MÜSİAD Erzurum ile Aziziye Belediyesi tarafından ortak yürütülen Biyokütle Enerji Destekli Jeotermalli Domates Serası Projesi’ tamamlanarak şirket kurma çalışmalarına başlandı.
İlk etapta yaklaşık 20 kişinin istihdam edileceği serada üretilecek olan ürünlerin büyük bir çoğunluğu yurt dışına ihraç edilecek.
Topraksız alanda modern tarımın uygulanacağı Jeotermalli Domates Serası Projesinin bölgede bir ilk olacağını belirten MÜSİAD Erzurum Başkanı Fuat Demir, bu projenin Erzurum ekonomisine önemli katkı sağlayacağına inandıklarını söyledi.
Projenin Türkiye de örnek seracılık alanında örnek teşkil edeceğini savunan Demir, projenin sıradan bir seracılık olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Bölgenin sosyo ekonomik kalkınmasını hedeflediklerini, ayrıca, atıl durumdaki arazileri aktif hale getirerek modern tarımcılıkla birlikte topraksız tarımı geliştirmeyi, jeotermal kaynakların tarımda da kullanılmasını yaymak, evsel-bağ bahçe-tarımsal atıklardan enerji üretip büyük projelerin önünü açmayı hedeflediklerini da anlatan Demir, Aziziye ilçe sınırları içerisinde uygulanacak olan proje için yer tesbitinin de yapıldığını söyledi.
Ayrıca söz konusu sera projesi kapsamında daha az suyla daha fazla üretim yapılacağını da belirten Demir, ilk etapta yaklaşık 10 dönümlük arazi üzerine kurulacak sera da 15’i kadrolu olmak üzere yaklaşık 20 kişinin istihdam edileceğini bildirdi.
Yılın 9 ayında aralıksız ürün alacaklarını ve ürünlerin çoğunlukta başta Rusya olmak üzere dış ülkelere ihraç edileceğini anlatan MÜSİAD Başkanı Fuat Demir, yaklaşık 7.5 milyon TL’ye mal olması planlanan yatırımın yıllık net karının 1 milyon 780 bin TL olarak hesaplandığını ve 5.5 yıl içerisinde de kendini amorti edeceğini açıkladı.
Dondurucu soğuklarda üretim yapılacak
Demir, Biyokütle Enerji Destekli Jeotermalli Domates Serası Projesi’ ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Kışı soğuk ve uzun yazı kısa ve serin olan bölgelerde jeotermal enerji kullanmak ve jeotermal enerjide sıcaklık-debi-yer kayması vb. durumlarda zaten var olan atıklardan türetilmiş yakıtlardan enerji üreterek desteklemek sureti ile örtü altı üretim yapmak bölge ekonomisine yüksek oranda katma değer kazandıracak aynı anda atıkları kullanmak projeyi sürdürülebilirliğini garanti edecektir. Sadece Aziziye ilçemizde her yıl 70 bin tonun üzerinde evsel-bağ bahçe-tarımsal atık üretilmektedir. Çoğunlukta hayvancılık faaliyetlerine dayalı yem bitkisi üretimi yapılan bölgemizde neredeyse sebze ve domates üretimi hiç yok düzeyde bulunmaktadır. Yalnızca Aziziye ilçesinin günlük ortalama 17 ton domates tüketimi bulunmaktadır. Bu proje başta istihdam olmak üzere üretim çeşitliliği ve gelişme kaydedecektir. Bu proje ile ülkemizin her köşesinde her türlü iklim şartlarında tarımsal faaliyetlerin ve seracılığın önü açılacaktır. Doğal kaynaklarımızı kullanmak sureti ile hem ilçemizin ekonomisini güçlendirerek, yörenin kalkınmasını hızlandıracak, hem de küçük alanlarda yüksek kapasitelerde ürün yetiştirilmesi ile kış aylarında da üretim yapılmasının önünü açacaktır.”
