Myanmar'da ordu, askeri darbeye ve seçilmiş hükümet üyelerinin gözaltına alınmasına karşı yapılan protesto gösterilerine güvenlik güçlerinin silahlı müdahalesi sırasında ölen çocukların sorumluluğunu inkar etti.
ANKARA (AA) - Myanmar ordu sözcüsü Tümgeneral Zaw Min Tun, CNN'e verdiği röportajda, 1 Şubat askeri darbesinin ardından güvenlik güçlerinin, demokrasiye dönüş talebiyle başlayan gösterilere yönelik müdahalesini değerlendirdi.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) göre, darbeden bu yana 46 çocuk güvenlik güçlerinin müdahaleleri sırasında yaşamını yitirdi. Bu çocuklardan güvenlik güçlerince öldürülen üçüne ilişkin soruya karşılık Tun, protestocuları çocukları ön saflarda "kullanmakla" suçladı.
Protestoculara yönelik müdahaleler sırasında ölen çocukların sorumluluğunu kabul etmeyen Tun, "Bazı yerlerde çocukları ayaklanmalara katılmaları için kışkırtıyorlar. Bu nedenle çocuklar, güvenlik güçleri kalabalığa müdahale ederken vurulabiliyorlar. Çocukları vurmamız için hiçbir sebep yok. Teröristler bu şekilde bizi kötü göstermeye çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Evindeki bir çocuğun vurulmasının "mümkün olmadığını" söyleyen Tun, böyle bir durumun söz konusu olması halinde konuya ilişkin soruşturma yapılacağını belirtti.
Öte yandan, sosyal medyada yayınlanan videolar, güvenlik güçlerinin evlere ateş açtığını doğruluyor.
Ailelerin, askerlerin evlere ateş ettiğine ve ordunun ölüm nedenlerini örtbas etmeye çalıştığına dair iddialar hakkında yöneltilen soru karşısında Tun, kendisine delil gösterilmesini isteyerek, "Böyle bir şey olursa, bunun için soruşturma yaparız. Şüpheli görünen videolar olabilir ancak masum insanlara ateş etme niyetimiz yok." yanıtını verdi.
Ordunun yargısız infazlara ilişkin tekrarlanan iddialarla ilgili herhangi bir iç soruşturma başlatıp başlatmadığı ise bilinmiyor.
"Hileli" bir seçimi soruştururken sadece ülkeyi "koruduklarını" savunan Tun, Myanmar sokaklarında dökülen kandan "ayaklanan" protestocuların sorumlu olduğunu ileri sürdü.
Zaw Min Tun, güvenlik güçlerinin, "memurların işe gitmesini engelleyen" protestoculara da müdahalede bulunduğunu belirterek, olağanüstü halin uzatılabileceğine söyledi. Tun, seçimlerin ne zaman yapılacağına dair ise kesin bir tarih vermedi.
Tun, 2008 askeri anayasasına göre, "Her şeyi iki yıl içinde bitirmeliyiz. Bu iki yıl içinde özgür ve adil bir seçim yapmalıyız." ifadesini kullandı.
Tun, Myanmar ordu sözcüsü ayrıca eski Dışişleri Bakanı ve fiili lideri Aung San Suu Çii'nin babası, modern Myanmar ordusunu kuran ve o dönem Burma olarak anılan Myanmar'ın 1947'de İngiltere'den bağımsızlığını kazanmasında etkin rol oynayan ve suikasta kurban giden Aung San için "Ülkedeki mevcut durumu görseydi 'Ne kadar da aptalsın kızım.' derdi." yorumunu yaptı.
Bu arada Mylanmar ordusu, CNN'e bağımsız haber yapabileceğine ve hareket özgürlüğü verileceğine dair güvencede bulunsa da gazetecilerin Yangon'da otelde kalma talebi reddedildi.
CNN ekibinin duvarlarla çevrili askeri komplekse yerleştirildiği, yalnızca aralıklı şekilde ve yoğun kontrol altında halka erişim sağlamalarına izin verildiği belirtildi.
Myanmar'daki askeri darbeMyanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat'ta yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere, pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti.
Ülkede geniş katılımlı gösteriler sürerken gözaltındaki üst düzey hükümet yetkililerinin askeri mahkemede yargılanmalarına devam ediliyor.
Myanmar'da güvenlik güçlerinin protestoculara silahlı müdahalesi 614 kişi yaşamını yitirdi.