Bitlis Medeniyet Platformu üyeleri, Mısır’da 9 kişinin idam edilmesine tepki gösterdi.
Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) önünde düzenlenen basın açıklamasını Bitlis Medeniyet Platformu adına Genç İşadamları Derneği (BİGİAD) Bitlis Şube Başkanı Cengiz Şahin okudu. İdam olayına tepki göstererek, şubat ayını şehadet ayı olarak bildiklerini ifade eden Cengiz Şahin, “Mısır’da Müslüman Kardeşler üyesi 9 genç idam yoluyla haksız bir şekilde şehit edildi. Şubat ayını şehadet ayı olarak biliyoruz. Bunu Malcom X’den, Metin Yüksel’den, Hasan El-Benna’dan, İskilipli Atıf Hoca’dan, Şeyh Şamil’den, Hama’da, El-Halil’de şehit olanlardan beridir biliyoruz. Ama dün şubat şehitlerine 9 cesur yürekli Mısırlı genç daha eklendi. Mısırlı annelerin, kadınların metanetli hüzünleri duaları eşliğinde” dedi.
“Zafer inananlarındır ve zafer yakındır” diyen Cengi Şahin, “Mısır’da seçimle başa gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrildiği 2013 darbesinden bu yana yüzlerce kişi idam cezasına çarptırılmıştır. İdama çarptırılanların çoğu Mursi’yi destekleyen Müslüman Kardeşler üyesi ve Müslüman Kardeşlerle bağlantısı olan Mısırlılardır. Darbeci Sisi yönetimi kendisini 2034 yılına kadar devlet başkanı yapabilecek anayasal düzenleme ile uğraşmaktadır. Kendisine muhalif olan herkes için Mısır’ı açık cezaevini haline getirmiştir, getirmeye devam edecektir. Bundan ötürü yapılan son infazlar gösterdi ki darbeci Sisi’nin ölüm cezasını kullanması tam bir insan hakları krizi halini almıştır. Verilen karar ve yapılan idam karşısında Avrupa, BM ve bir kısım İslam dünyası bu olaya karşı kör ve sağır kesilmiştir. Bu olaylar karşısında Batı ve destekçileri insan haklarını ve adaleti unutmuşlardır. Çünkü onlar menfaatlerinden başka bir şey tanımamaktadırlar. Bu mücahitlerin şehadete gülümseyerek gittiğini bütün dünya hayretle izledi. Çünkü şehadetin nasıl bir makam olduğunu dünya bilmiyor, bütün kâinatı yaratan Yüce Rabbe ulaşmak, adına âlemler yaratılan Hazreti Rasulüllah’a kavuşmak ne demek anlayamazlar çünkü. Bitlis Medeniyet Platformu olarak biz yeryüzünde ezilen, sömürülen, yoksul ve yoksun bırakılan ve insanların oluk oluk kanı akıtılan tüm toplumların bütün bu zulümlere karşı ortak bir irade beyanıyla bir araya gelmesi gerektiğine inanıyoruz. Biz bu coğrafyada Müslüman ya da gayrimüslim kimsenin saçının teline zarar gelmesin istiyoruz. Biz bu coğrafyada insanların hak ve hukukları gözetilmesi, kimseye ikinci sınıf muamele yapılmasın istiyoruz. Baskıcı totaliter rejimler Mısır’ı ve İslam coğrafyasını bir yere götürmez. Mısır hem İslam coğrafyasında hem de dünyada idamlarla prestiji hızla aşağı düşmektedir. Suriye, Irak, Mısır, Yemen, Doğu Türkistan ve birçok İslam ülkesinde yaşanan sıkıntıların ardında ırkçı emperyalizm vardır. İslam ülkeleri kendi içindeki insanları düşman kabul etmekte ama asıl İslam düşmanları olan ABD’yi, Batı’yı, Rusya’yı, İsrail’i stratejik dost ve müttefik kabul edebilmektedir. Medyada ve televizyonlarda asıl düşman olan Siyonizm’in, Batı ve yandaşlarının çevirdiği oyunlar, yaptıkları zulümler anlatılmazken aynı dinin mensubu, aynı camide namaz kılan insanları birbirine düşman yapmak için saatlerce programlar, konuşmalar yapılmaktadır” diye konuştu.
Basın açıklaması, okunan dualarla sona erdi.