Projedeki ana hedefler
Demir, projedeki 4 ana hedefi ise şöyle sıraladı:
“Bu proje ile ulaşılması amaçlanan hedefler ve Projenin Özgün yönleri şöyledir: Birinci hedef; bölgenin sosyo-ekonomik gelişmişliğinin artmasına katkıda bulunmak: İşsizlik oranını düşürmek, verilen göçü azaltmak, geçim kaynaklarını çeşitlendirmek, sahip olunan doğal enerji kaynak kullanımını ve kullanım çeşitliliğini artırmak, İhracat yapabilme kapasitesi oluşturmak. İkinci hedef; atıl durumdaki arazi sayısını azaltmak: Tarımsal üretimi ve çeşitliliği artırmak, Topraksız tarım ile verimi yükseltmek, modern tarım tekniklerini uygulamak, çiftçilerimize öncülük yapıp örnek teşkil etmek. Üçüncü hedef; Bölgenin üretim potansiyelini artırmak: Hayvancılık faaliyetlerine dayalı yem bitkisi üretimi yapılan bölgemizde neredeyse üretimi hiç bulunmayan ancak günlük ortalama 17 ton domates tüketimi bulunan ilçemize bu projeyi kazandırmak. Bu konuda yatırım yapmayı düşünen müteşebbisleri cesaretlendirmek. Dördüncü hedef ise; Projenin sürdürülebilirliğini garanti etmek atıkları geri kazanmak: Doğal kaynakları ile ün salmış bölgemizde doğal kaynakların tarımda da kullanılmasını yaymak ilçemizde üretilen evsel-bağ bahçe-tarımsal atıklardan enerji üretmek büyük projelerin önünü açmak yerli teknolojilerimizi kullanmak müteşebbislerimizin hem sera yeri bulma konusunda hem de jeotermal kaynakların yanında biyokütle kaynaklarından da faydalanma konusunda önünü açmak ve sürdürülebilirliği de yanında garanti etmek.”
Daha sağlıklı ürün elde edilecek
Bu proje ile; yenilenebilir enerji kaynaklarının seracılıkta kullanımı ile hem seracılık alanında faaliyet gösterecek müteşebbislere uygun zemin hazırlanması amaçladıklarını da sözlerine ekleyen Demir, “Yenilenebilir enerji kaynaklı seracılık yapılarak gıda güvenliği açısından daha sağlıklı bir üretimin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklı seracılıktan sağlanacak yüksek gelirle diğer sektörlere kaynak aktarılması sağlanarak İlçemizde modern tarımda canlılığın artırılması amaçlanmıştır. Bu yapılan yatırım ile diğer çevre il ve ilçelerde yapılacak çalışmalara ışık tutulması hedeflenmiştir. Ayrıca, modern ortamda organik tarım yapılacaktır. Ürünler uluslararası standartlarda özellikle yenilenebilir enerji kaynakları ile üretildiğine dair belgeleri alınacaktır. Ürünlerin yurt dışı piyasalarda katma değerini artırmak üzere “Yenilenebilir enerji kaynaklı, jeotermal enerji kaynaklı modern sera ürünü- yeşil ürün” vb. logolar geliştirilecek ve Erzurum - Aziziye-Ilıca ürünü tescilleri yapılacaktır. Sera oluşturulmasının altındaki nedenler bölgenin ihtiyaç analizinin yapılması sonucunda elde edilmiştir. Topraksız tarım yapılmasının sektörel ve bölgesel kalkınma açısından yararları ise hem göçün artması önlenecek, hem zirai ilaç kullanımını azalacak, hem su israfını önleyecek, hem de verimsiz topraklar değerlendirilerek arazin yapısı ve iklim şartları dikkate alınmada yapılan yanlış toprak işleme yöntemleri toprağın erozyonla taşınması engellenecektir. Topraksız tarımda, çevresel sürdürülebilirlik içerisinde yerli katı ortam materyallerinin kullanımı da planlanmıştır. Ayrıca yağmur sularının depolanması ve sulama suyu olarak kullanılması planlanmaktadır.” şeklinde sözlerini tamamladı.