler hak ettikleri cezayı çekmedikçe hiç bir şey düzelmeyecek. Bu hasta ruhlu, sapıklar gözler önünde öyle bir ceza ve acı çekmelidirler ki; bu sapıklıkları bir daha akıllarının ucundan bile geçiremesinler” açıklamalarında bulundu.