İSTANBUL (AA) - Huawei Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ken Hu, Kovid-19'un, ülkelere, kurumlara ve insanlara büyük etkisi olduğunu belirterek, teknolojinin salgınla mücadelede önemli rol oynadığını ifade etti.
Huawei açıklamasında görüşlerine yer verilen Ken Hu, Şangay'da gerçekleştirilen Mobil Dünya Kongresi 2021'in açılış töreninde yaptığı konuşmada, inovasyonun sadece bugün karşılaşılan zorlukları çözmekle değil, daha aydınlık bir yarınlarla da ilgili olduğunu belirterek, "Pandemiyi kontrol altına aldıktan sonra, yaşam kalitesini artırmak, kurumları daha akıllı hale getirmek ve daha kapsayıcı bir dünya yaratmak için hayata geçirebileceğimiz tüm yenilikleri etraflıca düşünmemiz gerekiyor. Dijital teknolojiye ve dijital becerilere erişimdeki fırsat eşitsizliği, pandemiyle daha da arttı. İnovasyon gücüne sahip olanlarla olmayanlar arasındaki boşluğu kapatmaya ve dijital kapsayıcılığı artırmaya odaklamalıyız. Kovid-19'un yarattığı problemler, inovasyonla umuda dönüşüyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Huawei, 2025'e kadar büyük şirketlerin yüzde 97'sinin yapay zekayı kullanacağını öngörüyor"
Ken Hu, Huawei'nin 5G ağlarının ve 5G cihazlarının daha sürükleyici bir sanal deneyim oluşturmak için, ister orman ister uzay simülasyonunda artırılmış gerçeklik teknolojisiyle nasıl entegre olabileceğini gösteren Cyberverse uygulamasını katılımcılarla paylaştı. Bu uygulama, 5G üzerinden, santimetre düzeyinde hassas konumlandırma yetenekleri, üst düzey bilgi işlem gücü ve yüksek bant genişliği iletimi ile sanal ve fiziksel gerçeklikleri sorunsuz bir şekilde entegre edebiliyor. Huawei Cyberverse'nin; eğitim, eğlence, turizm, ulaşım ve navigasyon teknolojileri de dahil olmak üzere birden fazla sektörde, birçok gelişim fırsatı yaratması bekleniyor.
Huawei, 2025'e kadar tüm büyük şirketlerin yüzde 97'sinin yapay zekayı kullanacağını öngörüyor. Çin'in tüm gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 55'inin dijital ekonomi tarafından sağlanacağı ve küresel operatör gelirlerinin yüzde 60'ının endüstri müşterilerinden elde edileceği de 2025 tahminleri arasında yer alıyor. Ken Hu, bu hedeflere ulaşmak için tüm endüstrilerin yeteneklerini geliştirmeye ve dijitalleşme ile değer yaratmaya odaklanması gerektiğini belirterek, Huawei'nin inovasyonda; teknoloji, ürün ve uygulama olarak üç alana odaklandığını vurguladı.
- "Huawei'nin Smart PV çözümü, karbon emisyonlarını azaltmak için 60'tan fazla ülkede kullanılıyor"
Huawei Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Catherine Chen ise teknolojinin gelişimin itici gücü olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Bireyleri ve kurumları büyük düşünmeye ancak küçük adımlar atmaya davet ediyoruz. Huawei, Birleşmiş Milletler'in sürdürülebilir kalkınma hedefleri ile; yeşil, yenilikçi ve kapsayıcı bir dünya inşa etme çabasına destek veriyor. 5G, yüksek bant genişliği ve düşük gecikme süresi ile tanımlanan standart bir teknolojidir. Geleneksel yollarla gelişmekte olan endüstrilerin dijital olarak dönüşmesine yardımcı olur ve bu alanda tüm kesimlere fayda sağlayabilir. Bugün tüketiciler 5G deneyimlerinden yararlanırken, limanlarda, madenlerde ve taşımacılık sektöründe de endüstriyel 5G kullanımıyla operasyonel verimlilik artıyor.
Teknolojinin kritik öneme sahip olduğunu ancak gelişiminin ideolojik olarak yanlış sonuçları olduğunu söylersek, bu söylem sadece bölünme ve gerilimle sonuçlanır. Bu konuda küresel bir uzlaşmaya varmalı ve teknolojinin toplum yararına kullanımının sağladığı güce inanmalıyız. Kurallar sayesinde, teknolojik gelişmeler ulusal sınırları aşabilir ve yersiz endişeler olmaksızın ekonomik gelişime katkı sağlayabilir."
Catherine Chen, Huawei'nin Smart PV çözümünün, karbon emisyonlarını 148 milyon ton azaltmak için 60'tan fazla ülkede yaygın olarak kullanıldığını vurgulayarak, şu ifadeleri kullandı:
"Bu, 200 milyondan fazla ağaç dikmeye eş değerdir. Sadece Etiyopya'da, müşterilerimizin karbon emisyonlarını 2 bin 850 ton azaltarak 400'den fazla güneş enerjisi istasyonu üretilmesine yardımcı olduk. Çin'in, Ningxia ve Shandong eyaletlerinde tarım ve balıkçılık için yine dünyanın en büyük güneş istasyonlarının inşasına yardımcı olduk. Huawei ve UNESCO, Mısır, Etiyopya ve Gana'daki okulların çevrimiçi eğitimle dijital becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için 3 yıllık bir anlaşma ile 'Açık Okullar' programını başlattı. Bu örneklerin her biri, kurulan her bağlantı, azaltılan her gram emisyon, tasarruf edilen her vat elektrik, yaptığımız her küçük iyileştirme, teknolojideki küçük ilerlemeler olmadan hayata geçemezdi. Bu da teknolojinin dünyaya kattığı değerdir."